WAS BEDEUTET PARAŞÜT ILE ATLAMA AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «paraşüt ile atlama» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von paraşüt ile atlama im Wörterbuch Türkisch
Sprung mit Fallschirmsprung durch Fallschirm. Sprung von einem Flug zu einem bestimmten Bereich für taktische Zwecke oder springen Fallschirmspringen, um eine Gefahr loszuwerden. paraşüt ile atlama Paraşüt kulesinden atlama. / Taktik amaçlarla belli bir bölgeye havadan inme veya bir tehlikeden kurtulmak için uçaktan paraşütle atlama.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «paraşüt ile atlama» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «PARAŞÜT ILE ATLAMA» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
paraşüt ile atlama in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
paraşüt ile atlama im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Yitik kent Ankara - Sayfa 201
Paraşüt Kulesi'nden atlamak parasızdı anımsayabildiğim kadarıyla. Yalnız belli bir kilonun üstünde olmak gerekiyordu paraşütle atlamak için. Belli bir kilonun üstünde olunmazsa, paraşüt aşağıya çekilmiyordu. Ortada sallanıyordu atlayan.
2
Türkçedeki yabancı sözcükler sözlüğü - Sayfa 310
2 bir hava taşıtından paraşütle atlayarak yere inen kimse. paraşütçülük a. Fr. T. 1 paraşüt kullanmayı, paraşütle atlamayı bilme, paraşütle atlama işi. 2 paraşütle atlama eğitimi. 3 paraşütle atlama sporu. paratif o a. Fr. hek. tifoya benzeyen, ama ...
3
Paşa ile general - Sayfa 139
salt atlama heyecanı değildi. Savaş günü gelip çatmıştı. Herkes birbirine paraşüt tokasını soruyor, inanmıyor bir de komutanlarına soruyorlardı. Pilotun kendisini çağırdığını duyurdular. "Geri dön" gibi bir emri duymak istemiyordu. Pilot kabinine ...
4
Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 831
1 Belirli bir başlangıç noktasından ileriye doğru mesafe alarak sıçramak: Uzun atlamak. || Yüksek bir yerden aşağı doğru ... Atlama irtifaı, hava indirme harekâtında paraşütle atlama anında hava aracının yere olan yüksekliği. Atlama müdürü ...
5
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 497
JUMP / n / atlama, sıçrama; irkilme, engel; (fiyatlar) fırlama. - area (paraşüt) atlama alanı; - seat (oto, US) straponten; - in costs maliyetlerde anî artış; - in crime suç işleme oranında anî artış; - in a curve bir eğride kınlma; - in eamings kazançla ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
6
Bir köy çocuğunun serüveni: Köy Enstitüsünden parlamentoya
Bazı günler paraşüt atlama programı uygulanır. Paraşüt brövesi için beş atlayış gerekir. Paraşütle atlayışta, her hangi bir kazayı önlemek için uçaktan atlar atlamaz paraşütü açmayacaksın; uçaktan en az bir paraşüt uzunluğu ayrıldıktan sonra ...
7
Ne biçim Amerika, ne biçim Rusya, İran, Afganistan, Pakistan - Sayfa 28
Bir başkası Paraşütçüler uçaklarına binip atlamışlar, paraşütlerini dürmüşler. Bir köylü kadın, çeşme başında askere sorar: _ Oğlum bunun adı nedir? _ Paraşüt. _ Ya atladığınız zaman açılmazsa? _ Yedeği var nineciğim, onu çekerim. _ Ya o ...
8
Çağlar boyunca Türk kadını ve Atatürk - Sayfa 27
İncelemelerime göre, kadınlarımız uçuş ve paraşütle atlama gibi yine oldukça çetin bir alanda faaliyet gösterdiği Türk Hava Kurumumuza bağlı Türkkuşu çalışmaları üzerinde Kurumun yayını olan "Uçan Türk" dergileri koleksiyonlarından ...
9
Karaköse'den İstanbul Üniversitesi'ne - Sayfa 80
Pavyonları, fiskiyeli havuzu, eğlence yerlerini, atış poligonlarını, kahve ve restorantlan, çim sahaları tek tek dolaştım. Paraşüt atlama kulesi beni adeta büyüledi. Böyle bir ortamda böyle bir organizasyonu ilk kez görüyor, sevinçten uçuyordum.
10
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 956
Paraşüt is. fr. Uçak veya herhangi bir a- raçtan yere atlamak için kullanılan, düşüşün hızını hava direnci ile azaltmaya yarayan ve şemsiye gibi açılan alet. Paraşütçü is. Paraşütle atlayan kimse. Paraşütçülük bak. Paraşütizm. Paraşütizm is. fr.