터키어 사전에서 "boğuk boğuk" 뜻

터키어 에서 BOĞUK BOĞUK 의 발음

boğuk boğuk

터키어에서 BOĞUK BOĞUK 의 뜻은 무엇인가요?

터키어 사전에서 boğuk boğuk 의 정의

muffled muffled muffled, 머저리.

boğuk boğuk Boğuk bir biçimde, kısık kısık.

BOĞUK BOĞUK 의 번역

터키어 다중 언어 번역기 를 사용해 boğuk boğuk 의 25개국어 번역을 확인해보세요

자동 통계기반 번역을 통해 터키어 에서 이 항목에 표시된 다른 언어로 boğuk boğuk 번역 이 이루어집니다. 이 항목의 기본적인 번역 단위는 터키어 단어 «boğuk boğuk» 입니다.

• 터키어 - 중국어 번역기: 哈士奇哈士奇
• 터키어 - 스페인어 번역기: husky husky
• 터키어 - 영어 번역기: husky husky
• 터키어 - 힌디어 번역기: कर्कश कर्कश
• 터키어 - 아랍어 번역기: أجش أجش
• 터키어 - 러시아어 번역기: хриплым хриплым
• 터키어 - 포르투갈어 번역기: husky husky
• 터키어 - 벵골어 번역기: বলবান বলবান
• 터키어 - 프랑스어 번역기: Husky Husky
• 터키어 - 말레이어 번역기: husky husky
• 터키어 - 독일어 번역기: husky husky
• 터키어 - 일본어 번역기: ハスキーハスキー
• 터키어 - 한국어 번역기: 허스키 허스키
• 터키어 - 자바어 번역기: husky husky
• 터키어 - 베트남어 번역기: khàn khàn
• 터키어 - 타밀어 번역기: ஹார்ஸ் ஹார்ஸ்
• 터키어 - 마라티어 번역기: आवाज घोगरा आवाज घोगरा
• 터키어: boğuk boğuk
• 터키어 - 이탈리아어 번역기: husky husky
• 터키어 - 폴란드어 번역기: husky husky
• 터키어 - 우크라이나어 번역기: хрипким хрипким
• 터키어 - 루마니아어 번역기: husky husky
• 터키어 - 그리스어 번역기: μεγαλόσωμος μεγαλόσωμος
• 터키어 - 아프리칸스어 번역기: hees hees
• 터키어 - 스웨덴어 번역기: husky husky
• 터키어 - 노르웨이어 번역기: husky husky

«BOĞUK BOĞUK» 관련 터키어 책

다음 도서 목록 항목에서 boğuk boğuk 의 용법을 확인하세요. boğuk boğuk 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.

Divan'dan günümüze Türk kadın şairleri antolojisi - Sayfa 181

vlere sürülür Boğuk boğuk çok boğuk düşler yarın yarın yarın düşler uğultu kulaktaki kesif uğultu boğuk boğuk çok boğuk düşler kalan kalan kalan düşler yarın; evlerdeki düşkün yatın boğuk boğuk çok boğuk... FATMA ŞENGİL ...

Mustafa Sever, 1993

Veba:

Yaşlı adam boğuk boğuk gülüyordu. “Buradan duyuyorum onları: 'Ölülerimiz...' sonra da gidip karınlarını doyuracaklar.” Rieux merdivenleri çıkmaya başlamıştı bile.Soğuk, kocaman gökyüzü evlerin tepesinde parıldıyordu, tepelerin yakınında ...

Albert Camus, 2014

Mutlu Ölüm:

daha boğuk bir sesle konuştu: “Sahip olacaktım bu yaşama, Mersault, hemen ardından bacaklarımı alıp götüren kaza olmasaydı. Sonunu getiremedim... Şimdi de işte böyle. Anlıyorsunuz değil mi, eksiltilmiş bir yaşamı yaşamak istemedim.

Albert Camus, 2014

Türkiye Türkçesinde niteleme sıfatları: örnekli niteleme ... - Sayfa 167

191; Şükran, boğuk bir sesle: "Jülide" dedi (Reşat Nuri, Akşam Güneşi, s. 60) boğuk boğuk Boğuk boğuk sesler çıkarıyor, bir taraftan da tekme sallıyordu . S. F. Abasıyanık boğum boğum Sanki Çakır'ın boğum boğum bileğini muayeneye alan ...

Engin Yılmaz, 2004

Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 130

Daha sonra da kanser, tiroide (boğaz boyun çevresindeki bezler) sıçradı. (Sait Durmaz, Akşam Gazetesi, 04.07.2006) boğuk boğuk Kısılmış bir sesle, kısık kısık. Ölemez çıldıramaz, Ağlarlar boğuk boğuk (Necip Fazıl Kısakürek, Çile, s.

Necmi Akyalçın, 2007

Madame Bovary:

Bu arada, orkestranın mumları yandı; avize, küçük yüzeylerinin ışıldamalarıyla birdenbirebir sevinçsaçarak indi tavandan;sonra birbiri ardına çalgıcılargirdiler; homurdayan basoların, gıcırdayan kemanların, boğuk boğuk öten boruların ...

Gustave Flaubert, 2014

Rahmet Yollari Kesti - Sayfa 71

Pürüzlü ve ümitsiz sesiyle boğuk boğuk: "Tdktver de zillerin üçünü I Dönüver de meydan senindir aman" parçasına gelince Bilal Efendi ile Çerçi Yusuf "pezevenklik" bahsini bırakıp el çırpmaya başladılar. Deminden beri dalmış gitmiş olan ...

Kemal Tahir, 2006

Bir Türk Kadını Uğruna

Arabanın artık yıpranmış gövdesi, sıkıntılı, ıssız, yağmurdan cıvık cıvık olmuş ovada boğuk boğuk gıcırdadı. Köylü bir daha haykırdı, oturduğu sandığın üzerine adamakıllı yerleşti, kalın yağmurluğunun ıslak kukuletasını başından çıkardı, ...

Elin Pelin, 2014

Ateşi Çalmak-1

“Para yerine bana bir parça kumaş getirmiş yine!” diye bağırıyordu boğuk boğuk Mary. “Ne halt edeyim benbu parçayla! Pislik, paralar nerde?Al, veletlerini kendin doyur!” diyerek yeşil benizli, soluk, kirli çocukları tekmeleyerek kocasına doğru ...

Galina Serebryakova, 2014

Yaralısın:

Boğuk boğuk sövüyor, aşağıdan tekme savurmaya çalışıyordu. Kötü kıstırılmıştı. Araya girip güçlükle kopardılar. Nuri kendini tutanları silkeleyip savurmaya çalışmış, ama sıyrılamamıştı ellerinden. Öbürünü çekip götürdüler, yatağına oturttular.

Erdal Öz, 1983

«BOĞUK BOĞUK» 단어를 포함하는 뉴스 기사

다음 뉴스 기사의 맥락에서 국내 및 국제 언론이 말하는 내용 및 boğuk boğuk 단어를 사용하는 방법을 알아보세요.

İyi başlayan ve Kötü biten bir günün özeti…

Dün, Pazar sabahı yani, Her gece kapının girişindeki paspasın üzerinde uyuyan sevgili köpeğim Popi'nin, önce hırlaması sonra da boğuk boğuk havlaması ... «Detay Gazetesi, 9월 15»

İd, Ego ve Süper Kahraman

Dünya üzerinde yaşayan her bir varlığın dünya ve üzerindeki canlılar hakkında söyleyecek çok sözü varken, egonun boğuk boğuk gelen sesini duyabilir miyiz ... «Günlük Evrensel Gazetesi, 2월 15»

Yaklaşan fırtına mı? Yoksa daha kötüsü fırtına öncesi derin bir …

Leylek başını kanatlarının arasına saklamış oradan boğuk boğuk işte böyle yaparım derken tilki üzerine atlamış... Çok burnu büyük aklı küçük olmanın cezasını ... «Radikal, 2월 15»

Gazzeli çocuklar ilk kez 'güvenli' uyandı

Ahmet Erhan'ın dizelerinde olduğu gibi, gözlerinde umutla "Silah sesleri uzakta boğuk boğuk, bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük, bugün de ölmedim ... «Haber7.com, 8월 14»

Refik Halid Bey'le Anadolu yollarında

Balıkesir kiremitleri sabah vakti boğuk boğuk âh-ü-zâr etmek hassasını haiz acayip bir cins mitolojik topraktan yapılmış gibi biteviye inleyip iç çekiyor.” Üstadın ... «Zaman Gazetesi, 1월 14»