Significado de "fırıldanma" en el diccionario de turco

PRONUNCIACIÓN DE FIRILDANMA EN TURCO

fırıldanma

QUÉ SIGNIFICA FIRILDANMA EN TURCO

definición de fırıldanma en el diccionario turco

tirar un trabajo o una situación.

fırıldanma Fırıldanmak işi veya durumu.

TRADUCCIÓN DE FIRILDANMA

Conoce la traducción de fırıldanma a 25 idiomas con nuestro traductor multilingüe.

Las traducciones de fırıldanma presentadas en esta sección han sido obtenidas mediante traducción automática estadística a partir del idioma turco.

• Traductor turco - chino: 风车
• Traductor turco - español: El molino de viento
• Traductor turco - inglés: the windmill
• Traductor turco - hindi: विंडमिल
• Traductor turco - árabe: طاحونة
• Traductor turco - ruso: ветряная мельница
• Traductor turco - portugués: o moinho de vento
• Traductor turco - bengalí: বাতচক্র
• Traductor turco - francés: le moulin à vent
• Traductor turco - malayo: kincir angin
• Traductor turco - alemán: die Windmühle
• Traductor turco - japonés: 風車
• Traductor turco - coreano: 풍차
• Traductor turco - javanés: kincir angin ing
• Traductor turco - vietnamita: các cối xay gió
• Traductor turco - tamil: காற்றாலை
• Traductor turco - maratí: पवनचक्की
• turco: fırıldanma
• Traductor turco - italiano: il mulino a vento
• Traductor turco - polaco: wiatrak
• Traductor turco - ucraniano: вітряк
• Traductor turco - rumano: moară de vânt
• Traductor turco - griego: ο ανεμόμυλος
• Traductor turco - afrikáans: die windpomp
• Traductor turco - sueco: väderkvarnen
• Traductor turco - noruego: vindmøllen

7 LIBROS DEL TURCO RELACIONADOS CON «FIRILDANMA»

Descubre el uso de fırıldanma en la siguiente selección bibliográfica. Libros relacionados con fırıldanma y pequeños extractos de los mismos para contextualizar su uso en la literatura.

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 423

sıf. Düzenbaz. Fırıldağçılıg is. Düzenbazlık, hilekarlık, dalaverecilik. Fırıldağçılığ etmek Tuzak kurmak, şeytanlık etmek, dolap çevirmek. Fırıldama is. Dönme, hızla hareket etme. Fırıldamağ f. Yerinde hızla dönmek, hareket etmek. Fırıldatma is.

Seyfettin Altaylı, 1994

Kazanlı Türk meşhurlarından: Alimcan Barudî - Sayfa 23

LANMAK : dönmek, fırıldanmak, HERZE : hezeyan saçmasapan 'sözler, LAKLAK — lakiaka: boş sözler, faydasız lâkırdılar LİYAK: Liyakat, esglet. kibarlık; OD : Ateş SlYAK : Nizam, düzen, ŞlŞ. PAPAKH : tepesi sivri kalpak, börk. ŞİVE J ECDAD ...

Abdullah Battal-Taymas, 1958

Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 108

fındıkfaresi, -ni | fındık! fındıkkıran Fındıklı fındıksıçanı, -nı , Fırat fırça fırçalamak fırdolayı fırdöndü fırfır fır fır fırıldak fırıldakçı fırıldakçiçeği, -ni fırıldanmak fırıldatmak fırıl fırıl fırın fırıncı fırınlamak fırka fırkata fırlak fırlamak fırsat, -tı fırsatçı fırsatçılık ...

Türk Dil Kurumu, 1970

Alimcan Barudi, kisiliƯgi, fikir hayati, ic̣timaikültürel ... - Sayfa 23

Sakın ha! (Arapçadan), EZEL : Evvel, önce FIRLANMAK : dönmek, fırıldanmak, HERZE : hezeyan saçmasapan sözler, LAKLAK — laklaka: boş sözler, faydasız lâkırdılar. LİYAK: Liyakat, esalet. kibarlık; OD : Ateş. SİYAK : Nizam, düzen, ŞİŞ.

Abdullah Taymas, 1958

Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 107

... -kı fırıldakçı fıtrat, -tı filelması, -m firaklı fırıldanmak fıtrî filenk firar fırıldatmak fi filet, -ti firari fırıl fırıl fiber fileto firavun fırm fibrin filhakika fire fırmcı fidan filigran firik firkat, -ti fizyolog fokurdamak fosilleşmek firkateyn fizyoloji fokur fokur foslamak.

Türk Dil Kurumu, 1965

Yeni Türk lûgati - Sayfa 286

Fırıldanmak [f] Telâşla dönüp dolaşmak. Fırıldatmak [f] Çabuk çabuk döndürmek. [c] Aldatmak, dolaba koymak, dolandırmak, oyalamak. Fırıl fırıl [m ] Çabuk çabuk durmadan dönme ve dolaşmayı tasvir eder. Fırın [i] Ekmek ve saire pişirmeğe ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 341

[Fabı kuııt on vendeur de giıoııettes § Ruse,e] Fırıldanmak (t. m.) Telaşla dönüp dolaşmak. / Tuııntcr azcc emtressement et in- ıjtıietude-] Fırıl fırıl (t. z.) Çabuk ve fasılasız dönüp dolaşmağı tasvir ve taklit eder tabr: fırıl fırıl dönüyordu. / / articıde qui ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929