WAS BEDEUTET TENASÜPSÜZ AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «tenasüpsüz» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von tenasüpsüz im Wörterbuch Türkisch
Unzensiert Unzensiert, nicht einheitlich, nicht einheitlich. tenasüpsüz Tenasüp olmayan, uygunluk, düzgünlük bulunmayan.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «tenasüpsüz» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «TENASÜPSÜZ» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
tenasüpsüz in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
tenasüpsüz im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
Bu sanat harikalarını sebeplere ve tesadüflere havale etmek demek onları,eğribüğrü, tenasüpsüz,ahenksiz vedengesiz, işe yaramaz birkülçe yığını hâlineterk etmek demektir. Yaratılışta meselâ Güneş sisteminde,Güneş'i birsebebe, Dünya'yı ...
2
Ziraat Fakültesi yayinlari - 35-37. sayılar - Sayfa 241
Merinoslardan yün verimi bol ve aşırı yağlıtılı tiplerde görülen, deri kıvrımlarınının gelişmesi ile, vücudun küçülmesi, vücut yapısının düzensiz ve tenasüpsüz bir şekil alması arasında btığlılık vardır. Meselâ Merinoslardan derisi çok kıvrımlı ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1952
3
2000 yılın sevgilisi: roman - Sayfa 80
... meydana çıkmıştı; o de- 1 II est un admirable causeur: Fevkalade bir konuşmacı! 2 He is a poet: O bir şair! rece dar, sıkı bir etek giymiş, esasta epeyce tenasüpsüz, iri 80.
4
Üç nesil üç hayat - Sayfa 12
fazla tülbent ve "mermerşahi"* tıkarak bebeği çarpık ve ayrık bacaklı, tenasüpsüz (uyumsuz) olmaktan korur. Haşhaş pek rağbettedir. Hiçbir mahalle aktarı yoktur ki çivilerinden kupkuru haşhaş hevenkleri (dizisi) sarkmasın. Bütün nesil, hangi ...
5
İstanbul'da yaşama sanatı - Sayfa 44
Mustafa Camii'lerini görseniz de, Kadıköy rıhtımının solundaki son derece tenasüpsüz minareleriyle göze batan (!) yeni camiiyi görmezlikten gelin. Haydarpaşa Garı, Haydarpaşa Tıbbiye Mektebi, arkada Karacaahmet, Büyük ve Küçük Çamlıca ...
6
Türkiye'de çocukluğun tarihi: çocukluğun sosyo-kültürel ... - Sayfa 193
Apış arasına fazla tülbent ve 'mermerşahi' tıkarak bebeği çarpık ve ayrık bacaklı tenasüpsüz (uyumsuz) olmaktan korur." (11). Anılarda sözü edilen beşiğe benzer bir başka araç da salıncaktır. 1906 doğumlu Sâmiha Ayverdi (1977), hem ...
7
Ömer Seyfettin - Sayfa 55
Karışık, tenasüpsüz (düzensiz). Fakat ahenkçe hem Refik Halit'in, hem Yakup Kadri'nin lisanından daha Türkçe. Ben, lisanımda lisanın hususiyetlerini teşkil eden "türkiyyet"leri (Türk deyimlerini) kullanırım. Bunu herkes "argo" sanıyor.
8
Refik Halit Karay - Sayfa 262
Geniş göğüslü endamlı idi, Güldal'a bacakları gövdesinden biraz daha uzun tenasüpsüz göründü, ama az sonra bunun sırtında ceket olmamasından böyle bir his verdiğini anladı." Sebati Bey: "Göğsü yarı açık, yarım kollu, bembeyaz gömle- ...
9
Edebiyat tarihimizden - 1. cilt - Sayfa 216
HALBUKİ BUNU BEN KUSUR SAYIYORUM. HAKLI MIYIM, DEĞİL MİYİM, İLERİDE BELLİ OLACAK... Refik Halid'in lisanı Yakup Kadri'den AHENKCE DAHA tabiî. Halide Hanım'ın lisanı bozuk. Karışık, tenasüpsüz. Fakat ahenkce hem ...
10
Makiyajlı Kadın - Sayfa 145
Böyle olmayıp da kısrağınkine <<buzağıı› ve ineğinkine <<tay>› denmiş olsaydı medlûllerini` hiç de açmıyacak, çok tenasüpsüz düşecekti! :i Kısrak hakikaten enfes bir kelimedir; derli toplu, temiz, çelik gibi cilâlı, hattâ sür'atli ve biraz da çapkın ...