APA TEGESÉ TARAŞLAMAK ING BASA TURKI?
Klik kanggo
deleng deifinisi asli saka «taraşlamak» ing bausastra Basa Turki.
Klik kanggo
deleng pertalan otomatis saka definisi ing Basa Jawa.
Definisi saka taraşlamak ing bausastra Basa Turki
Kanggo ngumpulake sisa produk sing dibuang saka panggonan kayata kothak, kebon anggur, utawa kebon. taraşlamak Tarla, bağ, bahçe gibi yerlerden kaldırılan ürünlerden artakalanları toplamak.
Klik kanggo
deleng deifinisi asli saka «taraşlamak» ing bausastra Basa Turki.
Klik kanggo
deleng pertalan otomatis saka definisi ing Basa Jawa.
BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «TARAŞLAMAK»
Temukaké kagunané saka
taraşlamak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
taraşlamak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Türk dili araştırmaları yıllıǧı: belleten - Sayfa 347
Bulgarca traza 'chercher' (Markov): taraşlamak 1. 'gizli gizli araştırıp aşırmak' (istanbul*); 2. 'döküntüleri arayıp bulmak' (Bursa, Manisa); 3. 'arayıp taramak, araştırmak' (Tekirdağ, Kırklareli); 4. 'bağ bozumunda ve meyve toplama zamanlarında ...
2
Tarih boyunca Slav-Türk dil ilişkileri: Türkçede ve öteki ... - Sayfa 61
H. Eren taraşlamak kelimesinin Bulgarca kökenli olduğunu ve traja kelimesinden çıktığını yazmaktadır. Burada etimolojik tahlile ihtiyaç var, bizce. Kelimenin Türkçe kökenli olduğu ihtimali pek büyüktür. Hemen hemen tüm Bulgaristan Türk ...
Hayriye Süleymanoğlu Yenisoy, 1998
3
Türkçenin grameri - Sayfa 290
Sayılı örnekleri : itişlemek kakışlamak dürtüşlemek taraşlamak türüşlemek çakuşlamak. Bunlardan çoğunun -iştir- ekiyle değişikleri vardır (itişlemek X itiştirmek). Fakat dikkat etmeli, birincisindeki birlemen isim yapan -iş, ikincisindeki fiil yapan ...
4
Görgü ve toplum kuralları üzerinde ziyâfet sofraları: ... - 1. cilt - Sayfa 396
TARAŞLAMAK-Engefler içinden sürünerek güçlükle kendine yol açmak, engeller, çalılıklar içinden güçlükle yürümek. TARİKAT SAHfBİ-Kişiyi ADaha ulaştıracak yollardan birini açmış olan yol gösterici, mürşit; bir tarikat kurmuş olan; bir tarikata ...
Âlı̂, Orhan Şaik Gökyay, 1978
5
Adam, aen de - Sayfa 28
Bir elüe Nadidenin belini ovuştururken, diğer elile de, merak iste, genç kızın göğsünü taraşlamak sevdasına düjştü. Afrodisyak'ın tesirleri, pek ömür şekillerde tecelli ediyordu. Dilâver bey, bir taraftan, iyice yüklü bir arabaya koşulmuş bir beygir ...
6
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 34
... tağra [bk. dahra], taraş [bk. avara], taraşlamak ( çıngılları toplamak), teyek (1. bk. çörtmek, 2. asma filizi, 3. asma yaprağı), tırman (bağın meyilli toprakları), tir [bk. çörtmek], tiyek (1. bk. çortmek, 2. bk. teyek 2, 3. asma dalı, 4. bk. teyek: 3), umbal, ...
7
Turkmen taĭpalarynyn︠g︡ tarykh ve ėtnografii︠a︡sy - Sayfa 223
... göre bunlar, tarlaları düzenlemede, toprağı sürüp düzeltmede oldukça maharetli insanlarmış. Ayrıca bu toparın mensuplarının elinden ağaç işleri de gelirmiş. Rivâyete göre, "taraşlamak" ağaçları yontarak süslemek manasına da gelirmiş.
Aga Nii︠a︡zi Begliev, Ağacan Beyoğlu, 2000
