Significato di "neşet etmek" sul dizionario di turco

PRONUNCIA DI NEŞET ETMEK IN TURCO

neşet etmek

CHE SIGNIFICA NEŞET ETMEK IN TURCO

definizione di neşet etmek nel dizionario turco

prendere una fonte da un luogo, nascere.

neşet etmek Kaynağını bir yerden almak, doğmak.

TRADUZIONE DI NEŞET ETMEK

Conosci la traduzione di neşet etmek in 25 lingue con il nostro traduttore turco multilingue.

Le traduzioni di neşet etmek verso altre lingue presenti in questa sezione sono il risultato di una traduzione automatica statistica; dove l'unità essenziale della traduzione è la parola «neşet etmek» in turco.

• Traduttore italiano - cinese: 要neşet
• Traduttore italiano - spagnolo: para Neset
• Traduttore italiano - inglese: to neşet
• Traduttore italiano - hindi: Neset करने के लिए
• Traduttore italiano - arabo: ل NESET
• Traduttore italiano - russo: Для Нешет
• Traduttore italiano - portoghese: para Neset
• Traduttore italiano - bengalese: neşet করতে
• Traduttore italiano - francese: pour Neset
• Traduttore italiano - malese: untuk Neset
• Traduttore italiano - tedesco: um Neset
• Traduttore italiano - giapponese: neşetするには
• Traduttore italiano - coreano: neşet 하려면
• Traduttore italiano - giavanese: kanggo neşet
• Traduttore italiano - vietnamita: để neşet
• Traduttore italiano - tamil: neşet செய்ய
• Traduttore italiano - marathi: neşet करण्यासाठी
• turco: neşet etmek
• Traduttore italiano - italiano: per Neset
• Traduttore italiano - polacco: aby Neset
• Traduttore italiano - ucraino: для Нешет
• Traduttore italiano - rumeno: pentru a Neset
• Traduttore italiano - greco: Για Neset
• Traduttore italiano - afrikaans: om Neset
• Traduttore italiano - svedese: till Neşet
• Traduttore italiano - norvegese: til Neset

10 LIBRI IN TURCO ASSOCIATI CON «NEŞET ETMEK»

Scopri l'uso di neşet etmek nella seguente selezione bibliografica. Libri associati con neşet etmek e piccoli estratti per contestualizzare il loro uso nella letteratura.

Hülâsatü’l Hülâsa 1:

İkinci nokta şudur: Her müslimin hervasfı müslimolmak vâcib iken, haricen her dem vâki', sabit değildir. Öyle de:Herkâfirin her vasfı kâfir olmak, küfründen neşet etmekyine lâzım değildir. Her fâsıkın her vasfıfâsıkolmak, fıskından neşet etmek ...

İsmet ÖZDİKİLİLER, 2014

Mevlana'nın 18 Sırrı: Mesnevi'deki Bilgelik - Sayfa 595

Ayette, halaga (halk etmek, yaratmak), bedea (bedi, ilk ve en güzel şekliyle özleri yaratmak), neşet etmek (kaynaklanmak) gibi yaratmakla ilgili diğer fiillerin değil nebraehâ sözcüğünün seçilmesinin anlamı ne olabilir? Bence bu seçimin sebebi ...

Melih Ümit Menteş, 2014

Meclisi Mebusan zabıt ceridesi - 3. sayı,2. cilt - Sayfa 460

Medresei Kudattan neşetle beş sene müddet bilfiil hizmeti Kazada bulunarak Fetva Eminin riyaseti tahtında teşekkül edecek ... Onun için ben diyorum ki; Medresei Kudat ibaresinden sonra “neşet eden veyahut bilimtihan isbatı ehliyyet etmiş ...

Turkey. Meclis-i Mebusan, 1991

İslâmî Hizmet/Aksiyon ve Sosyal Hayat - Risale-i Nur'da ...

Herfâsıkın hervasfı fâsık olmak, fıskından neşet etmek, öyle deher demsabit değildir. Dolayısıyla, gayret, gayeye bağlılık, gayeyi gerçekleştirecek yolu bilmek, düzen,disiplin gibiher Müslüman'da olması gereken bazıönemli vasıflar bazen ...

Ali ÜNAL, 2015

Sözler (Lûgatçesizdir):

İkinci noktaşudur: Her müslimin her vasfı müslimolmak vâcibiken, haricen her dem vâki', sabit değildir. Öyle de: Herkâfirin hervasfı kâfir olmak, küfründen neşetetmek yine lâzım değildir. Her fâsıkın her vasfı fâsık olmak, fıskından neşet etmek, ...

Bediüzzaman Said NURSİ, 2014

25. Lem'a Hastalar Risalesi: (Türkçe) - Sayfa 98

600) - batınî: iç yüze ait 601) - hayat-ı dünyeviye: dünya hayatı 602) - hayat-ı ebediye: sonsuz hayat 603) - hazret: yüce kişi 604) - bahusus: buna göre 605) - neşet etmek: çıkmak, doğmak 606) - neuzübillah: Allah'a sığınırız 607) - mahal-i iman: ...

Murat Balıbey, ‎Bediüzzaman Said NURSİ, 2014

Dil kılavuzu - Sayfa 109

4u° men foot temin et me ^atounok0 menfaat temin etmek ta,BO= bazif, isdar, itroh, ihraç, ¡s- □"□nat torn, tay *ог**> ... çikma durumu0 ablatif, -den durumu, -den hali, mefulünanh, mefulün- minh çikmak0 huruç etmîk, neset etmek, mezun ...

Nijat Özön, 1985

Eski Türkçeden Eski Anadolu Türkçesine anlam değişmeleri - Sayfa 438

EUTS 1 . ödemek (borç) 2. müracaat etmek, ricada bulunmak 3. neşet etmek, çıkmak Kaş. ödemek ötel-: çalışmak, yorulmak KB ödenmek ŞŞÇ 1 . karşılığını vermek 2. tazmin etmek ötün- 'üst düzeydeki birine bir şey arzetmek veya ricada ...

Hülya Arslan Erol, 2008

Açıklamalı hukuk ve sosyal bilimler sözlüğü - Sayfa 338

NEŞET Heri gelme, kaynak olma. Yetiştirme. NEŞET ETMEK Çıkmak, ileri gelmek, doğmak. NEŞİR Yayma, yayım. NEŞREN Yayın yoluyla. NEŞRİYAT Yayın. NEŞVÜNEMA Gelişme, yetişme, büyüme. NETAYİÇ Neticeler. NETİCE HESAPLARI ...

Şakir Altay, 1983

İstanbul çeşitlemeleri - Sayfa 194

mukabele karşılık verme muvaffakiyet başarı mücadele savaşım müdrik olmak anlamak, aklı ermek müşahede etmek ... koşut, paralel mütebayin birbirine karşıt, birbirinin tersi müessir etkili, sonuçlu mazi geçmiş neşet etmek meydana gelmek, ...

Rupert Wilbrandt, 1997