Meaning of "limonlamak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF LIMONLAMAK IN TURKISH

limonlamak

WHAT DOES LIMONLAMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of limonlamak in the Turkish dictionary

lemonade To squeeze or add lemon juice into or over.

limonlamak İçine veya üstüne limonun suyunu sıkmak veya katmak.

TRANSLATION OF LIMONLAMAK

Find out the translation of limonlamak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of limonlamak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «limonlamak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 要limonl
• Translator Turkish - Spanish: para limonl
• Translator Turkish - English: to limonl
• Translator Turkish - Hindi: limonl करने के लिए
• Translator Turkish - Arabic: ل limonl
• Translator Turkish - Russian: Для limonl
• Translator Turkish - Portuguese: para limonl
• Translator Turkish - Bengali: limonl করতে
• Translator Turkish - French: pour limonl
• Translator Turkish - Malay: untuk limonl
• Translator Turkish - German: um limonl
• Translator Turkish - Japanese: limonlするには
• Translator Turkish - Korean: limonl 하려면
• Translator Turkish - Javanese: kanggo limonl
• Translator Turkish - Vietnamese: để limonl
• Translator Turkish - Tamil: limonl செய்ய
• Translator Turkish - Marathi: limonl करण्यासाठी
• Turkish: limonlamak
• Translator Turkish - Italian: per limonl
• Translator Turkish - Polish: aby limonl
• Translator Turkish - Ukrainian: для limonl
• Translator Turkish - Romanian: pentru a limonl
• Translator Turkish - Greek: Για limonl
• Translator Turkish - Afrikaans: om limonl
• Translator Turkish - Swedish: till limonl
• Translator Turkish - Norwegian: til limonl

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «LIMONLAMAK»

Discover the use of limonlamak in the following bibliographical selection. Books relating to limonlamak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

İmlâ kılavuzu - Sayfa 169

limonata-lüzumsuz 169 limonata liyakatli lort,-du limonataci liyakatsiz lorta limon! lizol,-lü lostra limonit lizöz lostromo limonlamak lobelya lostromoluk,-gu limonlu lobi losyon limonluk,-gu lobut los linç loca losluk,-gu linet loça lota link toda ...

Hasan Eren, 1985

İmlâ kılavuzu - Sayfa 179

gu lime lime liyakatli losyon limit liyakatsiz los limon lizol,-lü losluk,-gu limonata filos lota limonataci lobelya lotarya limoncu lobi lök limoni lobut lökoplâst limonit loca lökosit limonlamak loca lökün limonlu loda löpür löpür fimonluk,-gu lodos lös ...

Atatürk Kültür, Dil, ve Tarih Yüksek Kurumu (Turkey), 1988

Arkadaş ıslıkları: roman - Sayfa 186

Yoksa kardeşin limonunu mu fazla kaçırmış? Karyola belki de gıcırdardı da, gıcırtıyı işiten alt kattaki yardımcı yukarı çıkar, anahtar deliğinden dikizlerdi içersini. Görürdü. Az sonra dışarı çıkan otel kâtibine sırı- tırdı. Otel kâtibi elinin tersiyle ...

Orhan Kemal, 1968

Kuğulu Park Cinayeti: - 1. cilt - Sayfa 62

Bekir Savcı'nın konuşması esnasında bizim de ada çaylarımız gelmişti. Ben çoktan limonunu sıkıp, şekerini atıp karıştırmış sonra da yudumlamaya başlamıştım. Bekir Savcı, telefonla konuşurken Erhan Amir de benim keyifle içtiğim ada çayının ...

Ali Bayram, 2015

Cemre Beklentisi (Kırık Testi-10):

Meselâ çay içiyorsunuz. Şeker ve limonunu kattığınız çayı yudumlamak çok hoşunuza gitti ve çok zevk aldınız. Hemen o esnada, “Eğer Rabbim'in bunda muradı yoksa...”deyip kendinizi sorgulamıyor; hayalinize çarpan ve sübjektif içtihadınıza ...

M. Fethullah GÜLEN, 2014

Tomurcuk: - Sayfa 214

... soğumasıyla birlikte bahçe faslım sona erdi, masayı içeri alıp çiçek yerine televizyon seyretmeye başladım. Hırkamı giyip koltuğa büzüldüm, televizyona bakarken aklıma çorba yapmak geldi, domatesli şehriyemi tabağa koyup limonunu ...

Nurcan Elver, 2011

Hastanede Sucuk Partisi: - Sayfa 24

yapabilirsin.Yaşlı. kadın, ilginç bir adama çattığını geç fark etti. Peyami Efendi konuşmasına devam ediyordu: - Üstelik ben, bu hastanenin doktorlarına da kırgınım. Başdoktor efendinin minicik limonunu yedim diye, bana demediğini bırakmadı.

Yusuf Asal, 2011

Bir Mayıs polis bayramı - Sayfa 146

Muzaffer İzgü. karmak için elimi cebime attım, limonlar. Mendil limonların altında kalmış. Fısıldadım koltukta oturmakta olana. "Limon alır mısınız, çok sulu." "Alayım," dedi kadın. Şaştım, sevindim, içim kaynadı, coştum, ellerim titremeye başladı.

Muzaffer İzgü, 1992

Fetvalar ışığında Osmanlı esnafı - Sayfa 281

(SMS)TM Zeyd Amr'ın sefinesine şu kadar limonunu felan iskeleye götürmek içün her binini doksan akçe navl ile tahmîl edüb ba'dehû esnâ-i tarîkda limonun sülüsânı çürüyüb ba'dehû Amr ol limonu götürüb ol iskelede Zeyd' e teslım etdikde ...

Tahsin Özcan, 2003

Şevket Ustanın kedisi: hikâyeler - Sayfa 114

Limonunu, yağını koydu. Naylon örtüyü yaydı masanın üstüne. Çatalları bıçaklan koydu, sağlı sollu. . Ekmekleri kesti. Çocuk kıçın kıçın geldi masanın ayağına yapıştı: «Anneeee!..» Cezmi hâlâ bulmacayı çözememişti: «Sekiz.. Sağdan sola.

Rıfat Ilgaz, 1965