«TOPRAĞA BAKMAK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
toprağa bakmakの使いかたを見つけましょう。
toprağa bakmakに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
Kendi ayaklarınızın altındaki toprağa bakmak yerine göklere bir baksaydınız, bunu hepiniz anlayabilirdiniz ve böylece Güneş'in sadece sizin veya kendi ülkeniz için parladığını sanmazdınız.” Dünyada oldukça çok deniz yolculuğu yapmış ve ...
2
Ve Durgun Akardı Don - 2
Öbür tarafta ateş mangası silahlarını hazır etti. Kalabalıktan bir inilti koptu, sonra donup sustular. Kadının biri isterik bir feryat kopardı. Bunçuk bir daha, bir daha, göğün boz perdesine, yirmi dokuz yıl ayak teptiği yaslı toprağa bakmak istiyordu.
3
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 1064
0 toprak çekmek bir yerdeki toprağı başka bir yere taşımak, toprak hattı bir elektrik devresinde toprak bağlantısı, toprak işi ... anlamında söylenir, toprağa bakmak (ağır hasta olduğu için) ölümü yalan gcaünmek. toprağa vermek ölüyü gömmek, ...
4
Türk Edebiyatı - 419-422. sayılar - Sayfa 35
Öyleyse şair, Tanzimat'tan beri sürekli terakki düşüncesinin baskısı altında maziye bakmayı engelleyen düşünme ... kavram olarak idrak edenler, vatandan çok konuşmuşlar ama işte üzerinde yaşadıkları toprağın ruhaniyetini görmedikleri için, ...
5
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 352
Top patlasa duymamak: Kendisini işine çok verdiği için çevresindeki konuşmaları, sesleri işitmemek. Toprağa bakmak: Ölmesi yakın olmak. Toprağa düşmek: Ölmek. Toprağa girmek: Ölmek, ölüp gömülmek. Toprağa vermek: Ölüyü gömmek.
... tık-: İterek zorla, aceleyle sokmak. timâr (Far): Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3-20 bin akçe olan toprak; hastaya, toprağa ve hayvana vb. bakma. timâr it-: Toprağa bakmak, ...
Kutbe'd-dîn İznikî, Kerime Üstünova, 2003
7
Futūḥ al-buldān - 2. cilt - Sayfa 200
Muaviye bu adayı kardeşlerinin oğull dan birine verdi. Genç, toprağa bakmak üzere ği vakit, Ziyad bu toprağa su akıtılmasını em Genç, toprağı bu halde gördükten sonra: Müm emîri bana bîr bataklığı vermiştir. Bu toprağın na lüzumu ...
Aḥmad ibn Yaḥyá Balādhurī, 1956
8
Dergisi - 21-22. ciltler - Sayfa 17
Dua sırasında orada bulunanlar, yalın ayak ve başları açık bir durumda ellerini parmak uçları toprağa bakmak üzere uzatır ve : — Amin . . . diye bağırışırlar. Bundan sonra, okunan taşlar alınarak dere kenarına gidilir ve bu taşlar, Allah .
Ankara Üniversitesi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 1963
9
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
GÖZÜ TAKILMAK : (Bir şeye) Dikkati çeken bir şeye ara ara ya da dalgm bir biçimde bakmak, «Perdenin hatif hant oynayışma bir süre gözüm takılmıştı.» GÖZÜ TOK : Mala mülke pek düşkün olmayan. Kanaatkâr. GÖZÜ TOPRAĞA BAKMAK ...
Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975
10
Fransizca-Türkçe deyimler sözlüğü: - Sayfa 72
Gözü toprağa bakmak. Can çekmekte olmak. Midesi dolu olmak. Çok tembel olmak. Ağırbaşlı, kendini kabul ettiren bir tavın, havası olmak. . Cüzdanı şişkin olmak. Zengin olmak. Uzun ince yüzlü (uzun ince burunlu) olmak. Gizli bir randevusu ...
用語«TOPRAĞA BAKMAK»を含むニュース項目
国内外の報道機関が語った内容や、次のニュース項目の文脈から
toprağa bakmakという用語がどのように使われているかを調べてみましょう。
Çocuklarının gözünden 'Baba' Turgut Uyar
Bir toprak kayması, diğer depremlerin, toprak kaymalarının yanında yer alacak kendine has bir damar. Ne yalan söyleyeyim bu toprağa bakmak, onu eşelemek ... «Günlük Evrensel Gazetesi, 2月 15»
Toplum seks
Yaşlandıkça dal gibi eğileceğiz, toprağa bakmak bu olsa gerek. Gözler ileri değil önüne bakıyorsan yaşlanmıssındır zaten. Karakter olarak yani. Kuru karakter. «Radikal, 8月 11»
