WAS BEDEUTET MÜSAADE ETMEK AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «müsaade etmek» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von müsaade etmek im Wörterbuch Türkisch
Erlaube mir zu geben. Nachgeben, um Platz zu machen. Praktisch, praktisch. müsaade etmek Izin vermek. / Geçiş için yol vermek, yol açmak. / Elverişli, uygun olmak.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «müsaade etmek» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «MÜSAADE ETMEK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
müsaade etmek in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
müsaade etmek im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Fabrika Ayarlarımıza Dönüyoruz:
Müsaade. Etmek. Kişinin heyecan düzeyinin olması gerekenin üstüne çıkmasına müsaade etmemesi demek, kişinin buduruma müdahale etmesi demektir. Kişihiç bilmediği bir alana girip kendi sınırlı bilgisine dayanarak müdahalelerde ...
Fatih Reşit Civelekoğlu, 2014
2
Türkisch, Übungsgrammatik A1 - C1 - Sayfa 102
Gidemezsin. Du darfst nicht gehen. Man kann auch müsaade „Erlaubnis" oder müsaade etmek „erlauben" einsetzen. Das, was erlaubt oder nicht erlaubt wird, steht im Dativ. Möchte der Sprecher für seine Person sagen, dass ihm etwas erlaubt ...
Margarete I. Ersen-Rasch, 2010
3
Türkisch für Sie: Wortschatz, Schlüssel - Sayfa 215
... 5 memnun olmak 1 1 memnuniyetle 12 memur 15 memure 32 Ü merak etmek 4 "merakli 8 merakli olmak 27 merdiven 32 ... etmek 27 Ü münasebet 31 münasebetiyle 35 G münasip 25 müsaade 10 müsaade gikmak 30 G müsaade etmek 30 ...
Margarete I. Ersen-Rasch, 1980
4
Türkisch: Reisen mit Insider-Tipps ; [Sprachführer ; nie ... - Sayfa 110
bilgi almak, danışmak erlauben izin vermek, müsaade etmek Erlaubnis izin, müsaade erledigen yerine getirmek, bitirmek, yapmak ErmâBigung indirim, tenzilât >31f. ernst ciddi erreichen erişmek, yetişmek Ersatz (Schaden-I tazminat erschöpft ...
5
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 64
to act temsil yetkisi; - of an agent temsiici yetkisi; - to barter takas etme / müdahalede bulunma yetkisi; - bond bir .... sb. birine izin / müsaade etmek; - sb. to sign a contract birine sözleşme imzalaması için müsaade / yetki vermek; - the Is- sue of ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
6
Türkische Grammatik - Sayfa 172
Man kann aber auch die Verben -e müsaade etmek „erlauben“ (der Sprecher bittet urn Erlaubnis) oder -e izin vermek „gestatten/ genehmigen“ (der Sprecher erbittet die Genehmigung des Hörers) einsetzen. Unpersönliches „erlauben“ kann ...
Margarete I. Ersen-Rasch, 2012
7
Türkiye'yi uluslararası ekonomik kuruluşlara üye yapan ... - Sayfa 233
salahiyetli makam tarafından tesbit olunacak münasip bir ivazı elde etmek hakkına halel getiremezler. 3. Hilafı kararlaştırılmadıkça, işbu maddenin l inci fıkrası uyarınca bahşedilmiş olan bir müsaade, radyo ile yayımlanmış olan eseri, resim ...
Turkey. Büyük Millet Meclisi, Oğuz Öner, 1974
8
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
... her yere nüfuz etmek; yayılmak The pungent smell ofvinegar permeated the air. o Drug dealers have permeated every level ofsociety. permissible /pa'mısabl/ adjective formol allowed by the rules izin verilebilir, müsaade edilebilir; yasaların ...
Cambridge University Press, 2009
9
Hulusi Yahyagil: Nur'un Birinci Talebesi
Zira fotokopiye müsaade eder mi diye endişe ettiğim Selahaddin Bey, “Kardeşim, sen benim Hulusi Ağabey'imin hayatını yazmakiçin zahmet edipburalara kadar gelmişsin, fotokopiye müsaade etmek ne aldosyayı demek, götür, işin bittikten ...
10
Turkish: Basic Course: Units 31-50 - Sayfa 448
Lokantaya gelmeme müsaade etti. Lokantaya gitmeme müsaade etti. Lokantaya gitmesine müsaade etti. Lokantaya gitmesine yardım etti. Kütüphaneye gitmesine yardım etti. Kütüphaneye uğramasına yardım etti. Kütüphaneye uğramana ...
Foreign Service Institute (U.S.), Lloyd Balderston Swift, Selman Ağrali, 1968
10 NACHRICHTEN, IN DENEN DER BEGRIFF «MÜSAADE ETMEK» VORKOMMT
Erfahre, worüber man in den einheimischen und internationalen Medien spricht und wie der Begriff
müsaade etmek im Kontext der folgenden Nachrichten gebraucht wird.
Robert Fisk: Rusya Suriye'de neyin peşinde?
"Putin, Rusya'nın hazinelerini Suriye'deki ölüm çukuruna Şam'daki adamının devrilişine müsaade etmek için dökmüyor." diyen Fisk şöyle devam etti: Peki, ... «Dünya Bülteni, Okt 15»
200 Yıllık Rovanş
... İtalya, Portekiz, Polonya, Hollanda, Belçika ve Rusya, ülkelerinde Camii yapılmasına müsaade etmek zorunda kalıyorlarsa ve açılışlarına da Devlet Başkanları ... «Canlı Haber, Okt 15»
Sorun başlangıçta değil bitirişte
En iyi yaptığı şeylere müsaade etmek gerek, hata yapsa bile. Çünkü hızlı ve dripling yeteneği yüksek bir forvetin ön alandaki varlığı rakibin çıkışlarına büyük ... «Fanatik, Sep 15»
Erdal Acar'dan Karşıyaka Yönetimi'ne bombardıman!
Mevcut yönetimin kendi çıkarları arasında yaşanan anlaşmazlıkların içinden çıkamayacaklarını anladıkları için ve benim buna müsaade etmek istemediğimden ... «Sabah, Sep 15»
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'dan Esad açıklaması
Lavrov, diğer seçeneğin de bölgenin çöküşüne samimiyetle müsaade etmek istemeyenlerle işbirliğine başlamak olduğunu belirtti. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, ... «Mynet Haber, Sep 15»
Müslümanların kanlarıyla Müslümanların coğrafyasının sınırlarını …
Çünkü Müslümanların coğrafyasının hududu, İslâm imanıyla çizilmiştir. Gayr-i Müslimlerin ona hudud tayin etmelerine müsaade etmek, bir imansızlık alâmetidir. «Yeni Akit Gazetesi, Sep 15»
PKK'yı siz kurtarmıştınız
Nasıl iki yıl önce yok olmaya yüz tutmuş bir örgütün kendini toparlayıp güçlenmesine müsaade etmek tarihi bir hataysa bugün de etnik bir parti olmaktan çıkıp ... «Zaman Gazetesi, Jul 15»
Washington Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi
Hükümet aleyhine yapılan gösteriye müsaade etmek istemeyen 60 kişilik başka bir grupta erken saatlerde elçiliğin önünde toplandı. Bir grup “Terörist AKP”, ... «Zaman Amerika, Jul 15»
Uzun süre oturmayın
Yürümemize, merdiven ya da yokuş tırmanmanıza müsaade etmek bir yana bizi ... Telefon etmek yerine doğrudan gidip konuşmak da adım sayımızı artırıyor" ... «Hürriyet, Jun 15»
Yemen'i vesayet savaşı ötesinde görmek
Suudi Arabistan bariz bir şekilde İran'ın arka bahçesine girmesine daha fazla müsaade etmek istemiyor. İran'ın Irak'ı IŞİD'den temizleme operasyonunda ... «Star Gazete, Mär 15»
