BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «AZARLATMA»
Temukaké kagunané saka
azarlatma ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
azarlatma lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 74
Çıkışmak, itap ve serzeniş etmek, f Rep- focher, gronder, râprimarıder-] Azarlanma 1 [ t- m-] Tekdir Azarlanmak i ve itaba duçar olmak, azar yemek, f Se reprocher, et re gronde",e-J Azarlatma ) [ t. m- ] Tekdir Azarlatmak ) vc itap ettirmek. I Faire ...
2
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 79
... mum aydınlatma kalmlatma fırınlatma çimentolatma kaplatma hesaplatma şaplatma kalıplatma zıplatma coplatma hoplatma toplatma harlatma ısmarlatma parlatma tekrarlatma astarlatma yuvarlatma ayarlatma ihtiyarlatma azarlatma cırlatma ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
3
Homeros'tan Aşık Veysel'e Tarihte ve Toplum Yaşamında ... - Sayfa 174
Her gördüğü yerde gönlünü alır, ona “Ey beni rabbime azarlatan adam!” diye seslenirmiş(Hançerlioğlu, 1984). Peygamber Abdullah'ın bilgisine ve yeteneklerine son derece değer verirdi. Verdiği bu değeri Uhut Savaşı sırasında Medine ...
Mehmet Emin Demirci, 2005
4
İslâm inançları sözlüğü - Sayfa 8
Bu sûrenin inişinden soma Peygamber, Abdullah'ı her gördüğü yerde gönlünü alır ve ona «Ey beni rabbime azarlatan adam» diye seslenirmiş. ÂB-I HAYÂT — İçenlere ölümsüzlük veren su... Kur'ân'a göre, bu sudan sâdece Hızır içebilmiş.
5
Wypisy z literatury tureckiej okreau nowoczesnego - Sayfa 223
rz pienişdzy, oszust, azarlatan kamer - ksişzyo kapmak - chwytad, kasad kavs - luk kavB-i kuz ah - tşcza korucu - ströz, do zorca lâyik - odpowiedni madud - policzony, obliczony meziyyet - talent mizaç - temperament, charakter ...
6
Polish-English, English-Polish Dictionary - Sayfa 201
... f. scarf; sash szargac [shar-gach] v. besmear; foul up; slander; tarnish; slur (a reputation) azarlatan [shar-la-tan] m. confidence man; charlatan azarotka [sha-rot-ka] f. ede]weiss szaroéc [sha-roáhch] f. greyness; drabness; dullness; duskiness; ...
7
GAGAUZ Türkçesinin sözlüǧü - Sayfa 25
2) suçlama, imam, azar: Az miktarda; tedricen. azarlamaa: Azarlamak. azarlamak: Azarlama. azarlanmaa: Azarlanmak. azarlatmaa: Azarlatmak. azarlayi§: Bk. azar. azat: 1) Hür, serbest. 2) Ele avuca sigmayan ki§i. azbuçuk: Az buçuk, yanm ...
8
Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 26
Azarlamak// reprocher, gronder, reprimander. KD azalla-. azalTan- f. Azarlanmak// etre gronde. azalTat- , azalTatdır-/azalTattır- f. Azarlatmak// faire gronder. azar sü'la- f. Azarlamak// reprocher, gronder (Harmanli). A 'zam: İmam A'zam ö. is.
Mefküre Riza Mollova, 2003
9
Dil kılavuzu - Sayfa 47
... paylama , serzenis azarlamak çikismak°, paylamak azarlanmak paylanmak0 azarlatmak paylatmak° azat° itak azat etmek azatlamak azatli0 mutak azatlik azattiz azayí hissiye duyu organlan", duyu örgenlen" azayí tenasüliye üretim organi°, ...
10
Fransizca-Türkçe deyimler sözlüğü: - Sayfa 272
Bş.i kuruntu, tedirginlik, dolayısıy la yapmaktan çekinmek, vazgeçmek. Bş. den dolayı tedirgin olmak. Br. ni beklete beklete kara su indirmek. ayaklarına Dayağı, paparayı, zılgıtı yemek. Kendi kendini azarlatmak. Faire semblant de (faire qqch.) ...
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «AZARLATMA»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
azarlatma digunakaké ing babagan warta iki.
Eve Dönüş Sendromu
... horoz kesiliyorlar; kaptanı takmaz, kabin memurunu hiç takmaz, tehdit eder, ya da üst yönetimden birileri aracılığıyla azarlatmaya, işten kovdurmaya çalışır. «AirNewsTimes.com, Jan 14»
