«BAŞINI BOŞ BIRAKMAK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
başını boş bırakmakの使いかたを見つけましょう。
başını boş bırakmakに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:
Serbest, özgürolmayan, biryere bağımlı olan. başıboş bırakmak Kendi hâline bırakmak, denetleyip kontrol etmemek. “Sakın onun başını boş bırakma, ne yapacağı belliolmaz.” (ÖSS 1990) başı dara düşmek Sıkıntıyagirmek. Birbaşkaşekli; başı ...
2
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 146
2) bir iş, bir kimseyi tedirgin edip oldukça uğraştırmak, (bir şeyden) başını alamamak o şeyle çok uğraşır durumda olmak, ... Elimle başımı belaya soktum, başını boş bırakmak bir kişi ya da şeyi kendi haline koymak, o kimsenin, o işin üstünden ...
3
Binbir Gece Masalları 2 (Gençler İçin Seçme Eserler-15):
Nihayet babası çaresiz kaldığından onu başı boş bırakmak zorunda kalmış. Bırakmış ama bu duruma da çok üzülmüş, kederinden şifa bulmaz bir hastalığa düşmüş.Birkaç ay içindede zavallı adam ölüp gitmiş. Artık azarlanmaktan da kurtulan ...
4
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 62
Başı bağlı olmak: 1) Nişanlı ya da evli olmak. 2) Bir yerde çalışmakta olduğundan oradan hemen ayrılamayacak durumda olmak. 3) Özgür olmamak. □ Başı belâya girmek: Sıkıcı, tehlikeli, üzücü bir durumla karşılaşmak. Başı boş bırakmak: ...
5
Türkçenin nakısları: atasözleri, deyimler, tekerlemeler, ... - Sayfa 27
YÖ, 8. 80 Başı bağlanmamış. Bekâr, evlenmemiş. "Henüz başı bağlanmamış genç kız, mahallesinde bir düğün olduğunu duyunca, küçük yüreğini bir telâştır alırdı." İG, s. 100 Başı boş bırakmak. Denetim altında bulunması gereken bir şeyi veya ...
Kâzım Yetiş, Sâmiha Ayverdi, 1993
6
Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 344
Başını alıp gitmek. (ÖÂA.) Başını bağlamak. (ÖÂA.) Başını beğendiği (istediği) taşa vurmak. (EBT.) (AVP.) Başını beklemek. (ÖÂA.) Başını boş bırakmak (bırakmamak). (ÖÂA.) Başını derde sokmak. (ÖÂA.) Başını dinlemek. (ÖÂA.) Başını ezmek.
İsmail Hilmi Soykut, 1974
7
Kıbrıs Türk atasözleri ve deyimleri sözlüğü - Sayfa 57
Başını bol bırakmak, (d) : (Türkiye - Başını boş bırakmak) Bak - Salmatı bırakmak. Bele; yarak düşman büzüğüne, (d) : Yapılan her işin, çekilen her sıkıntının belli bir bedeli, ücreti olmalı. Karşılıksız iş yapılıp sıkıntı çekilmez. Bizim doğrumuz, eğri ...
Mustafa Gökçeoğlu, Harid Fedai, 1988
8
Eski Türkçeden Eski Anadolu Türkçesine anlam değişmeleri - Sayfa 450
(başını önüne) eğmek "Biraz yumşak söz-ile gönlin aldı Gözin öpdi elin boynına saldı" (31171) (sarılmak) "Giyürdi başına ... sevk etmek 2. bırakmak, salıvermek, terk etmek, başı boş bırakmak 3. atmak, havale etmek 4. ertelemek, tehir etmek 5.
9
Mantıku't Tayr'dan Seçmeler (Gençler İçin Seçme Eserler-14):
Allah rızası için halkı başı boş bırakma. Bizleri başsız koyma... Bu vazifeyi senin boynuna Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in aziz dostu, Hz. Ebubekiri Sıddîk yükledi. O bu vazifeyi sana yüklerken senin bu işin hakkını vereceğini biliyordu ...
10
Eğitim, gençlik, üniversite - Sayfa 12
Artık tatilin mânâsı, günleri boş geçirmek değildir. Bilâkis ... serbest bırakmak ne kadar doğru ise, başı boş bırakmak o kadar yanlıştır. Şimdiye kadar hep aksini yaptık: Tahsil devresinde onu sıktık ve tatil devresinde onu başı boş bıraktık. Ne biri ...
