터키어에서 KUZGUNÎ 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «kuzgunî» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 kuzgunî 의 정의
까마귀 매우 어두운, 검은 색. kuzgunî Çok koyu, kara.
터키어 사전에서 «kuzgunî» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«KUZGUNλ 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
kuzgunî 의 용법을 확인하세요.
kuzgunî 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Ziraat Fakültesi yayinlari - 35-37. sayılar - Sayfa 71
Morfolojik ırk ıralerı : a) Renk: Yerlikaralarda renk (Kuzgunî siyahtan açık kızıl siyaha kadar) siyahtır. Bazı yerlerde köylüler bilerek veya bilmiyerek kuzgunî siyahları sevmektedirler. Her ne kadar kuzgunî siyahlar göze daha hoş gelmekte iseler ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1952
2
Yayinlari - 35-37. sayılar - Sayfa 71
Morfolojik ırk ıralerı : a) Renk: Yerlikaralarda renk (Kuzgunî siyahtan açık kızıl siyaha kadar) siyahtır. Bazı yerlerde köylüler bilerek veya bilmiyerek kuzgunî siyahları sevmektedirler. Her ne kadar kuzgunî siyahlar göze daha hoş gelmekte iseler ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1952
3
Hiciv ve mizah edebiyatı antolojisi: on dördüncü yüzyıldan ... - Sayfa 191
Biraz hoş beşten sonra kuzgunî bir harcmağası gümüş tepsiler içinde kahveleri getirmiş. Nabî zarif bir adam olduğu kadar zarafetten ve güzellikten de hoşlanırdı tabiî... Bir kuzgunî haremağasımn elinden kahve fincanını almak hoşuna gitmedi ...
4
Türkiye Türkçesinin çağdaş sorunları üzerinde incelemeler - Sayfa 152
yapılan "kara" ve "siyah" kelimelerinin önce "eş anlamlı" diye adlandırıldığı iki sözlükten birincisindeki tam kaydı: "kara -barudî-esmer -karaşın -kuzgunî-siyah. d: -abanoz gibi -katran gibi -kayış gibi -kestane karası -kömür gibi -marsık gibi. k:-AK.
5
Cihan şöförü: hikâyeler - Sayfa 88
Artık kimsesiz viran odasına dönebilirdi. Eski çuvallara sarılıp uyuyabilirse, uyuyabilirdi. Ali'nin dükkânının önüne gelmişti. Sokağın vuran ışığı, kebapçının boş vitrinini aydınlatıyordu. Kuzguni siyah kedi, kocaman mangalın altında yatıyordu.
6
Bütün eserleri: Romanlar - 10. cilt - Sayfa 89
Herkes lezzet ve sefayı kuzgunî dilberde bulmak daiyesine düşmüş. Erkekler bu misillü hevesatta kadınların varamayacakları derecelere varırlar. Şu kadar ki kadınlar kendi kadir ve kıymetlerini muhafazada biraz ısrar edecek olsalar, erkeklerin ...
7
Rahnama Turkish-English-Persian Dictionary - Sayfa 308
kutbî kutbî kiitlamak 308 polar celebrate, congratulate kuzguni kutren kutsal kutsiyet knln kutup kuthpyildizi kutur knvafor kuv\'et ku \\etlenmek kuwetli kuwetsiz kuyruk kuyruk acisi kuyrukluyildiz kuytu kuyu kuyumcu kuzey kuzgun kuzgunî ...
Irkının özelliklerini yadsırcasına uzunboylu, çekik gözleri takma kirpiklerle çerçevelenmiş, kuzguni siyahdüz saçları beline inmiş, kırmızı saten sutyenve külotununiçinde vakur bir ifadeyle ayakta duran Japon kadın, diğerlerinden öylesinefarklı ...
9
Matbuat hatıralarım, 1888-1923: cilt. Meşrutiyet Ilânina ... - Sayfa 14
Sarf, nahiv ve isagoci okumuştum. Hesab ve coğrafyam kuvvetliydi ve şehadetnamemi alınca tıbıye idadisine ğirmek en büyük emelimdi. Sınıfımızın birincisi halis sudanlı kuzgunî renkli zeki bir efendi3^di; ben sınıfta ikinci çıkmıştım ve kuzgunî ...
10
Yurddan yazılar: - Sayfa 379
Hele bu sonuncular üstüvanî endamla- rile kuzgunî kuzgunî yükselirlerken bütün bu ölen binalara dikilmiş matem âbideleri gibi bir mâna almışlar. 1878 harbinden sonra buraları Rusyaya kaldı. Bir »ün Kör Lazarof namında yerli bir Rum, ...
