BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «TARASSUT ETMEK»
Temukaké kagunané saka
tarassut etmek ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
tarassut etmek lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Dua Risalesi: - Sayfa 172
gaflet ve sefahete atılsaydılar, ölüm de onları tarassut edip tam günahlarının pislikleri içinde yakalasaydı, o nurlar definesi ... ahiretten ve Allah'ın emir ve yasakları ndan habersiz davranma hadise: olay itimad etmek: güvenmek, dayanRabb-i ...
Bediüzzaman Said Nursi, 2011
2
Tarama dergisi: Osmanlıcadan Türkçeden söz karşılıkları
Denetmek, Tarassut etmek. Denezimek, Tereddüt etmek. Denezlemek, Tarassut etmek. Deng, dermansiz. Dengel, Encümen, istinatgâh, meclis. Denge§mek, Nazîri olmak, teadül etmek. Dengildemek, tttikâ etmek. Denginde, Haddi lâyikinda.
3
Vurun Kahpeye: Selim İleri'nin Sonsözüyle
Sonra evin önünü, arkasını tetkik ettiler. Hâlâ Yunan neferleri aşağı, yukarı evi tarassut ediyorlardı559. Herhalde buakşam belki fazlabir itina ile evi tarassut etmek emrini almışlardı.Biraz beklemek, mümkünse küçük Durmuş'un yardımınıtemin ...
4
Sabır Risalesi: - Sayfa 81
Eğer ikisi, bir kısım gençler gibi sıhhat ve gençliğine güvenip gaflet ve sefahete atılsaydılar, ölüm de onları tarassut edip ... günahlardan sakınmak tarassut etmek: gözetlemek tevekkül: Allah'a dayanma ve güvenme zat: kişi ev kema kal: veya ...
Bediüzzaman Said Nursi, 2011
5
Şehzade Yusuf İzzedin öldürüldü mü, intihar mı etti? - Sayfa 79
Bunların işleri güçleri, köşkün kapıları civarında birer pusu kurarak içeri girip çıkanları tarassut etmek... Şehzade, Yıldız Sarayı'ndan tahdit edilen malûm ve muayyen bir hudut içinde gezmek için köşkten çıktığı zaman, arabasını uzaktan takip ...
Ercüment Ekrem Talu, Ziya Şakir, Tahsin Yıldırım, 2005
6
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 618
OBLIGE / v / mecbur etmek, zorunlu kılmak; yükümlü kılmak; minnet altında bırakmak, lütuf göstermek. ... OBSERVE / v / uymak; riayet etmek; gözetlemek; tarassut etmek; dikkat etmek; dikkatle bakmak; mütalaada bulunmak; söylemek; ihtarda ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
7
Rauf Orbay ve Hamidiye: Gazi Hamidiye'nin şanlı maceraları - Sayfa 39
Öğleden sonra dörtte donanma kumandanının emri üzerine Silivri'ye kadar olan sahili tarassut etmek üzere hareket etik. Bir şeye tesadüf edilmedi. Avdet ederek eski mevkiimize demirledik. Süvari Bey "Mecidiye" kruvazörüyle İstanbul'dan ...
A. Cemaleddin Saraçoğlu, İsmail Dervişoğlu, 2006
8
25. Lem'a Hastalar Risalesi: (Türkçe) - Sayfa 40
248) - sıhhat-i uhreviye: ahıret sağlığı 249) - itikad: inanç 250) - sefahet: eğlence 251) - tarassut etmek: kollamak, gözetlemek 252) - menfaat: fayda 253) - tevekkül: işlerin sonunu Allah'a havale etmek 254) - rahmet-i İlahiye: Allah'ın rahmeti ...
Murat Balıbey, Bediüzzaman Said NURSİ, 2014
9
Atatürk'le ikibuçuk yıl - Sayfa 43
Sabahleyin havan endahtını tarassut etmek üzere 11 numaralı rasatgâha gittim. Sonra kumandan ve emir zabitleri de geldi. Havanla iki mermi atılabildi. Daha hazırlıkları ikmal edilemediği anlaşıldı, ertesi güne ta'lik edildi. Bu sırada düşman ...
İzzettin Çalışlar, İsmet Görgülü, 1993
10
ASKERİ MEVZUAT: - Sayfa 215
... gemiye balık adam veya mayın, torpito, uçak gibi bir şey gelip gelmediğini ve denize bir şey düşüp düşmediğini gözetlemek ve ufkun her tarafını tarassut etmek üzere gözcüler konur. Gözcüler, gündüz gemi, kayık, duman enkaz, kara sahil, ...
