Tegesé saka "pırlamak" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA PIRLAMAK ING BASA TURKI

pırlamak

APA TEGESÉ PIRLAMAK ING BASA TURKI?

Definisi saka pırlamak ing bausastra Basa Turki

Aku wedi fly saka tindakan. / (Kanggo manungsa) Langsung mangkat, lunga saka ngendi sampeyan.

pırlamak (Kuş için) Herhangi bir şeyden ürküp uçmak. / (Insan için) Hemen uzaklaşmak, bulunduğu yerden koşarak uzaklaşmak.

PERTALAN SAKA PIRLAMAK

Weruhi pertalan saka pırlamak menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka pırlamak saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «pırlamak» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 拉伸
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: extrudir
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: whir
• Pamertal Basa Turki - Basa India: बाहर निकालना
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: أزيز
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: выталкивать
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: expulse
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: শোঁ শোঁ আত্তয়াজ
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: extruder
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: Deru
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: Surren
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: 押し出します
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 밀어 내기
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: whir
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: đuổi
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: whir
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: घरघर
• Basa Turki: pırlamak
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: estrudere
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: wyrzucać
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: виштовхувати
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: împinge afară
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: σβούρισμα
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: gegons
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: extrudera
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: extrude

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «PIRLAMAK»

Temukaké kagunané saka pırlamak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening pırlamak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Seri Katiller - Sayfa 324

Myers'ın arkadaşı Arredondo da yanında birkaç değerli ziynet eşyası getirmişti. Bunlar elmas bir yüzük ve pırlamak kol düğmeleriydi. Polise bu eşyaları kendisine, bir süre önce arkadaşını ziyarete geldiğinde Ricky'nin sattığını söylemişti.

Fikret Topallı, 2013

Yeni Argo Sözlüğü: - Sayfa 204

... neden huylandığını anlayamadım pır etti gitti. pırasa mı dedin? yun, t, • bir kimsenin söylediği sözü anlamsız ve yersiz bularak alay etmek, boş konuşuk olduğunu belirtmek için söylenir. pırlamak bkz. pır etmek pırna yun, rakı pırna /pırne- pırnı ...

Bahattin Sezgin, 2013

Kendi kaleminden bir Padişahın portresi Sultan I. ... - Sayfa 11

... olsun, bu gece teşrîfınle kulunu ihyâ edesiz D'Ohsson, Tableau, III, 311; Kuyumcuya ödenen "mücevher kuşak" ile pırlamak toplu iğneler için en geç 3 Rebîülâhır 1195/29 Mart 1781 tarihi söz konusu idi (lbnü'1-Emîn, Hatt-ı humâyûn, nr. 451 ...

Fikret Sarıcaoğlu, 2001

İkinci Uluslararası Kıbrıs araştırmaları kongresi - 4. cilt - Sayfa 218

... değişiminde gözlemleriz çog-çok, Ortalıg - ortalık, bagmak - bakmak, dutmag - tutmak, dane - tane, Gara - kara, dutarkandan - tutar tutmaz gibi az miktarda olsa da p-b değişimi (pambug-pamuk) ile p-f değişimi gözlenebilir pırlamak-fırlamak.

Ismail Bozkurt, ‎Hüseyin Mehmet Ateşin, ‎M. Kansu, 1999

Yeṣilkaya savcisi: Roman - Sayfa 187

Pırlamak, hâkimlere doğru atılmak. — Bırakın, okutmayın.. Yalvarırım, okutmayın.. diye haykırmak geliyor içimden.. Salih bu anları seziyor. Hemen bir kaç kelime yetiştiriyor arkadan.. Sükünet bulur gibi oluyorum. Büemiyeceğim şimdi, kararın ...

İlhan Tarus, 1955

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 556

PIRLAMAK, tr. pır (doğal ses)dan pır-Ia-mak/pırlamak. PIRLANTA iti- brillante (parlayan)dan pırlanta (çok parlayan değerli taş). PIRNAL, yun. pnnari (yeşil meşe)den Pırnal... Anadolu Türkçesine Anadolu'da konuşulan rum. yoluyla geçti.

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Yeni Türk lûgati - Sayfa 886

Kuyu. yata , yorgan v. s. eşyâ I'ırlak [ i ] Doğan, şa eskisi. hin ve sair yırtıcı kuşları Pırtık [s] Eski ve yırtık, Celbedip tutmak için kafese fersude parça parça. konulan kuş. Pısırık s]Tutuk, miskin Pırlamak [ f ] Küçük beceriksiz. kuş ürküp uçmak.

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Âbideleri ve kitabeleri ile Konya tarihi - Sayfa 221

Türk devletleri zincirinde pırlamak bir halka gibi yer alan Anadolu Sel çu kileri medeniyet alanında çok ileri adımlar atmışlardır. Bunlar Cami, Mescid, Hamam, Han, Kervansaray, Sebil, Çeşme, Mektep, Medrese, Dâr-ül- hadis, Dâr-ül-huffaz, Yol ...

İbrahim Hakkı Konyalı, 1964

Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 296

... kokaz, körmen, samardala. pırasa filizi : şıv. pırasa yemeği : döşeme. pırıl pırıl : ıldır ıldır, ıpıl ıpıl. pırlamak (kuş birdenbire uçmak) : farlamak. pırnal meşesi : gerpelit. pısırık : ayafta, pısak, sivsik, sülepe, tımsırık. pısırıklaşmak : körükmek. pıtrak ...

Türk Dil Kurumu, 1957

Türkiye halkının kültür kökenleri: teknikleri, ... - Sayfa 101

Bunlann hepsi "dışan fırlamak, pırlamak" ibranî köküne bağlıdır şöyle ki başağı saran kabuktan dışan süren olgunlaşmış taneler ima edilmiştir. * Dohan Bilginler bu sözcüğün manası üzerinde ittifak etmemişlerse de bu genellikle dan olarak ...

Burhan Oğuz, 2005