Bedeutung von "koşullanmak" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON KOŞULLANMAK AUF TÜRKISCH

koşullanmak

WAS BEDEUTET KOŞULLANMAK AUF TÜRKISCH

Definition von koşullanmak im Wörterbuch Türkisch

konditioniert werden, um konditioniert zu werden.

koşullanmak Şartlara bağlı kalmak, şartlanmak.

ÜBERSETZUNG VON KOŞULLANMAK

Erfahre, wie die Übersetzung von koşullanmak auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von koşullanmak auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «koşullanmak» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 习惯于
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: condicionado a
• Übersetzer Deutsch - Englisch: conditioned to
• Übersetzer Deutsch - Hindi: के लिए वातानुकूलित
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: مكيفة ل
• Übersetzer Deutsch - Russisch: приучены
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: condicionados a
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: নিয়ন্ত্রিত
• Übersetzer Deutsch - Französisch: conditionnés à
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: dibiasakan
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: konditioniert
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: に調整
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 로 조절
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: kahanan kanggo
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: có điều kiện để
• Übersetzer Deutsch - Tamil: பக்குவப்படுத்துவதாக
• Übersetzer Deutsch - Marathi: ते कंडिशन
• Türkisch: koşullanmak
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: condizionati a
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: warunkowane
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: привчені
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: condiționată de
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: προετοιμάζονται να
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: gekondisioneer om
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: rade till
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: kondisjonert til

10 BÜCHER, DIE MIT «KOŞULLANMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von koşullanmak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit koşullanmak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Ateist Dergi Sayı 1: Cadı Avı Devam Edecek! - Sayfa 9

Oysa bildiğini aktarmak, zahmetsiz bir koşullanmanın kapılarını aralar, kendisinin şartlandığı gibi. Ergenlik dönemine tırmanan genç, bu kolaycılıkla büyüklerinin arkasından gitmeye hazırdır. İşte Türk ateistlerinin karşılaştıkları bu ilk eşik, ...

AteistlerDernegi.org, 2014

Batı'nın deli gömleği: deneme - Sayfa 225

Batı'ya Koşullanmak! ı ESKİ DEFTERLER NİYE KARIŞTIRILDI? 10 Şubat 1978 Casusluk dendi mi, hangimiz olsak, bilinmez hangi çocukluk yılında seyredilmiş, bir Hollywood filminin etkisiyle; dudakları kan kızılı, bakışları buğulu, kaşları kıl ...

Attilâ İlhan, 2005

Türkiye sanayiinde Pazar hakimiyeti - Sayfa 134

Kısmi Eksik Ollgopol Mutlak Kısmi Mutlak Kısmi Rekabet rtakahst + Rekabet Toptan, Koşullan Monopol Koşullan OUgopot Koşullan OHgopol Koşullan Saptanan Koşullan Saptanan Koşullan Saptanan Mal Arzı Mal Sayısı Mal ivnil Mal Sayıaı ...

Atila Bağrıaçık, 1983

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 657

2 (kimse, düşünü vb. için) belli birtakım koşullara alışıp bağlanrruş, koşullanmış olan. ör. Böyle koşullu Kafalar doğruyu göremez. 0 koşullu buyruk fels. bir şeye erişmek için yapılması gerekeni buyuran buyruk, ör. Sağlığını korumak istiyorsan ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Yazılı Türkçenin kelime sıklığı sözlüğü - Sayfa 111

... koşma 23 kosma(evlem)-20 kosmafhalk siiri)-3 koşmak 292 koşturmak 33 koşturulmak 2 koşu 24 koşucu 1 1 koşuk 8 koşul 273 koşullandırmak 2 koşullanma 4 koşullanmak 10 koşullu 2 koşulmak 5 koşulsuz 7 koşum 1 koşuşma 3 koşuşmak ...

İlyas Göz, 2003

Sanatçılarla konuşmalar - Sayfa 50

Niye böyle? Çünkü koşullanmıştır bu çağın çocukları. Koşullanmış ana babalarla karşı karşıyayız. Benim herhangi bir kitabımı alıp bunlar çocuklarına okutmuyorlar. Ama çocuklar için yazılmış deyince okutuyorlar. Yutturmaca değil bu. Büyükler ...

Kemal Özer, 1979

Alevı̂lik-Bektaşı̂lik söyleşileri: Akademisyenlerle ... - Sayfa 116

fından sorun haline getirilmektedir. Toplum, her zaman farklılaşmış sosyal gruplann birlikte yaşamasını sağlayacak koşullan yaratmaktadır. Üst sistem olarak kültür, yurttaş olma bilinci, ekonomik yarar, dil ve din bütünleştirici öğelerdir.

Ayhan Aydın, 2006

Bir Yerel yönetim deneyi, Fatsa - Sayfa 241

Yasa yapıcı, TCK'nın 6l-62 maddelerinde teşebbüsün gerçekleşmesi için gerekli koşullan düzenlemiştir. Bu maddelerde tam ve eksik teşebbüs koşullan sayılmıştır. Bu maddelerdeki teşebbüs koşullan, l46. madde açısından da geçerlidir. l46.

Pertev Aksakal, 1989

Toplumcu gerçekçiliğin kaynakları: sosyalist realizm ... - Sayfa 20

Şunu da ekleyerek: sanatsal üretim alanında "toplumsal konumca koşullanmış-olan"la "ulusal olanca koşullanmış-olan" kadar "uluslararası konumca koşullanmış-olan" da aynı önemde işlevseldir. Hele metinler- arası, daha genel bir söyleyişle ...

Ahmet Oktay, 2008

Dil ile ekin - Sayfa 201

Batı'da böylece başta dil hısımlığından ve ekinsel ilişkilerden doğan bir koşullanma oluştu. Anadolu'ya kimse dönüp bakmadı bile. Bütün batı ülkelerinde orta öğretim düzeyinde Latince ile birlikte Eski Yunanca da öğretildi. Eski çağın yazınsal ...

Aydın Köksal, 1980

NACHRICHTEN, IN DENEN DER BEGRIFF «KOŞULLANMAK» VORKOMMT

Erfahre, worüber man in den einheimischen und internationalen Medien spricht und wie der Begriff koşullanmak im Kontext der folgenden Nachrichten gebraucht wird.

Zenginler asker de olmaz ölmez de!

Fikir ve söylemlerimiz kafa ve beyinsel faaliyetlerimizi oluşturup bizleri eyleme sürüklediğine göre, yaşanan durumla koşullanmak yerine ütopik düşüncelerle ... «soL Haber Portalı, Aug 15»