«AĞIR SATMAK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
ağır satmakの使いかたを見つけましょう。
ağır satmakに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 155
... yanm ağızla, bize de buyurun, dedi) • Kendini naza çekmek (ağır satmak) • Başından atmak [İsteksizlik] (Bu işi kendi arzusu ile kabul etti; şimdi başından atmak istiyor) • Ağır ezgi, fıstıki makam [İsteksizce, acele etmeden] (Bu iş ağır ezgi, fıstıki ...
2
Paris'te bir Türk - Sayfa 458
Şu kadar var ki bu karı pek hovarda-meşreptir. Bazı kere olur ki erkek tarafından ilân-ı aşkı beklemeksizin kendisi izhar-ı mâfi-l-bâl eder. O hâlde eğer gayet ağır davranır isen kârlı çıkarsın. Yok sana kendisini ağır satmak ister ise o hâlde ...
Ahmed Dâi, Mehmet Özmen, 2001
Ay lardan beri İsrar edip duruyordu, bir öğle yemeği için. Fakat s arşın sekreter kendini ağıra satıyor, yok nişanlım kızar, yok sözlüm duyar, yok flörtüm görür. Biliyordu hepsi boş şeylerdi, o da bitiyordu kendisine, fakat ağır satmak istiyordu bu ...
4
Sanat ve siyaset hatıralarım - Sayfa 60
Kendimi biraz ağır satmak için, onları Matin gazetesine vereceğimi söyledim. Merak edip görmek istedi. Açtım gösterdim. - Çok iyi düşünmüşsünüz. Fakat bu güzel resmi onlar iyi basamazlar, yazık olur. Bunları biz basmalıyız, dedi. Benim de ...
Celâl Esad Arseven, Ekrem Işın, 1993
5
Son sadrâzamlar ve başvekiller - 5. cilt - Sayfa 116
Tezkire ile mukabele etdi. Bunun üzerine yine Arif Bey geldi. Arif Beyle Said Paşa arasında geçen bu defaki konuşma tarzı sadrâzamın istifadan ziyade, mutadı yechile, kendini padişaha ağır satmak ve âmelinin o arada seraskeri de atlatmak ...
Mehmet Zeki Pakalın, 1948
6
Osmanli Rasputini Cinci Hoca - Sayfa 108
Zeki molla, kendini ağır satmak ve deli adamı yalvartmak istediğinden o tacirin kim olduğunu ilk ağızda söylemedi, ödağaçları yakarak cin dostlarmı çağırdı, uzun muhavereler yaptı ve elinin birini bırakıp öbürünü öpen hünkârı bir iyi üzdükten ...
7
Hayatan sayfalar: Roman - Sayfa 72
Manavın, Hürmüz'le evlenmesi susamışlığını anlayınca Hacer, şimdi kendini biraz ağır satmak için sustu. Başka gün geleceğini vaat ederek gitmeye kalktı. Veli, karıyı salıvermiyor, bir sürü sualler soruyordu. Yarın kaynanası olacak kadının ...
Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1970
8
Yüzen bahçe - Sayfa 140
Hem kendini azıcık ağır satmak lâzım, kadın şımarıklığa gelmez, yavrum! — Londra'da kaçamak buluşacağız, öyle kararlaştırdık. Bunu ne pahasına olursa olsun kaçırmak istemem. — Allah akıl versin. — Sana da... Hiç değilse benimki kadar!
9
Yerini seven fidan: roman - Sayfa 161
Vallahi bizim semtlerin kadınları kendilerini beğenmiş, daha ağır satmak istiyorlar, daha cakalı yaratıklar. Bu, başka hamurdan özlü doğrusu! Pek de tatlı. Ama cinsî zevkine düşkünmüş; fukarasında, orta hallisinde, her seviyedekinde öylesi yok ...
10
Cünah gönüllüleri - Sayfa 9
İhtiyar, malını ağır satmak istiyen pişkin bir bezirgân edasile cevap verdi: — Daha «peki» demedi. Bu cevap, bu eda, berikinde istenilen endişeyi yaratmıştı. Telâşla doğruldu : — Demek gelmiyecek ? İhtiyar, muhatabının gözlerinin içine, kendi ...
