BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «HAMLAMAK»
Temukaké kagunané saka
hamlamak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
hamlamak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 417
Aciditâ, âprete-] Hamlacı (t. s-) İki, üç ve daha ziyade çifte kayık ve san- <iallarda birinci oturakta kürek çeken adam§ Eski zamanlarda saray kayıkçılarına -denirdi. / Chef des rameurs d'une barque ou d'ııne galerej Hamlama ) ( t- m- ) Uzun za- ...
2
Yeni Türk lûgati - Sayfa 348
Hamlacı [i] İki, üç ve daha ziyade çifte kayık ve sandallarda birinci oturakta kürek çeken adam. Eski zamanda saray kayıkçıları. Hamlamak [f] Uzun zaman rahata alışmaktan işe, yorgunluğa dayanamaz olmak. Hamlaşımak [f| Kısmen hamlamak, ...
İbrahim Alâettin Gövsa,
1930
3
Çiçek dürbünü: edebiyat ve kültür yazıları - Sayfa 261
edebiyat ve kültür yazıları Talât Sait Halman. DALKAVUĞUN MACERALARI Osmanlı döneminin en anlamlı hikâyelerindendir: Vezirlerden biri, üç çifte kayığa binmiş. ..Kürekçiler, ha babam asılıyor. Hamlacı, gidişattan memnun. Bir ara, vezir ...
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 478
(kürekçiler) var gücüyle kürek çekmek. hamlaç a. Ar. ** üfleç. hamlamak (nsz) Far. T. uzun süre hareketsiz kalmak, spor yapmamak nedeniyle gücünü, çevikliğini eskisi gibi kullanamamak, eski çevikliği kalmamış olmak. hamlaşmak (nsz) Far.
5
Karadeniz: ansiklopedik sözlük - 1. cilt - Sayfa 485
Biraz daha yüksek mevkide Yukarı Amlakit Yaylası da (2.500 m) bulunmaktadır hamlamak f. Uzun süre iş yapmama sonucu becerinin azalması durumu. Karadeniz Rumcası hamleyo (xauAaeüü)) "hamlamak" P II 491 < Farsça t)âm "pişmemiş, ...
6
Gündelik hayatından renklerle eski İstanbul - Sayfa 36
Ayrıca kayıklarda yolculuk ederken yanlarında uşakları bulunur ve hamlacılar da kürekleri çekerken hanım müşterilere bakmamaya özen gösterirler. Hamlacılar için kural, hanım müşterilere bakmadan sağ veya sol omuz hizasından başka ...
7
Dili, deyimleri, mahallı̂ oyunları, manzum bilmeceleri, ve ... - Sayfa 25
HAMLAMAK : Uzun müddet dinlendikten sonra, ekzersiz yapmadan, yapılan bir işten sonra duyulan yorgunluk. «At hamladı», «Çoktanberi uzun yol yürümüyordum, ava çıkınca hamlamışım.» HAMPELEMEK : Dövmek, elle sıkıştırmak.
8
Tarih lûgati: Osmanlı tarih deyimleri ve terimleri temel ... - Sayfa 165
Hamlacılar bostancı ocağına mensuptular. Bostancı ocağına ilk girenler bellerine beylik çuha kenarı, bir derece daha yükselenler ak dizge bağlarlardı. Üçüncü derecede olanlar sarı dizge, dördüncü derecede- kiler uskumru denilen Londra ...
9
Dil kılavuzu - Sayfa 226
... (kurekçi) hamlacibaji, -ni hamlaç üf leç° hamlama , hamlamak hamlasmak hamle atilim" hamleci atilimci" hamletmek yormak0 hamlik hamli kosulsuz" hammadde ¡slenmemi« özdek° ham maden" moden cevheri hammami mari mari bcnyosu" ...
10
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 604
2- Birine veya bir kuruluşa medeni, üretim, sıyasi vs. yönlerden devamlı olarak yardım etme işi. Hamiliye almağ (götürmek) Devamlı olarak yardım etmeğı taahhüt etmek, üzerine almak, nst Hamlama is. Hamlamak fiili. Hamlamag f. 1- Uzun ...
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «HAMLAMAK»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
hamlamak digunakaké ing babagan warta iki.
Sihirli elleriyle ağrıları dindiriyor
Vücudumuz, acıyı bir şeyleri düzeltmek, bazı sorunlara dikkat çekmek için kullanır; bazı hareketlerde hamlamak, kahve fincanını almakta zorlanmak gibi. «Hürriyet, Sep 12»