터키어에서 SIKKELEMEK 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «sikkelemek» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 sikkelemek 의 정의
쥐어 짜다 스탬핑, 밀봉. sikkelemek Hayvanları sikkeye bağlamak. / Damgalatmak, mühürletmek.
터키어 사전에서 «sikkelemek» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«SIKKELEMEK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
sikkelemek 의 용법을 확인하세요.
sikkelemek 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Gençler için nutuk - Sayfa 98
... siftinmek sübek sasımak siğil sümek savacı siğil otu sümsük savak sikke sümter savaklamak sikkelemek sündürme savan silgi sünnetlemek savlamak sim sürekçi saylamak simit süvarilik süve talipli teşrih etmek süyüm talkın teşt süzek tango ...
Mustafa Kemal Atatürk, Sinan Bayraktar, 2006
2
Osmanlılar ve batı teknolojisi: yeni araştırmalar, yeni ... - Sayfa 22
Ancak bu olaylar, parayı toplamak ve yeniden sikkelemek işini iki, veya üç -iltizam süresine, yani 6-9 yıla yayıyordut. Maden, ocaktan, yabancı paradan, kullanılmış eşya ve yerli paradan sağlanıyordu. Ergitme (kal) yöntemi veya tizâba (suya ...
Ekmeleddin İhsanoğlu, 1992
3
Dünden bugüne Gazipaşa tarihi: ... - Sayfa 715
Küçük su kaynaklarına SUCAAZ, atların ayaklarından bağlanarak güvenceye alınmasına SIKKELEMEK, tek ayak üstünde sıçraya sıçraya gitmeye SEKSELE- MEK, normal giysiye ve de kürek kemiklerimizin bulunduğu yön ve bölgemize SIRT, ...
4
Bâleybelen Muhyî-i Gülşenî: ilk yapma dil - Sayfa 278
(mecâkyem), sikkelemek ki tabânce zeden'dür, mecakyem dahi lügatdür. (çemendeyem), kösteklemek (P 71a) ki pây-bend kerdendür (zimâryem), gümü§lemek ki zimyem ma'nâsina. (mâzelyem), yogurtlamak ki mezelyem ma'nâsina.
5
La littérature de lI̓ran contemporain: La poésie persane ... - Sayfa 77
2646); 1791: silckelü akce (sikkelu aktsche) 'de l'argent monnoie' (Pr. 424). — 1680: sikkelemek (sikkelemek1) 'signare monetam' (Men. 2646); 1790: sikkelemek (sikkèlèmèk) 'imprimer, empreindre, graver' (Vig. 392); 1791: zarb sikele- mek ...
Franciszek Machalski, Stanisław Stachowski, Tadeusz Lewicki
6
A Pocket Dictionary of the English and Turkish Languages - Sayfa 130
... the ministers) ve- zïrler, vükelä. Minium , sülüyen. Minor, küchük; (not of age) bulüghete yetishmemish. Mint, (herb) na'ne'; (where money is made) darab- khäne ( properly zarb- khäne). Mint (v. tr.), sikkelemek, sikke vurmaq , zarb etmek.
Georg Julius Justus Sauerwein, 1855
7
Dizionario turco, arabo, e persiano, ridotto sul lessico ... - Sayfa 763
SiKkelemek , t. verb. sikke zeden , p. bollare, ballere, coniare la moneta, met- tervi V impronta, imprentare. SiKKelO, (. impronlato, coll' impronta. SilUiïn, a. sing. sekälün, p/ur. bicak, {. co/tello. Sikkir , sikkir , a. bekri, I. ubbriaco, ubbriacone.
Franciscus a Mesgrien Meninski, Antonij Châdirjî, 1832
8
Dictionnaire turc-arabe-persan - 2. cilt - Sayfa 514
Sbst. = j^^Xm/ te- n«e reservee, tranquilliti. | Gemüthsnihe, ruhiges Wesen, Besänftigtsein, Beruhigtsein, Beschwichtigtsein. t vX^v SANA. s. LXw ts£*~\£*» s. a»Xw u t .^UJnX** sikkelemek. (vgl. aOCw) Vb. act. marquer une monnaie au coin, ...
Julius Theodor Zenker, 1876