10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «MECLÛP»
Découvrez l'usage de
meclûp dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec
meclûp et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.
1
Yeni Türk lûgati - Sayfa 700
Meclisara [s Meclisi şenlendiren, hoşsohbet. Meclûbiyet [i ] Meclüp olma. Ba : meclûp, Meclüp [s] Celbolunmuş, başka yerden getirilmiş. Cezbedilmiş, taraftarlığı kazanılmış. Meema [i ] Toplanılan sanların biriktiği yer. İki şeyin birleştiği nokta.
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
2
Geçmiş zaman edipleri - Sayfa 300
"Çîri Kamer"inin o zamanki seklini okur okumaz bu siire meclûp ve Ahmet Hasim' e merbut oldum. Hatta diger arkadaslann bu sur mucizesi- ne niçin benim kadar meftun olmadiklanna sasryor, bu siiri iyi hissetmediklerine kiziyordum.
Abdülhak Şinasi Hisar, Tahsin Yıldırım, 2005
3
Türkiyede çiçek aşisi ve tarihi: - Sayfa 226
... kalem ve lüzumuna göre Avrupadan meclûp aşı mayası itâ ve irsal olunacak ise de her an dolu kalemi idarei tıbbiyeden beklemeyüp aldıkları dolu kalemler ile veya Avrupadan meclûp aşı ma- yalariyle aşıladıkça kendileri dahi aşı alıp kalem ...
4
Türk çiçek ve ziraat kültürü üzerine: Cevat Rüştü'den bir ... - Sayfa 89
Daha evvel Dördüncü Murad'ın Bağdat seferinden avdetinde Müverrih Koca Hasan Efendi vasıtasıyla ta'mim edilmişti. İbrahim Paşa bedii tabiata, zevk-i san'ata meclûp olduğu cihetle lâlenin intişârına son derece gayret eylemişti. "Lû'lü-i ...
Cevat Rüştü, Nâzım H. Polat, 2001
5
YeniKapı Mevlevihanesi - Sayfa 79
Doğanı Ahmet Dede Hazretleri'nin takrir ü tasvir-i fikr ü meramdaki kuvve-i sahirane ve vaz' u tavr-ı ârifanesine meftun ve meclûp olan cennet-mekân Sultan Murad-ı Rabi', ekser zamanlar Şeyhi saray-ı hümayuna davet ederek aynü'l-cem'ler ...
Mehmet Ziya, Murat A. Karavelioğlu, 2005
6
Dı̂nı̂ meşʼale - Sayfa 8
Ancak ona, hayvani hislere meclüp olanlar karşı gelebilirler. Ne iyilikler yapılmışsa onun telkinatıyla insanlık yücelecektir. Ne kötülükler dünyada yapılıyorsa, onun yoluna gitmemekten mütevellittir. Lenin, Sitalinler ve onun yolunda gidenleri ...
Mehmed Kemâl Pilâvoğlu, 1966
7
Ruşen Eşref Ünaydın: bütün eserleri - Sayfa 149
Binaenaleyh, onlar Arap ilmine, Acem ilmine tabiatiyle meclûp oldular. Yani İslâm medeniyetine tamamıyla meclûp oldular. Onun için de kendilerini unuttular. Bu gayet basit a canım... Din tarihleri tetkik edilirse hemen her safhasında görülür ki ...
Ruşen Eşref Ünaydın, Necat Birinci, Nuri Sağlam, 2002
8
Bütün eserleri: Romanlar - 10. cilt - Sayfa 26
Müthiş ve nazar-hıraş olan şeylere enzâr-ı dikkat-i beşe- riyye nasıl kendi kendisine meclûp olursa, müstahsen ve nazar- rüba olan şeylere dahi yine öylece hâh-nâ-hâh meclûp olur. Binaenaleyh Ganzazib Sahak'tan teneffür eden enzâr-ı ...
9
Abdülhamit: Yıldız hatıraları - Sayfa 176
Bu kürsü hassaten ingil tereye ve Fransaya meclûp ve merbut ve Garbın siyasî mefküresine hâdimdir; orada daima muhabbet ve muzaharet görmektedir. Diğer iki Katogikusluğun biri Aç- mıyazın ve ikincisi Ahtimar Katogikusluğu olup bunlar ...
10
Bir İman Âbidesi Zübeyir Gündüzalp:
Ve ilâhîbircâzibe veilâhîbir tesirle iman hakikatlerine musahhar vemeftûnve meclûp bir hâle gelerek Allah ve Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) yolunda yükseliyorlar. İlmi iman âşıkları Risalei Nur okuyor. Dinî malûmat meraklıları Risalei ...
