Bedeutung von "yavaşlamak" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON YAVAŞLAMAK AUF TÜRKISCH

yavaşlamak

WAS BEDEUTET YAVAŞLAMAK AUF TÜRKISCH

Definition von yavaşlamak im Wörterbuch Türkisch

Verlangsamen, Verlangsamen, Langsam werden.

yavaşlamak Yavaş gitmeye başlamak, hızını azaltmak, yavaş olmak.

ÜBERSETZUNG VON YAVAŞLAMAK

Erfahre, wie die Übersetzung von yavaşlamak auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von yavaşlamak auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «yavaşlamak» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 减缓
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: ralentizar
• Übersetzer Deutsch - Englisch: slow down
• Übersetzer Deutsch - Hindi: धीमी गति से नीचे
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: إبطاء
• Übersetzer Deutsch - Russisch: замедлять
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: desacelerar
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: মন্দীভূত করা
• Übersetzer Deutsch - Französisch: ralentir
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: melambatkan
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: verlangsamen
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: 速度を落とします
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 천천히
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: alon mudhun
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: làm chậm lại
• Übersetzer Deutsch - Tamil: மெதுவாக
• Übersetzer Deutsch - Marathi: खाली धीमा
• Türkisch: yavaşlamak
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: rallentare
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: zwalniać
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: сповільнювати
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: încetini
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: επιβραδύνει
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: stadiger
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: bromsa
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: tregere

10 BÜCHER, DIE MIT «YAVAŞLAMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von yavaşlamak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit yavaşlamak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Yavaş Ebeveynlik

YAVAŞLAMAK. İÇİN. BİRLİKTE. YAŞAMAK. Oğlum Uzay'ı doğar doğmaz emziremedim. Zor bir doğumdu, şaşkındım. Doğumdan birkaçsaat sonraoşahaneyi odaya getirdiklerinde, hemşirenin ufakbir müdahalesi yetti memeyi yakalamasına.

Pınar Mermer, 2014

Arena Bir (Köletüccarları Üçlemesinin 1. Kitabı):

Kar, yavaşlamak bir yana, ön camdan hızla sekmeye devam ediyor. Ölen çocuğu, cansız suratını, kıpırdamayan gözlerini düşünüyorum; ölüme ne kadar yaklaştığımızı düşündüğümde, içimden yavaşlamak geliyor. Fakat böyle bir seçeneğe ...

Morgan Rice, 2015

İNGİLİZCE: İNGİLİZCE - Sayfa 70

E E harfi ile başlayan ingilizce deyimler Dry out: Çok çalışıyorsunuz, biraz yavaşlasanız (dinleseniz) iyi olur. Easy going: Yumuşak,. The streets dried up soon after the rain. Ease off: Yavaşlamak, yavaşlatmak, gevşemek, gevşetmek, hafiflemek ...

MEHMET POLAT, 2014

Oku: NLP ve Kişisel Gelişim - Sayfa 51

Yarışa başlar başlamaz içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. Diğer sekiz kişioğlanın ağlamasını duydular. Yavaşladılar ve geriye baktılar. Sonra hepsi yönlerini değiştirdiler ve geriye döndüler, oğlanınyanına ...

Serkan Özkan, Ayşe İhsan, 2013

Banka meclisince hazırlanan yıllık faaliyet raporu ... - Sayfa 14

1979 dan itibaren sürekli bir yavaşlama gösteren petrol ihraç etmeyen gelişmekte olan ülkelerin ortalama büyüme hızının da 1984 de yüzde 4,2 olacağı tahmin edilmektedir. Dünya petrol talebinin daralmasından etkilenerek, 1980, 1981 ve ...

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 1985

Altın Buzağı

... işlemler sürdü gitti. Sonuçta ne çıkacağını bilmiyoruz, ama Aleksandr İvanoviç o güne değin biriktirdiği parasına yarım milyon ruble daha eklemeyi becerdi. Koreyko'nun heyecandan sürekli yüksekçıkan nabız atışları yavaşlamak bilmiyordu.

Yevgeni Petrov, ‎İlya İlf, 2014

Milli Mücadele'de Kınalı Eller:

Kar yağdığında da yavaşlamak zorunda kalıyorlardı. Her şeye rağmen bu yollar yürünmeli, cephaneler tez zamanda kışlaya ulaştırılmalıydı. Şerife Kadın, sırtında daha yaşını doldurmamış kızıyla düşmüştü yollara. “Bu halinle nereye gidiyorsun ...

Osman ALAGÖZ, 2014

Kitaplar Soru Sorar: Cevapları Bulmaya Çalışıp Dururken ... - Sayfa 145

Yavaşlamak istiyorum, yavaşlıyorum, ne kadar başarabileceğimi bilemeden. Klimanın sesi var, buzdolabının sesi var. Geçen teknelerin farklı sesleri, cırcır böceklerinin sesi, dalgaların sesi, rüzgârın ve komşuların evlerinden gelen sesler.

Zeynep Kocasinan, 2010

Dünyayı Sarsan On Gün

İş adamları ile aydınlar, devrimin artık yavaşlamakta olduğunu söylemişler ona. Profesör, bu bilgiye dayanarak bir yazı yazmış, sonra ülkeyi gezmeye başlamış, sanayi bölgelerini görmüş, köylere gitmiş. Devrimin yavaşlamak şöyle dursun, ...

John Reed, 2015

Kahramanların Görevi (Felsefe Yüzüğü Serisinin 1. Kitabı):

“Yavaşlaevlat!”diye bağıran kadın,kazanını ısıtanateşi, Thor'un kaldırdığı tozdan korumaya çalışıyordu. FakatThornebu yaşlı kadın nede herhangi biriiçin yavaşlamak niyetinde değildi. Çokiyi bildiği sokaklarda, biro sokağa bir busokağa girerek ...

Morgan Rice, 2014

2 NACHRICHTEN, IN DENEN DER BEGRIFF «YAVAŞLAMAK» VORKOMMT

Erfahre, worüber man in den einheimischen und internationalen Medien spricht und wie der Begriff yavaşlamak im Kontext der folgenden Nachrichten gebraucht wird.

Trafikte Yavaşlamak Yerine Gaza Basan Karıncaların Oluşturduğu …

Trafikte Yavaşlamak Yerine Gaza Basan Karıncaların Oluşturduğu Karışıklık Ufak ama eğlenceli dokunuşlarla karıncaların kullandıkları yol güzergahları araç ... «Haberler, Jul 15»

Delirmemek için biraz yavaşlamak

Mesela Twitter'a girmediğinde titreme, telefona veya bilgisayarına bakamadığın zaman peyda olan tarifsiz boşluk... Karın bölgesinde hissedilen rahatsızlık, ... «Hürriyet, Jul 13»