Meaning of "yok satmak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF YOK SATMAK IN TURKISH

yok satmak

WHAT DOES YOK SATMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of yok satmak in the Turkish dictionary

to sell No commodity can sell because of absence.

yok satmak Bir malı yoklu ğu yüzünden satamamak.

TRANSLATION OF YOK SATMAK

Find out the translation of yok satmak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of yok satmak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «yok satmak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 他们不卖
• Translator Turkish - Spanish: no venden
• Translator Turkish - English: be selling like hot cakes
• Translator Turkish - Hindi: वे नहीं बेचते
• Translator Turkish - Arabic: أنها لا تبيع
• Translator Turkish - Russian: Они не продают
• Translator Turkish - Portuguese: eles não vendem
• Translator Turkish - Bengali: তারা বিক্রি করি না
• Translator Turkish - French: ils ne vendent pas
• Translator Turkish - Malay: Mereka tidak menjual
• Translator Turkish - German: sie verkaufen keine
• Translator Turkish - Japanese: 彼らは販売していません
• Translator Turkish - Korean: 그들은 판매하지 않습니다
• Translator Turkish - Javanese: Padha ora ngedol
• Translator Turkish - Vietnamese: chúng tôi không bán
• Translator Turkish - Tamil: அவர்கள் விற்க வேண்டாம்
• Translator Turkish - Marathi: ते विकत नाही
• Turkish: yok satmak
• Translator Turkish - Italian: non vendono
• Translator Turkish - Polish: oni nie sprzedają
• Translator Turkish - Ukrainian: вони не продають
• Translator Turkish - Romanian: ei nu vând
• Translator Turkish - Greek: δεν πωλούν
• Translator Turkish - Afrikaans: hulle verkoop nie
• Translator Turkish - Swedish: de säljer inte
• Translator Turkish - Norwegian: de selger ikke

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «YOK SATMAK»

Discover the use of yok satmak in the following bibliographical selection. Books relating to yok satmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Kırsal Türkiye'de toplum kalkınması ve kooperatifçilik: ... - Sayfa 71

olduğu için çoğu kez ürününü kendi başına satmak zorunda kalmaktadır. Böylece daha tarlada iken ürünlerini tüccarlara önceden satmak zorunda kalanlar da vardır. Büyük kentlerde kilosu en ... Pazarda sergicimiz, adamımız yok satmak için.

Cevat Geray, 1981

Ninelerimizin komşuları: Türk-Ermeni ilişkilerinin barışçı ... - Sayfa 76

Cebimde param yok, altımda mersedes var ama işim bozulmuş. Satacak gücüm yok satmak aklıma gelmiyor. Bunalıma girmişim. Dedim kahveni içecek şey mi var kardeşim dedim. İsmini söylemiyorum. Param yok dedim hanımı hastanede ...

Zekeriya Bașkal, 2009

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 382

Yok satmak: Bir malı yokluğu yüzünden satamamak. Yokuşa koşmak/sürmek: Bak. İşi yokuşa sürmek. Yok yere: Boş yere, hiç gereği/yararı yokken. Yola çıkmak: Bir yere gitmek üzere bulunduğu yerden ayrılmak. Yol açmak: 1) Yol yapmak.

Asım Bezirci, 1990

Başlangıçtan yirminci yüzyıla Türk dili tarihi - Sayfa 114

Nen bunug yok. Hiç sıkıntın olmaz. (KT G 8) 725'te Çin'le anlaşma yapılmış, Şo-fang'da serbest pazar da kurulmuştur. “Çin'e gidip yerleşmene gerek yok; satmak istediğin atlan, kürkleri gö' 99 türüp sat; incik boncuk, ipekli kumaş... ne istersen ...

Ahmet Bican Ercilâsun, 2004

Rauf Denktas'ın hatıraları: 1964-74. 1966 - 3. cilt - Sayfa 167

8 Mart 1966 Lefkoşa'da neyimiz var, neyimiz yok satmaya başladık... RJv rıs'ta bıraktığım borçlar vardı. Alacaklılar da zor durumda. Arabaları elden çıkartmak gerekiyor. İnşallah evi de satmak mecburiyeti hasıl olmaz. Gurbet'te zorluklar.

Rauf R. Denktaş, 1997

DÖRT S: Satış Sarpa Sarınca Saçmalamaları - Sayfa 75

Bu ara nelere lüksümüz yok: 1. Satış elemanının günlük randevularından sürekli yoğun olarak red cevabı aldığından moralini bozarak, “bu işler bitti artık” deme lüksü yok. 2. Bir satın almacının; Onu sık sık arayan ve şu anda çalıştığı yerden ...

Hakan Ömer Gider, 2014

Boşlukta Yürümek:

Ali çömeldi, pırıl pırıl gülümsedi anasına: “Dinle oğul,bir kere veen baştadinini boşlamak yok; okuyup kalem efendisi olduktan sonraköye, köylüye hor ... caka satmak yok; fukara anacığını, rahmetli babacığını, baba ocağını unutmak yok.

Yavuz Bahadıroğlu, 1997

Yol Ayrimi - Sayfa 227

Yok... İnciciler kapısı önüne birikeceksin. Saati gelince girilecek... Girdin mi, hemen dolabına gidip oturamazsın. Orta yerdeki koruyucular dolabının önünde sabah duası ... Bekçibaşı veriyor! "Tavcılık yok haaa... Kefilsiz malı satmak yok haaa.

Kemal Tahir, 2013

Kaybedecek Neyin Var ki:

Satıcının da elinde kalmayacak şeyleri satın almak istediğini fark edemiyorlar. Her an değerinden kaybeden, kıymetsizleşen, eriyip yok olan malları emsalsiz bir karşılıkla satabileceklerini ummuyorlar. 'Cennet'i karşılık olarak teklif ediyor ...

Senai Demirci, 2015

Cumhuriyet yıllarında Türkiye Yahudileri: Aliya:bir toplu ... - Sayfa 296

İstanbul'da nesi var nesi yok satıp savıp el altından İsrail'e geçirdiği bütün parası olsa olsa bir yıl yeterdi geçimine. Tel Aviv'in bir köşesinde, Sultanhamamı'ndakine eş küçük bir dükkân açmaktan başka iş göremiyordu baktıkça suların ...

Rıfat N. Bali, 2003