«DOĞRATMAK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
doğratmakの使いかたを見つけましょう。
doğratmakに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 194
... a/u seslerinde değişme eylemin anlamım da değiştiriyor. Doğrama, doğramacı, doğramacılık, doğranmak, doğratmak, doğrattırmak, doğrattırtmak... DOĞRU, es. tr. togru/toğra/toğru (bk. Doğmak)dan doğru (kök anlamı: doğmuş, ortaya çıkmış, ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
2
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 247
[Cou- peren petiis tnorceaux, mor- celer-] Doğratma l {t. m.) Kestirme, Doğratmak ] kestirmek, parçalara ayırtma, ayırtmak, paralatma, paralatmak. [Faire coııper en petits morceaux, faire mor çeler □] Doğru (t. f.) lğri olmayan, düz, müstakim § Bir ...
3
Azerbaycan yurt bilgisi - 3-4. ciltler - Sayfa 244
Burunğularda Laçin, Alp, Timur - Balık atları ile adak- lanan ekü (adam) larin çocuklarına, bu çağlardaki karçığa (bir kuş) tırnakları arasında ezilmek, kanlı alaçığların [18] keskin kılıçları altında doğratmak yakışmaz, çocuk! Günay [19] yağından ...
4
Büyük usturalar: roman - Sayfa 105
Molla Mustafa'nın sakalı titremeğe başladı : — Ayıp diye bir şey vardır, anlaşılan bizi millete doğratmak istiyorsunuz siz. Dernekte bu kadar para ne gezer yahu?.. Şu benim bastonu görüyor musunuz? Kopuk Rüstem ilk kez konuştu : — Bu işi ...
5
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 632
II, 212-2, 212-17 ; — dı II, 211-25, 212-13; — ur II, 212-2, 212-17 ; tograt — = doğratmak. II, 330-13 ; — tı II, 330-10 ; — ur II, 330-13 ; togrıl = yırtıcı kuşlardan bir kuş ; bin kaz öldürür, bir tanesini yer. Erkek adı da olur. [Caf.J. Krş.: Rad., Çağ.; ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
6
Gizli belgelerle Rauf Orbay: 1. perde 1922 - 1. cilt - Sayfa 512
Halbuki Türk milleti arzusun- ca on dört günde tertemiz bir hale getirilmiş iken, Trakya tahliyesi için de yine hem vakitler geçirilerek, hem de bir aydan bahsedilerek Türk'ü Trakya'da da doğratmak; Türkiye'nin Trakya- sım da yıktırmak, yaktırmak ...
7
Ateş yılları - Sayfa 160
Şimdi burda Venizelos'un papazları da bizi megalo idea'nın hırsları önünde pırasa gibı doğratmak istiyorlar.» Mehmet Kemal, şimdi, karşısında bağdaş kurmuş oturan ve çubuğundan düşünceli soluklar çeken dedesini görünce bütün yukarda ...
Hasan İzzettin Dinamo, 1980
8
Hayat ve hataratim - 2. cilt - Sayfa 342
Rıfat: "Ben böyle gey olmaz dedim. Yazılmaması için çok uğraştım- Dinletemedim." dedi. Artık hükmettim ki bu adam aynı zamanda vicdansızdır. Demek kendine mevki, şeref vermek için bizi orada prasa gibi doğratmak istemiş. Bu adamdan ...
9
Dr. Rıza Nur - Sayfa 51
Demek kendine mevki, şeref verme için bizi orada pırasa gibi doğratmak istemiş. Bu adamdan uzaklaşmak lazımdır. Bunu ya ahmaklığından, ya sırf şeref hırsından yaptı. İkisi de kötü. Aptal dosttan, akıllı düşman yeğdir. Namussuzlardan ise ...
10
Yeni Türk lûgati - Sayfa 215
Doğratmak [f] Kestir: mek, parçalara ayırtmak, paralatmak. Doğru [s] İğri olmayan, düz, müstakim, bir uç: tan öbür uca kadar bir istikamette giden, yalan olmayan, gerçek, sahih, muhakkak. Yalan söylemez, doğruluktan ayrılmaz, sadık. İsti. üzre ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
用語«DOĞRATMAK»を含むニュース項目
国内外の報道機関が語った内容や、次のニュース項目の文脈から
doğratmakという用語がどのように使われているかを調べてみましょう。
KASAPLARIN YOĞUN BAYRAM MESAİSİ
Şuanda da ekseri müşterilerimiz kıyma çektirmek için, et doğratmak için ve kışın kavurma için kuyruk yağı olsun iç yağı olsun bunlara talep biraz daha yüksek” ... «Milliyet, 9月 15»
Yarışmaya salondan katılan kız
Nisan'ı jiletçi arkadaşına doğratmakla tehdit etmek (ve doğratmak), kimlerle arkadaşlık edeceğine karar vermek, boğazından tuttuğu gibi duvara çarpmak, ... «Radikal, 8月 15»
