WAS BEDEUTET ÖLÜ AÇI AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «ölü açı» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von ölü açı im Wörterbuch Türkisch
toter Winkel Der Ort oder Bereich, an dem die Beobachtung oder das Schießen aufgrund eines natürlichen oder künstlichen Hindernisses nicht möglich ist. ölü açı Doğal veya yapay bir engel dolayısıyla gözetlemenin veya atışın mümkün olmadığı yer veya bölge.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «ölü açı» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «ÖLÜ AÇI» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
ölü açı in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
ölü açı im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 60
ABCD iki düzlemlisinin bac ölçek açısı sı eğer sınır açısından daha büyükse, ışık tam yansımaya uğrar. AÇI (astronomi) S ... Ölü açı, tabiî veya sunî bir sütre dolayısıyle, atışın veya gözetlemenin imkânsız olduğu arazi bölgesi. 1[ Yan açısı ...
Acı Bal Kayınpederinin ölüm haberini alan Cigıldım, çok işi olduğunu öne sürerek o gün ölü evine gitmedi. Ertesi gün öğle üzeri ölü evine giden Cigıldım, kayınpederinin ölmediğini, öldü sanan komşularına ölüm serüvenini konuşurken görür.
isteyen umutsuz bir canlı gibi kıvranıyor, dönüyor, acı çekiyor. Harlı alevler bir bacadan akar gibi yukarılara sünüp ... Ölü sözcüklerin kokusu, acı bir is gibi bütün eve, bütün eşyaya sinmiş. Ne yapsan işlediğin ağır günahın izlerini uzun süre yok ...
4
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 145
... yaldızcı dızdızcı yalnızcı Descartes'çı açı çevre açı dik açı tam açı dar açı tümler açı bütünler açı sınır açı ters açı iç ters açı dış ters açı dış açı geniş açı doğru açı komşu açı ölü açı merkez açı kaçı birkaçı saçı cin saçı şeytansaçı arapsaçı baççı ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
5
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 220
account (Br.) ölen bir kimsenin hesabındaki bakiye; artık işlemeyen hesap; - ahead dosdoğru; - air (radyo) yayının durması, yayın istasyonunun sessizliği; - ang- le ölü açı; - animal ölü hayvan, leş; - area ölü atım alanı; - article sürümsüz mal; ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
6
Türk Verdünü, Gaziantep: Antep'in dört muhasarası - Sayfa 52
Bu arada mürabithane güneyinde hücuma hazırlanan iki nizamiye bölüğü; halif ölü açı ( zaviyeyi meyite ) sayesinde, murabithaneden yapılan ateşlere rağmen 100 metreye kadar siperlerimize yaklaştı. Mürabithane cephesindeki arazi 7,5 tuk ...
7
Ölü Canlar (Türk ve Dünya Edebiyatından Seçmeler-17):
Felaket acı çektim... O pis pirelerin yüzünden... Kâhyam olacak o kepazeyi yakalarsam ona göstereceğim...” Çiçikof, odasına çıktı; yüzünü yıkadı, giyindi. Yemek odasına geçtiği zaman çayı hazır buldu. Akşam ve gece yemeklerinin artıkları hâlâ ...
Nikolay Vasilyevich GOGOL, 2015
8
Cumhuriyet dönemi Türk haritacılık tarihi: ilk on yıl - Sayfa 181
Yersel fotogrametrik amaçla çekilecek fotografların: 1- Olabildiğince az ölü bölge (ölü açı) bırakacak biçimde yüksek, iyi seçilmiş bir yerden alınması, 2- Fotografların çekileceği yer ile haritası alınacak arazinin en uzak yerindeki kabul edilebilir ...
"Çadırımdaki ölü adamın da payı var mıydı?" diye sordu Yossarian acı acı. "Elbette vardı," diye temin etti Milo onu cömertçe. "Birlikteki herkesin payı var." "O, birliğe teslim olmadan öldü." Milo beceriyle, bir keder ifadesi takınıp yüzünü çevirdi.
Denizden yediği darbelerle yan yatan gemiyken Üzerimdeki ölü kokmuş balıkları didikleyen leş kargaları. Birisinden başka düşüneceklerinin olmayışı. Ah becerebilsem. Midye kabuklarıyla suyun dilinde sana ezgiler söylemek. Ağladığını 41.
