Meaning of "kırpışmak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF KIRPIŞMAK IN TURKISH

kırpışmak

WHAT DOES KIRPIŞMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of kırpışmak in the Turkish dictionary

flicker (eyelids) often clipped from very light. / (Light) To be like flashing.

kırpışmak (Göz kapakları) Çok ışıktan sık sık kırpılmak. / (Işık) Yanıp söner gibi olmak.

TRANSLATION OF KIRPIŞMAK

Find out the translation of kırpışmak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of kırpışmak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «kırpışmak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 忽悠
• Translator Turkish - Spanish: parpadeo de
• Translator Turkish - English: flicker to
• Translator Turkish - Hindi: करने के लिए झिलमिलाहट
• Translator Turkish - Arabic: وميض ل
• Translator Turkish - Russian: мерцание в
• Translator Turkish - Portuguese: flicker para
• Translator Turkish - Bengali: ফ্লিকার করা
• Translator Turkish - French: scintillement à
• Translator Turkish - Malay: berkelip
• Translator Turkish - German: Flimmern auf
• Translator Turkish - Japanese: フリッカーへ
• Translator Turkish - Korean: 에 깜박임
• Translator Turkish - Javanese: kanggo kedhep
• Translator Turkish - Vietnamese: flicker để
• Translator Turkish - Tamil: சிமிட்டல்
• Translator Turkish - Marathi: अती मंद असा प्रकाश करण्यासाठी
• Turkish: kırpışmak
• Translator Turkish - Italian: sfarfallio a
• Translator Turkish - Polish: migotanie do
• Translator Turkish - Ukrainian: мерехтіння в
• Translator Turkish - Romanian: flicker la
• Translator Turkish - Greek: τρεμόπαιγμα σε
• Translator Turkish - Afrikaans: flikker om
• Translator Turkish - Swedish: flimmer till
• Translator Turkish - Norwegian: flimmer til

9 TURKISH BOOKS RELATING TO «KIRPIŞMAK»

Discover the use of kırpışmak in the following bibliographical selection. Books relating to kırpışmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 940

Oynaşmağ.//mec. Süratle sağa sola hareket etmek, kımıldamak, depreşmek. 4- mec. Bir şeyin üzerinde veya bir şeyden yansımak, parlamak, ışık saç- maky/Kırpışmak (yıldızlar). 5- Görünmek, ortaya çıkmak, görünüp kaybolmak. 6- Dans etmek.

Seyfettin Altaylı, 1994

Uluslararasi Türk Dili Kongresi, 1988 - Sayfa 259

288 cüpre "balı alınmış petek" (Ünye / Ordu); cürep "aynı" (Ünye / Ordu). ıgft kıpırdamak "kıpırdamak" (İstanbul); kırpışmak "kımıldamak, kıpırdamak" (Bor / Niğde) ~ çiptermek "bir vuruşta kesmek" (Adana); cirpitmek "aynı" (Çepni /Gemerek ...

Kurumu. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yük, Türk Dil, 1996

Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 220

... kımramak, kırpışmak, seyirmek. kıpırdanmak : ıbınmak, kımranmak, yörenmek. kır : çıkarı, kırancık (yakın -), say, yaban, yazı. kıraç kev — 220 — kıp.

Türk Dil Kurumu, 1957

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 625

Kırpıntı kumaşları at. kırpışmak (nsz) 1 (gözkapakları) yoğun ışık vb.den sık sık açılıp kapanmak, ör. Çocuk kırpışan gözlerini kaçırmıştı. 2 (ışık) sık sık yanıp söner gibi olmak. kırpıştırmak(-i) (gözkapaklarını) çabuk çabuk açıp kapamak, kıpmak, ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Bir kadinin hayati - Sayfa 54

... göre hususî bir anlaşma lisanı var. Annesi sordu: — Kızım, sen nereye gidiyorsun? — Mersine efendim. Kızı annesinin sorgusunu tamamladı: — Bey babanız ne iş yapıyorlar? — Babam öldü efendim. İhtiyar kadının uykudan kırpışmış ...

Mahmut Attilâ, 1943

Atatürkʾün Bağımsızlık Savaşı nasıl hazırlandı - Sayfa 26

Saat 21'i bulmuştu. istanbul, uzaktan bir yıldız kırpışması gibi görünüyordu. Geceleyin hava durulmuş, deniz, ayın ışıkları altında parlamaya başlamıştı. Bandırma vapuru yoluna devam ediyordu. Makine sesi, denizin dalgalarına karışıyordu.

Refik Necdet Aktaş, 1973

Tüylendi ailesi: roman - Sayfa 98

Öyle tatlı ve çapkın bir kırpışması vardı ki, insanın aklını başından çalardı. Kemal motora atlıyan genç kızın bavulunu elinden alınca onu yanıma oturttu. İçimde o kadar tuhaf bir tutukluk vardı ki ona bir «hoşgeldiniz» bile diyemiyordum.

Turan Aziz Beler, 1945

Suçsuz laleler - Sayfa 89

İki gözümün birden seyirmesiyle kalktım. Sinsi düşüncelerin göz kırpışması diye yorumladım bu olayı. Çıktım. Onunla yeterince ilgilenmediğimi düşünüp kendime sitem ettim. - Haksızlık ettim ona, dedim kendi kendime. Bir başkası olabilirdim.

Üstün Akmen, 1996

Ruşen Eşref Ünaydın: bütün eserleri - Sayfa 145

Yoldan birer damla sarı ışıkla ürkmüş, kırpışmış gibi ara sıra geçen birkaç arabanın ötesinde uçsuz bucaksız zifirî karanlığın ortasında yalnız, "Kaygusuz İbrahim Baba"nın mumları beş on damla ışık titretiyordu. Herkes ahretinde korkmadan ...

Ruşen Eşref Ünaydın, ‎Necat Birinci, ‎Nuri Sağlam, 2002

NEWS ITEMS WHICH INCLUDE THE TERM «KIRPIŞMAK»

Find out what the national and international press are talking about and how the term kırpışmak is used in the context of the following news items.

Yunus Nadi Öykü Ödülü sahibi: Başar Başarır...

Karanlık gecenin sapa bir sokağına bir çift kedi gözü gibi ilişip, başı önde ilerleyen yolcuya neşeyle kırpışmak olabilir. - Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü kazanmanıza ... «Cumhuriyet, Jun 14»