WHAT DOES ŞAKKETMEK MEAN IN TURKISH?
Click to
see the original definition of «şakketmek» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
Definition of şakketmek in the Turkish dictionary
to shake, to shred. şakketmek Yarmak, parçalamak.
Click to
see the original definition of «şakketmek» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
8 TURKISH BOOKS RELATING TO «ŞAKKETMEK»
Discover the use of
şakketmek in the following bibliographical selection. Books relating to
şakketmek and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.
1
Kur'an-ı Kerim Tefsiri: Hak Dini Kur-an Dili
İbnü'lEnbârî de şöyle açıklamıştır ki: "Fatr"ın aslı, bir şeyi başlangıcında şakketmek, yarmaktır". Bundan anlaşılır ki, dilimizdeki "yaratmak" kelimesi daha çok bununla ilgilidir. Ve bunun izahı şudur. Sonradan olan varlıklar, olay vücuda ...
Elmalılı Hamdi Yazır, 2015
2
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 1143
[Bouffonnırie;charlata- nismej Şaklama | (t. m.) Şakketme, şaklamak) şakketmek şakdi- ye ses çıkarma, çıkarmak. [Voir. şaklatmak-] Şaklatma \ (t- m.) Şakketir- Şaklatmakf me , şakketirmek, kırbacın sesi gibi birses çıkartma, çıkartmak. [Faire c/a- ...
3
Açıklamalı hukuk ve sosyal bilimler sözlüğü - Sayfa 417
TCK. 495-499. ŞÂKİ Haydut, soyguncu, eşkiya. ŞAKİRT öğrenci. ŞAKKETMEK Yarmak. ŞAKULİ Düşey. ŞALÜMO Soğuk bir şey içmede kullanılan saman veya saz çöpü. Üfleç. ŞAMAN 1. Büyücü, rahip, doğaüstü güçlerle temasta olan kâhin.
4
Hulâsat'ül beyân fî tefsîr'il Kur'an - 5. cilt - Sayfa 1719
Çünkü; Fahr-i Râzi'nin beyanı veçhile Fâil' i Muhtar'ın vücudunu itikaad eden kimse derhal asâyı yılana kalp ve taştan su halk ve kameri şakketmek Fâil-i Muhtar'ın kudret ve ihtiyarına nispetle gaayet kolay bir şey olduğunu bilir ve derhal ...
Mehmed Vehbī (Hoca), 1968
5
Yeni Türk lûgati - Sayfa 1031
Şakıt [i] Bir cins yılanbalığı. Şakkışefe [i ] Dudak açma, söz söylemeŞaklaban [s,i] Soytarıık ve mukallitlik ederek her kalıba giren hafifmizaçlı, hoppa adam. Şaklabanlık [i] Soy - tarılık, mukallitlik. Şaklamak [f] Şakketmek, Şak diye ses çıkar - mak, ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
6
Osmanlıca-Türkçe yeni lûgat: islamî-ilmî-edebî-felsefî - Sayfa 152
Necat ve beka » Sahur yemeği • Şakketmek. (Ayet, neye felah bulacaklarını tâyin etmiyor. Güya o sükûtla der: Ey mUslU- manlar! Müjde size. Ey muttaki! Sen Cehennemden felah bulursun. Ey Arif! Sen Rızâ-yı İlâhiye nâU olursun. Ey âşık!
7
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 986
... ansızın, birdenbire. şakketmek (-i) Ar. T. ikiye parçalamak, yarmak, ayırmak şaklaban s. 1 şakalar yaparak herkesi güldüren, şen, şakacı (kimse). 2 mec. dalkavuk şaklamak (nsz) şak diye ses çıkarmak, şak etmek şakrak s. 1 (ses için) neşeli, ...
8
Ebussuud Efendi - Sayfa 97
Şakketmek : Yarmak, keserek yarmak. Şetm : Sövme. Şühud : Şahidler. Tazim : Ululamak. Tazir-i Şedid : Şiddetle cezalandırmak. Teati : Biri birine verme. Tecessüs : Bir şeyin iç yüzünü araştırma. Vecd-i Şedid : Şiddetli heyecan. . Vüvûb-ı Katil ...
