トルコ語でRÜZGÂRLAMAKはどんな意味ですか？
トルコ語辞典で«rüzgârlamak»の
元の定義を見るをクリックします。
トルコ語辞典でのrüzgârlamakの定義
風を上げる rüzgârlamak Estirmek, savurmak.
トルコ語辞典で«rüzgârlamak»の
元の定義を見るをクリックします。
«RÜZGÂRLAMAK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
rüzgârlamakの使いかたを見つけましょう。
rüzgârlamakに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Hıristiyanlaştırılan Türkler (Çuvaşlar) - Sayfa 144
Bunlar saç örgülerini çözerek, kemerlerini çıkarıp, yalın ayak, sabanla köyün etrafında, bir ark (timer karta) kazarlar.385 Rüzgarlama adı verilen bu törende koruyucu ve büyüsel önem halkaya ve dişilik gücüne verilir. Çuvaşlar, K.V. Elle'in ...
2
Gözleri bağlı adam - Sayfa 108
Bir düğmeye basmakla duvara gömülüp çıkan yataklar mı istersin; hiç bir pencere açılmadan kendi kendine rüzgârlanan, soba moba olmadan kendi kendine ısınıveren odalar mı istersin; yoksa en koyu kışta bile ıpılık ısıtılabilen, saksılarında ...
3
Türk ansiklopedisi - 30. cilt - Sayfa 458
Rüzgârlama düzenleri (vantilatörler), taneleri ağırlıklarına göre kümelere ayıran düzenlerdir. . Eğik düzlemler, taneleri yüzey özelliklerine göre ay ırır- lar. Eğik düzlemler, sabit ve hareketli olarak yapılırlar. Tınaz makinaları, özellikle döven ve ...
Turkey. Millî Eğitim Basımevi, 1981
4
Kaf Daği'nin ötesi - Sayfa 20
O yıllarda köylerde harman savurmak için tahtadan yapılmış harman makinaları kullanılırdı. Bunlar kol gücü ile çalışırdı. Rüzgârlama işini yapan tahta kanatları döndürmek, elekleri hareket ettirmek için kullanılan sistemin demir çarklarını da ...
5
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 59
... toplama veri toplama ihbar lama ambarlama cımbarlama carlama ılgarlama rüzgârlama harlama aharlama karlama şamarlama tımarlama ısmarlama parlama toparlama kararlama tekrarlama tasarlama şarlama katarlama kantarlama mantar ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
6
Ziraat Fakültesi yayinlari - 17-18. sayılar - Sayfa 463
Bu yeni usul evvelce savurma makinelerinde kullanılan rüzgârlama usulünden daha faydalı neticeler vermektedir. Şakuli rüzgârla manın en büyük muhasseuatı danelerin uzun bir müddet rüzgârın tesirine maruz kalmalarıdır. Bu kanalda ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1950
7
Anadolu: şiirler - Sayfa 131
Zehraya selâm yollar kumrularla her akşam, Gölgesinde bir parça yolcu dinlenen her çam Rüzgârlanan dalından der ki: kıyma kendine, Gafil... Akıl ermez ki kendınlerın fendine! Genç çocuğun dağları tutar yine avazı, Bir akşam gün batarken ...
Mehmet Faruk Gürtunca, 1939
8
Cumhuriyet treninden Tanzimat trenine - Sayfa 149
söylenilmesi gibi, "hızlandırılmış tren" de raydan çıktıktan sonra, bu kez "rayların kralı olmak" işinde birbirini rüzgârlayan yaranlar "deray" yapacaklardır... (*) Kazaya yol açan katarın makinisti ve yardımcısının ''hızlandırılmış trende ilk kez görev ...
9
Bayram hediyesi - Sayfa 186
İmamın yanından ayrılırken sanki bir alevdi ruhunda rüzgârlanan. Bugüne değin böylesine değişik, umut yüklü duyguları olmamıştı. Gözlerine yaşamak tutkusu dolmuş, bütün hareketleri ona yabancılaş mıştı. Motosikletinin pedalına basarken ...
Mehmed Niyazi Özdemir, 1971
10
Geçmişten günümüze tüm yönleriyle Görele - Sayfa 317
Düzlüğü geçip zirveye doğru yöneldiğinizde, elli metre ilerideki iki kavak ağacının rüzgarlanan yapraklarının tatlı hışırtısını duyarsınız. Ağaçların altında buz gibi bir su vardır. Bu soğuk ve tatlı suya "Düdüklük Suyu" denilir. Fazla değil, birkaç ...
