तुर्क किताबें जो «SUSAYIŞ» से संबंधित हैं
निम्नलिखित ग्रंथसूची चयनों में
susayış का उपयोग पता करें।
susayış aसे संबंधित किताबें और तुर्क साहित्य में उसके उपयोग का संदर्भ प्रदान करने वाले उनके संक्षिप्त सार।.
1
Hindistan tarihi - 1. cilt - Sayfa 45
Bunun yanında da zevk ve hırs vardır ; zevke susayış, yaşamaya susayış, bakasızlığa (yani öldükten sonra yeniden doğmamak isteği) susayış. "Cefanın kaldırılmasına dair olan kutsal hakikat şudur : "Dileğin„ tamamiyle ortadan kaldırılmasiyle ...
2
Ege'de müzikçiler ansiklopedisi: İzmir ve ilçeleri - Sayfa 48
Şarkı/ Düyek/ Söz:?; Şehnaz: "Hep bekleyiş, hep özleyiş, hep susayış visâline/ Değişmeli/ Söz: Nûrî Rüstem; Sultân/yegâh: "Âşıkları inandırır/ Şarkı/ Nimsofyan; Söz: Ziyâ Paşa- A.U.Baradan; *Ne kadar sımsıcaktı, aşk mıydı, dostluk muydu?
3
Türk doğduk, Türk öldük - Sayfa 150
... Ganka Sıbeva övgü dolu yazılar yazmıştı haklı olarak. Hareketli oyunları seven bir aktördü. Ankara'da, Devlet Tiyatroları 'nda göreve başladığını duydum. 1989'un zorunlu göçü onun da yakasını bırakmamıştı. TİYATRO SANATINA SUSAYIŞ ...
Ahmet Şerif Şerefli,
1990
4
Afrodit Buhurdanında Bir Kadın
İhtiyar Karabaşta da, sanki evlât sevgisine susayış vardı. Belki vaktilebir sürü yavru emziriyordu. Ve, kimbilir, kulaklarını, tüylerini yaladığı bir gün, onuyavrularından ayırmışlardı belki... Soğuk, yağmurlu bir sonbahar akşamı, kapımızın çıngırağı ...
5
Doğu'nun Yedinci Oğlu Sezai Karakoç:
“Ölümsüzlüğe Susayış”, (Miguel de Unamuno, Çev.: D.), Diriliş, S. 76, 29 Aralık 1989. “Tren Kalktı”, (Diriliş), Diriliş, S. 77, 5 Ocak 1990. “Çar ileKayzer GeneKarşı Karşıya mı?”, (D.), Diriliş, S. 77,5 Ocak 1990. “Bir TereddütDöneminin Anatomisi” ...
Sonra ansızın öyle bir susayış susadım ki, yandım, desem yeridir. — Ne yapacağız biz şimdi burada Ümmik, dedim, burada biz hem ölürüz hem de çıkmamızın mümkünü yok. Zaten o sırada gemi hafif hafif sallanmaya başlamış, güverteye ...
Alıştım. Müthiş bir ter, anlatılmaz bir susayış. Akım altmış volta çıkınca tel uçlarına su döküyorlar. Suyun yayıldığı yerde, sancı dayanılmaz oluyor, oradaki bütün kıllar dikilip ayağa kalkıyor. Suyun yayıldığı yere akım da yayılıyor. Baktılar durum ...
8
Meğara ve Işık - Sayfa 37
Kervanı kuyuya çeken bu susayış, insanlığın bir kurtarıcıya olan susayışının ta kendisi miydi? Kervan, insanlığın özleminden bir demet miydi? Kervan, kurtarıcılardan önce gelen ve hayatlarını alçakgönüllülüklerine gömmüş olanların bir işareti ...
9
Resimli-motifli Türk edebiyatı tarihi - 3. cilt - Sayfa 588
Kim derdi ki o koynumda büyüttüğüm ellerin Benim şu ak, şu kınalı saçlarımdan tutarak Acımadan, titremeden bana bıçak vuracak?... Bu ne yürek? Para için insanlıktan geçiyor; Bu ne alçak susayış ki ana kant içiyor; Seni böyle kimler etti kanlı ...
Seyit Kemal Karaalioğlu,
1980
10
Ey gece kapını üstüme kapat: öyküler - Sayfa 46
«Aynı siyah güneş, aynı siyah — Aynı susayış, aynı koşuş, aynı — Oh, hep aynı şey, aynı şey, aynı şey — Aynı, aynı, aynı, aynı, aynı, aynı» deyişi gibi Dranas'ın... Değişmezlik bıktırır kişiyi. Tekdüze bir çizgide yaşamak. Tüketmek zamanı aynı ...