BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «ARIKLATMA»
Temukaké kagunané saka
arıklatma ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
arıklatma lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
XIII. [i.e. On üçüncü] yüzyıldan beri Türkiye Türkçesiyle ... - Sayfa 202
601-1) arıklatmak, (arıhlatmak, arııklatmak) : Zayıflatmak. § Eğer kışın sırf keten bezi giyse arıklada »-dîjl . (M. Bay. XIV. 139) § İri ve yoğun bezden gönlek giymek ve katı döşekte yatmak ve bir günde ve bir gecede bir gez yimek gayet arıkladur ...
Ömer Asım Aksoy, Dehri Dilçin, 1963
2
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 53
[Maigrir, s'uffaiblir-] Arıklatma 1 (t. m.) Zayiflat- Arıklatmakj ma, zayiflatmak, lagar etme, etmek. [Atnaig- tir, affaiblir-J Arıkma \ (i. m.) Zayif kalma, Arıkmakj kalmak, lâgarlaş- mak § Düşkün olmak. [S'a- tnaigrir , s'abattre , se las- ser-J Anlma 1 ( i- m ...
3
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 79
ferahlatma siyahlatma alçılatma kamçılatma algılatma aşağılatma kaşağılatma açkılatma çıkılatma aşılatma ışılatma bandaj latma bıçaklatma tırnaklatma duraklatma saklatma şaklatma cıyaklatma açıklatma arıklatma tıklatma tırtıklatma ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
4
Trabzon Maçka etimoloji sözlüğü - Sayfa 34
... gurca'daki alangumak yorulmak, alangurmak arıklatmak, zayıflatmak, 34.
5
Kabusname: Bu eseri Mercimek Ahmet onbreş̂inci yüzyılın ...
Argın. ' — Dermansız, zebun, yavaş, mecalsiz, takatsiz. Arı. — Temiz, pak, saf. Arık. — Zayıf. ir ıklamak. — Zayıflamak. Arıklatmak. — Zayıf iatmak. Vrılık. — Temizlik, paklik, saflık. Arız olmak. — Ortaya çıkmak, meydana gelmek. Vrıyet. — Eyretı.
ʻUnṣur al-Maʻālī Kaykāvūs ibn Iskandar ibn Qābūs, 1966
6
Yeni Türk lûgati - Sayfa 1244
Yıramlırnıak [f] Atı koşu için istiyerek arıklatmak, zayıflatmak. Yıranmak [ f ] At arıklanmak, zayıflanmak. Yırılınak [ f ] Az yarılmak, çatlamak, aralık olmak. Yırlamak [t] Cırlamak, türkü söylemek, şarkı çağırmak. Yırlatııık [l] < ırlatmak, türkü söylemek.
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
7
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 520
II, 10-3; III, 182-17 ; — dı II, 9-26, 10-1, 10-2 ; III, 182-12, 182-13, 182-15 ; — ar II, 10-3 ; III, 182-17 : sızgur — = sızdırmak, eritmek ; arıklatmak, zayıflatmak. [Caf.]. Krş. : Rad., Kr. — sızgır — ; Rad., Kaz., Kar. — sız- gır — = ıslık çalmak ; Rad. ; td.
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
8
Bursa Halk Kültürü: Uludağ Üniversitesi II. Bursa Halk ...
Sayıları çok olmamakla beraber agsuruk, arıklatmak, çıban, demregü, ekile (Bir tür cilt hastalığı), gicimek, hışlamak, ısıtma (sıtma), kesmece, kusmak, öksürük, sagırlık, sancı, şaruluk, şuşalık, unutsağuluk, unutsaklık, uyuz gibi tek kelimeden ...
Uludağ Üniversitesi, 2005
