Meaning of "alacalanmak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF ALACALANMAK IN TURKISH

alacalanmak

WHAT DOES ALACALANMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of alacalanmak in the Turkish dictionary

to fall into a miserable situation. Seemingly earth to appear among the melting snow. To get rid of the bullet and to enter the color in color because of any excitement.

TRANSLATION OF ALACALANMAK

Find out the translation of alacalanmak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of alacalanmak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «alacalanmak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: alakalan到
• Translator Turkish - Spanish: alacalan a
• Translator Turkish - English: alacalan to
• Translator Turkish - Hindi: करने के लिए alakalan
• Translator Turkish - Arabic: alacalan ل
• Translator Turkish - Russian: alakalan в
• Translator Turkish - Portuguese: alakalan para
• Translator Turkish - Bengali: alacalan করতে
• Translator Turkish - French: alacalan à
• Translator Turkish - Malay: untuk alacalan
• Translator Turkish - German: alacalan zu
• Translator Turkish - Japanese: にalakalan
• Translator Turkish - Korean: 에 alakalan
• Translator Turkish - Javanese: kanggo alacalan
• Translator Turkish - Vietnamese: alakalan để
• Translator Turkish - Tamil: alacalan செய்ய
• Translator Turkish - Marathi: alacalan करण्यासाठी
• Turkish: alacalanmak
• Translator Turkish - Italian: alakalan a
• Translator Turkish - Polish: alakalan do
• Translator Turkish - Ukrainian: alakalan в
• Translator Turkish - Romanian: alakalan la
• Translator Turkish - Greek: alacalan να
• Translator Turkish - Afrikaans: alacalan om
• Translator Turkish - Swedish: alakalan till
• Translator Turkish - Norwegian: alakalan til

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «ALACALANMAK»

Discover the use of alacalanmak in the following bibliographical selection. Books relating to alacalanmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 22

ALACALANMAK, moğ. ala ile tr. ca- lan-mak eklerinden ala-ca-lan-mak/ala- calanmak (alaca olmak, değişik boyalı duruma gelmek). ALACAMENEKŞE, moğ. ala (bk.) ile tr. ca, fars. benefşe (tr. ye menekşe biçiminde girdi) sözcüklerinden ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Keban Projesi Pulur Kazısı 1968-1970 - Sayfa 66

Boz renkte, yangın görmüş olması nedeni ile bazı yerleri siyah alacalanmış çift koni biçimli ; çap. 0,143 m., yük. 0,072 m., karın gen. 0,105 m , tümlenmiş. IX. kat, î. T. Ç. I. 310. Kap oturtacağı, p. t., S. 572 (lev. 64,3;80,3). Iç yüzü boz, dış yüzü ise ...

Hâmit Zübeyr Koşay, 1976

Keban Project ... activities - Sayfa 177

108,2) El yapımı; hamuru kaba özlü, mika ve iri kum katkılı; yüzey perdahlı kırmızımsı kahverengi, yangın gördüğünden yer yer kurşunî alacalanmış; dışa dönük ağız kenarında üçgen biçimli bir tutamak var. Yük. 0,252 m., kal. 0,007-0,01 m.

Keban Projesi, 1972

Derleme sözlüğü ve kavramlar dizini - 1. cilt - Sayfa 792

1) agarmaya basjamak, kirçillanmak, kirçillasmak 2) alacalanmak 3) ol gunlasmak ( kisi ~ ) 4) yaslanmak, yaslanmaya baslamak ( kisi ~ ) ~ düsmüe (olan) ( saçina, sakalina ~ ) aktiras-2, alagir, alagir-2 bk. 1) akli karali, ala, alaca, alacali, kir, ...

Tomris Tunç, 1995

XIII. asırdan günümüze kadar kitaplardan toplanmış ... - Sayfa 90

Es-gekl [Ar.] ; Asmada ve tegekte oían üzümün bazisi ol- mak manasmadir ki alacalanmak tâbir olunur. Alá kavlin si- уаЫашр olmaga bajlamak manasmpdir ki bon düsrnek tâbir olunur. (Kam. X!VIII-XIX.) Benzenmek : Kendisini bir ba^kasina ...

Türk Dil Kurumu

Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 351

33), Kırg. alala- "alacalanmak, beneklerle örtülmek" (YUDAHİN, 20), Kzk. alala- "herkese bir başka türlü davranmak, ayırmak, ayırtetmek" (KzkTSl. 12), KKlp. alala- "pectrit', delat' pestnm, otdavat' predpoçtenie, vıdelyat'" (KKlpRSI. 36), Nog.

A. Melek Özyetgin, 2001

Yunus Emre ile ilgili makalelerden seçmeler - Sayfa 101

Karaca Oğlan' in şu dizesinde olduğu gibi: Götürüp giderler sallar içinde(6). Yine karçıllandı dağların başı, Karçıllanmak, alacalanmak, karın akıyla, toprağın karası karışmak, kırçıllaşmak (Tarama Sözlüğü, IV 2290). Yüce dağ başında buymuşa ...

Hüseyin Özbay, ‎Mustafa Tatçı, 1994

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 16

Birinden alacağı olan kimse : Alacaklılar mahkemeye baş vurdular. alacalanmak (nsz) I. Alaca olmak. 2. mec. Herhangi bir heyecan dolayısıyla benzi kızarı p bozarmak. alafranga s. /t. Batılı biçimde olan, alaturka karşıtı : Alafranga yemekler.

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

Osmanlıca-Türkçe yeni lûgat: islamî-ilmî-edebî-felsefî - Sayfa 730

^î/ TEVEŞŞI: Saç ve sakalı kır olmak, alacalanmak. Jy TEVETTÜB: Gerginleşme, gerilme. ,jL*tl/y Tevettttr-tt a'sab: Sinirlerin gerilmesi, sinirlenme. (Bak: Tevtlr). J^>.yy Tevettttr-tt habl: ipin gerilmesi.. v*9 TEVE'UB: Bir şeyin güçlenerek halli ve ...

Abdullah Yeğin, 1978

Gençler için nutuk - Sayfa 87

... at balığı akma ansız atık aksakal apaz atlangıç ak su apışak atmık ak yel apışık avara ak yıldız apışmak avgın al Arap avrat alacalanmak Arap gibi olmak avrat pazarı avunmak balkır bini ayakçak ballı darı bizlemek ayaktaş banak bizlengiç.

Mustafa Kemal Atatürk, ‎Sinan Bayraktar, 2006