«KOĞMAK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
koğmak 의 용법을 확인하세요.
koğmak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Millı̂ Kurtuluş savaşında öğretmenler - Sayfa 100
MAARİF VEKİLİ Dr. RIZA NUR B. — Eğer değilse bendenizi intihap eden Heyeti Celilenizdir, yani yanlış yaptınız. HASAN BASRİ B. (Devamla) — Sultanide evladı memleketten en zeki efendileri koğmak için bizzat sultani mektebine kadar koşa ...
2
Yeni Türk lûgati - Sayfa 601
Kovma, koğma [i] Kovmak işi. Ba: kovmak. Kovmak, koğmak [f] Koğmak,tardetmek, sürmek, defetmek.Geriçevirmek, reddetmek, kabul etmemek. Ardına düşmek, takip etmek. Birinin gizlediği bir halini haber vermek, gammazlık etmek. Kovucu ...
İbrahim Alâettin Gövsa,
1930
3
Imanin alameti, ibadetlerimizdir - Sayfa 40
O da Azrail Aley- hisselam'ı koğmak? Yapabilecek misin bunu? Hangi güç ve kuvvetle? Zaten yere serilmiş can çekiştiriyorsun. Değil Azrail Aleyhisselam'ı koğmak, üzerindeki sinekleri bile koğamıyorsun. Öyle ise Allah'a asi olma. O anda gafil ...
4
Rusya tarihi: 1 Başlangiçtan 1917'ye kadar - Sayfa 478
Rusya ile Alman İmparatorluğu arasında dostluk. Türkleri Avrupa'dan koğmak plânı. 1577-1578. IV. İvan'ın Lehistan'ı paylaşmak ve Türkleri Avrupa'dan koğmak plânı. 1577. İsveçlilerin Ruslara zaferleri. 1579. Leh kıralı Stefan Bathory'nin rus ...
5
Celal Bayarʼın söylev ve demeçleri: 1946-1950 Demokrat ... - Sayfa 49
İşte bu sebeple o gün düşmanı nasıl koğduksa bugün de memleketimizin çehresinden bir başka düşmanı, fakri ve sefaleti koğmak istiyoruz" demiştir. Bu sırada kalabalığın içinden, sonradan Germencik Belediye Reisinin yeğeni olduğu ...
Celâl Bayar, Özel Şahingiray,
1956
6
Mütarekede ittihatçılık: İttihat ve Terakki Fırkası'nın ... - Sayfa 214
... "...hükümet-i hâzıranın yapacağı en mühim şey bilâ-ifâte-i vakit hemen bu adamları kollarından tutup yerlerinden koğmak hem de me'zûliyet ma' aşı dahi vermeyerek koğmak ve yerlerine hakk-ı mukte- seb sahibi namuslu simaları getirmektir ...
7
Bulut gelir pare pare - Sayfa 58
Büyük, donuk bir su birikintisine adeta saplanmış gibi görünen iki manda, burunlarına konan kara sinekleri koğmak için kocaman başlarını salladılar. Bütün varı - yoğu oradaydı. Sıska ağaçlar, damlar, damlar altındaki insanların yüzleri, her şey ...
8
Sicill-i Osmanî zeyli: Galib Bey-Halil Bey - Sayfa 143
Bir uşağın münasebetsizliklerini kendisinden aylarca dinler ve: "Bu herifi koğmak lazım." sözünü ale't-tevali işitirdim. Koğmak; bunun lüzumunu paşa kabul eder, fakat icra edemezdi. " Trablusgarb hadisesine taalluk eden aşağıdaki satırlar da ...
Mehmet Zeki Pakalın,
2008
9
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 503
Expatrier v.a. Vatandan çıkarmak, memleketten koğmak. S'expatrier ı-./>r.=vatanı- nı terketmek, gurbete gitmek. Expectant (eks-pek-tan), e adj. Bekliyen, muntazır. Medetine expectante=tedaviden evvel tabii tesirleri beklemek esasına müstenit ...
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç,
1935
10
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 748
Anlam genişlemesiyle, saatin saniyelerini gösteren, bir dakikada 360 derecelik bir dönüş yapan göstergenin adı oldu. Hl. yelkogan/yelkovan (işsiz güçsüz, başı boş dolaşan, haylaz, beceriksiz kimse). Koğmak-kovmak/ğ-v dönüşmesi, fiğ- ...
İsmet Zeki Eyuboğlu,
1991