10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «CIVIMAK»
Découvrez l'usage de
cıvımak dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec
cıvımak et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.
1
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 120
Cıvıldaşmak, cıvıldatmak, cıvıltı, cıvıltı- lı, cıvıltısız- CIVIMAK, tr. cıv (yansıma ses)dan cıv-ı-mak/cıvımak (cıvık olmak, avuçla- yıp sıkınca cıvv diye ses çıkarmak, aşırı sulu olmak, çok sulanıp yayılmak). CIVITILMAK, tr. av (yansıma se, bk. Cıvıtmak) ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
2
Rahmet Yollari Kesti - Sayfa 255
Bu benim planın aynını, bu Çorum toprağı Timurlenk cenginden beri görmemiştir. Rahmet tam sırasında yetişti. — Yanılmaktasın, Uzun Ağa! Biz insanız. Topraktan olduk, suyun çoğu iyi gelmez. Bunun sonunda çamura dönüp cıvımak var.
Klasik sözlüklerden Zemaşehri'nin ElEsas'ına göre Aramiceden Arapçaya geçmiş bir kelime. Yine klasiklerden Tacül Arus sözlüğüne göre ise "yumuşamak, gevşemek,cıvımak" anlamına gelenArapça dâtha fiilinden(köküdyth) türemiş. Hangisi ...
4
Nevşehir folkloru I: deyimler, atasözleri, sözcükler - 1. cilt - Sayfa 19
-Y- Tabada kürekte durmamak: Cıvımak, şımarmak, yiğnilmek. Yağlı baUı olmak: (birisiyle) aşırı dost olmak, aralarından su sızmamak. Yağmazsan gürlemek: Bir kimseyi cesaretlendirecek sözler söylemek, isteklendirelecek davranışlarda ...
Hüseyin Güney, Emrullah Güney, 1993
5
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 223
Kuşlar cıvıldaşıyordu. cıvıltı a. kuşların öterken çıkardıkları ses, kuş sesi, kuş ötüşü. cıvımak (nsz) 1 avık duruma gelmek cıvıklaşmak, sulanmak, yumuşamak 2 mec. (durum, iş) çığırından çıkmak, yakışık almayacak bir duruma gelmek 3 mec.
6
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 105
Ufak kuşların, piliçlerin ötüşürken çıkardıkları ses. cıvımak (nsz) I. Cıvık olmak. 2. (iş) Çığırından çıkmak. cıyak cıyak be. "Bağırmak" eylemi ile kullanılarak ince, acı ve yüksek sesle durmadan bağırmayı anlatır. cıza. I. (Çocuk dilinde) Ateş. 2.
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
7
Kıbrıs konuşuyor: Kıbrıs ağzı üzerine incelemeler - Sayfa 128
(Yorgancıoğlu 1998, 94) avın- : " kendi kendine cıvımak, telaşlanmak " "Gaynana gızı görünca tanıdı, cıvınmaya başladı... O zaman der yalana gaynanaylan gızına: - At mı isdersiniz gılınç mı? "(Yorgancıoğlu 1998, 88) dağın- : " kendiliğinden ...
Rıdvan Öztürk, Mustafa Argunşah, Nurettin Demir, 2009
8
Diz boyu papatyalar: öykü - Sayfa 156
Kurşun gök, baca dumanlarını amansızca bastırır yaşayanların üstüne. Hem kahvaltı sofrası toplanacak daha. Ahmet bir şeyler yemiş (peynirin bir köşesi cıvımış, reçelde ekmek kırıntıları var), arkadaşlarıyla sinemaya gitmiş. Ev bomboştu.
Ağzında döndüre durduğu cıvımış cikletini dudaklarının ucunda yuvarladı, fırlattı. Yürüdü, yumuşak bir bel büküş. baş çeviriş ve yüzüne dökülen saçlarını, parmak uclarıyla toparlayıp geriye atışla. Tijen, hep gülücüklü, rahat ve uysal ablasına ...
10
Matbûat hâtıralarından muharrir, şair, edib - Sayfa 114
Her nedense! Merhum Nâci'nin 'Tercüman" da bulunduğu son zamanlarda idârehâneye gidip gelenlerin çoğunluğu, bir aralık edebî tenkîdlerin cıvıması, neşredilmiş eserlerin bolluğu gazeteyi itibar nazarlarından düşürmeye kadar vardırmıştı.
