WHAT DOES GÖĞSÜNÜ YIRTMAK MEAN IN TURKISH?
Click to
see the original definition of «göğsünü yırtmak» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
Definition of göğsünü yırtmak in the Turkish dictionary
to tear his chest to put out his joy, to flutter, to be livid. göğsünü yırtmak Coşkunluğunu ortaya koymak, coşmak, cıvıldamak .
Click to
see the original definition of «göğsünü yırtmak» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
10 TURKISH BOOKS RELATING TO «GÖĞSÜNÜ YIRTMAK»
Discover the use of
göğsünü yırtmak in the following bibliographical selection. Books relating to
göğsünü yırtmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.
1
Divan Edebiyat Yazlar - Sayfa 447
Göğsüne taşlarla vurarak dövünmek, kendini dağlara sahralara atmak, başına toprak dökmek, yüzünü ve göğsünü yırtmak, saçlarını çözüp ağlamak yasla ilgili olarak ifade edilen uygulamalardır (s. XXXVIII-XLII). Tabutun önünde "kara mum ...
Zeynep Kadının vücudu. gittikçe coşan deruni hıçkırıkların sarsıntıları içindeydi. Arada bir göğsü boşaldıkça: — Ah yavrum ah! diye sızlanıyor ve elleriyle göğsünü yırtmak ister gibi hareketler yapıyordu; sonra birdenbire sustu, başını iki tarafa ...
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Niyazi Akı, 1985
3
Zavalli Necdet: Roman - Sayfa 137
Kuvvetsiz elierile göğsünü, esvaplarını yırtmak istiyordu. Ben hemen kuvvetimi topladım. Evvelâ ceketini yırttım, sonra da korsasını parçaladım. Şimdi uryan kalan göğsünden, tam kalbinin üzerinden bir şey fırladı; parmaklarımın arasına ...
Babamın gövdesininheryanından güçlülük akıyordu; ne var ki güzel olmayan bir güçlülüktü; yırtıcı,yıkıcı, yakalamak, sıkmak ... aradabir durupkızgın kızgın göğsünü yumruklayan, altı yedi metre uzunluktaki boşlukları bir solukta atlayıp geçen,bir ...
Düka boğazını yırtmak için huysuzlanıyor; sonra korkarım benim de sözümü dinlemeyecektir.” Kirotis, gayri ihtiyari elini boğazına ... Göğsünü kabarttı: “Ben Müslümanım ve Türküm. Bu yetmez mi?” Şövalyeler tekrar toplanarak aralarında ...
Âşığın yakasını yırtması ıztırabındandır. Baki, gülbahçesine dönen göğsünü görsünler diye yakasını yırttığını söyleyerek Hüsn-i ta'lil yapmış. Dağ ile gülnar benzetilmesi daha önce yapılmamıştır. Bu konudaki benzetme gül üzerindedir. Baki ...
7
Edebiyat tarihi dersleri: Servet-i fünun edebiyatı - Sayfa 206
Etrafına toplananlara göğsünü gösteriyor, evet işte orada, eliyle işaret ettiği yerde gayrı kabili intifa3 bir ateş feveran ettiğini anlatmak istiyor, şallar içinde şimdi kapıdan çıkarılan, ... O nevhaları6 arasında diyordu ki: ı Sineşikaf — Göğsü yırtan.
8
Hüseyin Rahmi Gürpınar: hayatı, sanatı, eserleri - Sayfa 76
figaan-ı sîne-şigâfiyle (göğsü yırtan feryat- lariyle) avazı çıkabildiği kadar bağırdı. Ukûs-i muztaribanesi, (mustarip akisleri) duvarlara tesir eden bu canhırâş feryatlar, kalb-ı mâderanesinde (ana kalbinde) çıra gibi iştialini (alevlenmesini) ...
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Cevdet Kudret, 1964
9
12 Eylül Karanlığında Diyarbakır Şafağı - Sayfa 19
Uyandığı gibi televizyonun altına saklamış olduğu bildiriyi alıp yırtmak istedi. ... Kimliği ışığın altında dikkatle inceleyince, elindeki silahın dipçiği ile Selim'in göğsüne var gücüyle vurunca, Selim sırtüstü yere düştü, diğer polisler üzerine ...
10
Şah İsmail tarihi: Ahsenü't Tevârih - Sayfa 4
O Hazret, bazen Mısır kılıcı ile boyunları ve kafaları vücutlardan ayırıp bazen de mızrağıyla iki savaşçının vücudunu bir araya getiriyordu ve Sabâ gibi varlık gömleğinde, sivri okun dikeniyle, çiçek gibi göğsünü yırtıyor; mızrağın kan akıtan ...
