«EFIL EFIL ESMEK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
efil efil esmekの使いかたを見つけましょう。
efil efil esmekに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 133
Efil efil esmek: Yazın rüzgâr yavaş yavaş, serin serin esmek. Efil efil etmek: Rüzgârda dalgalanmak. Efkâr basmak: Kaygılanmak, tasalanmak. Efkâr dağıtmak: Sıkıntıyı, üzüntüyü atıp neşelenmek. Eğilip bükülmek: Sıkıldığını, utandığını el, kol ve ...
2
Türkçede ses yansımalı kelimeler: inceleme, sözlük - Sayfa 442
(Antakya -Hat) DS 7. efil efil Riizgârin tatli tath esmesini anlatir. [Garbi yeli efil efil esmege bafladi.] YKS. efil efil etmek Rüzgarda dalgalanmak. [Efil efil eder ( Jil Jjl ) yârin yüzUnde KARA XVII 121] TS efilemek 1. (yürek) Korku ve sevinç etkisiyle ...
Yola çıktığımız efil başlayan an,efil esmeye bir rüzgârbeni rahatlatıyordu. Sekînedenen bu rüzgâr yolculuğumuz boyuncaesecek gibiydi. Yürüyordum, nefiste, enede, kalpte, kalbin binbirkapılı sırlarında, rüzgâr denen sırla meleklerinkanadında.
4
Kayseri ağzı - 1. cilt - Sayfa 485
Kâzım Yedekçioğlu. Ecel besigi.' Ecel teri dökmek. Eceli gelmek. Eceline susamak. Eceliyle ölmek. Edep yeri. Ef endi gibi yasamak. Efendiden bir adam. Efendlme söyleyeyim. Efil efil esmek. Efkár dagitmak. Efradim cami. agyarim c ami.
5
Kağızman'a ısmarladım nar gele - Sayfa 538
lokma DUrtünmek : Oyalanmak Düvel : Devlet Ecuz -E- : Yılgın Ede : Ana (Kozlu Köyü'nde anneye denir) Edebaz : Lakayıtsız Edna : Aşağı Efil efil : Esmek, tatlı tatlı esinti Efrat : Sülale Eğiş : Tandıra düşen ekmekleri çekip almak için bir ucu ...
Mücahit Önal, Günur Karaağaç, Sait Küçük, 2000
6
Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 240
(Necati Göksel, Hayat Askıda, s. 267) efil üfül Rüzgarın serin serin esmesi için söylenir. Boğazın efil üfül esmesi olmasa Çanakkale'nin sıcağı çekilmez. G.K.D. Çanakkale. efil üfül (DS-V) Oyunda rakibinin şansını kırmak için elle yapılan büyü.
7
Folklor ve halk edebiyatı: Özellikleri, sözlü gelenekleri ... - Sayfa 65
Esen rüzgâr esmez olmuş; akan sular akmaz olmuş; dağ, taş bu Allah kelâmım dinliyor... Okuyacağım okuyup, üfliyece- ğini üfledikten sonra, rüzgârlar efil efil esmeye başlar; sular, ılgıt ılgıt akmaya başlar; serviler dal dal salınır ve kuşlar kanat ...
8
Türk yazınından seçilmiş kısa öyküler - Sayfa 69
Gece yarısı Muharrem Ağanın pamuğunu çalmışım, öyle mi? Beni attırır mısın işten?" Garbi yeli efil efil esmeye başladı. Gölgesi, doğuya doğru bir adam boyu uzamıştı. Ta güneyde, Akdenizin üstünden parça parça ak bulutlar yükseliyordu.
9
Yolda: seçme öyküler - Sayfa 35
Gece yarısı Muharrem Ağanın pamuğunu çalmışım, öyle mi? Beni attırır mısın işten?" Garbi yeli efil efil esmeye başladı. Gölgesi doğuya doğru bir adam boyu uzamıştı. Ta güneyde, Akdenizin üstünden parça parça ak bulutlar yükseliyordu.
Yaşar Kemal, Güven Turan, 2010
10
Bu toprağıin masalları - Sayfa 19
... vermesin mi, dudaklari, di§iyle beraber! Yap- raklar, inci dislerini görür, i§il isil isildamaya bailar; tomurcuk- lar, dudaklarini görür, katmer katmer açmaya baslar. Kocabeyin elindeki fidan da bu fidana bakar, yapraklari efil efil esmeye ba§- lar; ...
