10 BÜCHER, DIE MIT «YIVIŞ YIVIŞ» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
yıvış yıvış in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
yıvış yıvış im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 1178
(halatı) hep birlikte çekmek, yısa yısa ha. olsun olsun, en çok. yıvışık s. ha. 1 yılışık, arsız (kimse). 2 kaygan, ıslak, yapışkan. yıvışmak (nsz) ha. cıvık bir duruma gelmek, kayganlaşmak, cıvıklaşmak, yapış- kanlaşmaK. yıvış yıvış ik. s. ve be. cıvık ...
2
Uç kitap bir arada: Fil Hamdi, Kazan töreni, Havadan sudan - Sayfa 62
Be- yoğlunun rutubetli, yıvış yıvış, güneş görmez arka sokaklarına saptık. Allah sizi inandırsın; bu yaşıma gelmiştim, yedi göbek İstanbullu olacağım, gördüğüm yerler değil. Tellâl bir ev gösterdi: — Burada tam sana göre vardı ama beybaba ...
3
Erkek sebahat: roman - Sayfa 58
İçerisi o kadar yıvış yıvış kötü kokuyordu ki, daha fazla g:re- medik, merdivenin kenarında durduk. Andon: — Şimd; alısırız, dedi, bir kere alıştık mı, artık mis gibi kokar burası... Artık dışarı çıkmak bile istemezsin de tekme, yumruk kovarlar.
4
Mum Hala: 1951-1979 - Sayfa 267
... kabalıkları, yapmacıklıkları anlaşılmasa bile, üzerinden zaman geçip duygular durulunca böyle oldukları anlaşılacaktır. 1 Bu cümlenin okunuşu kuşkuludur. V V Böyleleri hele halkçı eser yazdıklarını sanıyorlarsa cıvık, yıvış yıvış 267.
Aziz Nesin, Ali Nesin, 2009
5
Buruk sevda: küc̣ük hikâyeler - Sayfa 16
Yüzünde tiksinti mi, kırıklık mı, umutsuzluk mu, muhakkak olan bir şey varsa korku değildi, yıvış yıvış, koyu koyu, bu gün bile bazan yapışkanlığını hissettiği elle tutulur, kalın, kesif bir madde vardı sanki. Adam geldi, önünde durdu. Eşine gümrük ...
6
Balyoz: uzun hikâye - Sayfa 107
Aşağıda başka bir yere, merdiven altı gibi bir yere sokmuşlardı. Sigaralarını hücrede unutmuştu. Dudak lan kurumuştu. Bilekleri ağrıyordu. Bulunduğu deliğin karanlığı gözlerinde diken dikendi. Üşüyordu Etinde yıvış yıvış bir ıslaklık, üşüyordu.
7
Onuncu sigara: roman - Sayfa 73
Geçmiş yılları neresinden tutsam, parmaklarıma, -asıl yüreğime elbet- yıvış yıvış yapışıp kalıyor. Kurtaramıyorum kendimi.. Kurtarmak istedikçe yapışkanlıkları daha da artıyor.. Avaz avaz bağırmak geliyor içimden.. Bağıramam ki.. korkuyorum ...
8
Soruşturmada - Sayfa 28
Hiçbir kuşkuya kapılmadan, bütün insanları sevmek gerektiği inancıma hiçbir kuşku gölgesi düşmeden insanları sevmenin suluzırtlak bir hümanizm olduğunu çok geç anlayabildim. Elbet insancıllık, ama yıvış yıvış, suluzırtlak bir insancıllık değil ...
9
Cinsel oyun: Roman - Sayfa 174
Bozuk düzen, çalkantılı bir yaşama serüveninde, insan ya senin gibi dikbaşlı, doğru saydıklarını kimseye kaptırmaz olur, ya da, sulu zırtlak, iğrenç dalkavuk, yıvış yıvış bir şey. Gördü ki lokantanın kapısı açılmış, karşıdan, hafifçe kambur, leylek ...
10
Dilin öte yakası: eleştirel denemeler - Sayfa 186
Tuvaletten çıkan, terden yıvış yıvış olmuş yatağına bir daha girmez, boğazına birikmiş top top balgamları sümüklüböcek ölüsü gibi yere yapıştırarak kuru havuzun başında toplanırdı. Kimse kimsenin rahatsız olacağını aklının ucundan bile ...
2 NACHRICHTEN, IN DENEN DER BEGRIFF «YIVIŞ YIVIŞ» VORKOMMT
Erfahre, worüber man in den einheimischen und internationalen Medien spricht und wie der Begriff
yıvış yıvış im Kontext der folgenden Nachrichten gebraucht wird.
O kitapların en eskisi Tevrat. Hatırlayalım:
Şöyle bir düşünelim: Canı sıkıldığından mıdır nedir, balçığın içinden sürünüp çıkan yıvış yıvış, pörtlek gözlü, parmak kadar bir canlı... Tüm yaratıkların atası. «Agos, Okt 15»
Referandumda 'vicdan makamı'
Benzer bir şey belki, benim de o tıkış tıkış ve yıvış yıvış duruşmalara girdiğimde içimde hep o his oluyor: Acımızı insan gibi yaşamamıza izin vermiyorlar. Hrant'ın ... «Haber Türk, Jul 10»
