«EŞKINLI» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
eşkinli 의 용법을 확인하세요.
eşkinli 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Of not being a Jew - Sayfa 81
... Dinlemek zorunda değiliz muhallebicide Yabancı dilden anıştırmalarla yüklü kaçış Hikâyelerini mültecilerin Memur beyler neler kanştırdıysa şehir kulübünde Buraya kadardı Bu saatten sonra Briyantin saçlılara hiç kimse Göster eşkinli beygir ...
2
Osmanlı İmparatorluğu'nda yaya-müsellem-taycı teşkilatı: ... - Sayfa 80
Kurulduğu zaman çiftlik sayısı kabarık olan Günyüzü nahiyesi yaya sayısı bakımından da diğer nahiyelere göre çok kalabalıktır. 1455-1466 yıllan arasında 23 yaya kaybolduğu ve 16 yaya öldüğü gözönüne alınırsa 40 eşkinli nahiyenin yaya ...
3
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 200
... özenli düzenli cinli osuruğu cinli Çinli perçinli proteinli parafinli orijinli kinli temkinli temkinli temkinli eşkinli kaolinli disiplinli vitaminli yeminli zeminli albüminli taninli kininli Filipinli irinli besinli jelâtinli keratinli Arjantinli briyantinli Filistinli 200.
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
4
İstanbul mektupları - Sayfa 248
İki üç yolcu aldıktan sonra oradan dahi kıyam ile gölün kenarından geçip Hadım- köyü mevkiine doğru hareket ettik. Lâkin burası pek uzadı. Çünkü tren gayet ağırlaştı. Bir derece ki ekser mahallerde orta eşkinli bir beygir katarla atbaşı gidebilir.
Basiretçi Ali, Nuri Sağlam, 2001
5
Ambrosius Calepinus bergomates professor deuotissimus ... - Sayfa 141
Diodo. Oppofitam Celtis imita oceanum eskinlî lam l'cribit,baud multo licilia minor?, ba' bita'in. ab himhyperboreìappellanieo q. vento bore.: lîmt oppolitiánñrlä valde lrrtilem,in qua l'ructus anni bis naíůf. Hypercaleeticum metrum di ‚ itur,cuì vna ...
6
Dictionnaire turc-arabe-persan - 1. cilt - Sayfa 55
t JyUX«i' eSkînli ; auch «JjjJCci! u. ^.лХЛ' A dj. qui va l'aspble, ayant un bon pas. | pass- gehend, einen guten Schritt gehend, c^'f .JJ^Cciî Zelter. e 3"^ kSell. Sbst. u. Adj. manchot, qui a la main estropiée, mutilée, desséchée, fou- lée ou luxée; ...
Julius Theodor Zenker, 1866
