TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «ŞAPLATMAK»
Ketahui penggunaan
şaplatmak dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
şaplatmak dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Dambur tarihi: Hemşen-Purim : etimolojik sözlük - Sayfa 583
Şaplat: Ansızın şamar atmak. Öz. şa- palag. Kır, şap. Çuv, şaklat. Şaplatmak: Aniden vurma. Kum: çaplatmak. Şapşup: lşi çabucak bitirmek. Far, şapa-şup Şarba: Çuv, serban. ( baş bağı anlamında olabilir). Far. şarabi» Kırmızı renkli. Şarşar: Su ...
2
Gidigidi: hikâyeler - Sayfa 58
Ellerimi birbirine şaplattım. _ Varıyorum haaa!... diye bir nağra atıp, Kurt Ali'nin üstüne yürüdüm. Yürümeınle, Kurt Ali'nin kendini iki adım geri atması bir oldu. Ellerimi butlarımda şaplata şaplata bir daha yekindim. Kurt Ali üç adım öte sıçradı.
3
Gidi gidi: Mizah hikâyeleri - Sayfa 43
Ellerimi birbirine şaplattım. — Varıyorum haaa!.. diya bîr nağra atıp, Kurt Ali'nin üstüne yürüdüm. Yürümemle, Kurt Ali'nin kendini iki adım geri atması bir oldu. Ellerimi butlarımda şaplata şaplata bir daha yekindim. Kurt Ali üç a- dım öte kaçtı.
4
Zaman denen oyuncak: mozaik : şiirler - Sayfa 106
... babamı anam daha bekliycek anne dememi birazdan alırlar küvete koyarlar suları şaplatmak hoşuma gidiyo gülünce bayılıyolar ben de gülüyorum onlar konuşurken uyumak hoş sesleri güven veriyo şiirler düşlemek hoşuma gidiyo yazmayı ...
5
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 236
v.a. Bir şaplak yapıştırmak, şaplatmak. El çırparak alkışlamak. Claquet n.m. Değirmen çakıldağı. Fig. Sa langue ta comme un claquet = dili dur- mıyor, çenesi makine gibi isliyor. Claqueter v.n. Leylek ve yumurtlıyacak tavuk hakkında : ötmek, ...
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç, 1935
6
Eski Konya evleri - Sayfa 31
İki elini ıslatarak eline aldığı hamurun bezesini elleriyle şaplata şaplata biraz büyüttükten sonra alevleri gitmiş, közleri kalmış tandırın içine eğilir, alttan başlayarak ekmekleri tandırın cidarına yapıştırmaya başlardı. Tandır iyice dolup ekmek ...
7
Kralsz Diyar - Sayfa 171
İkisi de ısıran sinekleri gayretle şaplatmaya ara vermeden devam ettiler. Parlak ter şeritleri yüzlerinden süzülüp çenelerinden yavaşça damlıyordu. Bu iki yüzden hiçbiri, herhangi bir şekilde "memnuniyet" diye betimlenebilecek bir ifade ...
Ed Greenwood, Savaş Kılıç, Nüvit Bingöl, 2004
K. 58. Bölüm: Altın. Kötülük. oyu mavikadifebir kaftanveamberle altından yapılma gerdanlık takınmış olan Gaziye, hizmetkârların, misafirlerine bir kez daha pasta vemeyve getirmeleri için elini şaplattı. Haftada bir Sadettin Köpekile İbniBibi'yi ...
... ve dahi Paşa Babamıza sadakatle hizmet et,hadi göreyim.'' Afalladı afallamasına, yutkundu, dilinidamağında şaplattı,sonra da ürke ürke keseye uzandı, aldı. “Başüstüne” dedi alışkanlıkla. “Öp, başına koybakalım, âdettir; öpülür, başakoyulur, ...
Kızın eğilerek uzattığı incirleri bir bir, ağız damak şaplatarak yemeğe koyuldu. Yarı akşam karanlığında gölgeler uzuyor, bu sırada ona annesini, babasını soruyordu. Ne yapıyor baban? Afiyettedir inşallah. Hiç, ne yapsın, çalışıyor. Annen nasıl ...
BARANGAN BERITA YANG TERMASUK TERMA «ŞAPLATMAK»
Ketahui apa yang diterbitkan oleh akhbar nasional dan antarabangsa dan cara istilah
şaplatmak digunakan dalam konteks perkara berita berikut.
“NORMAL MİYİM?”
San Diego'daki California Üniversitesi araştımacıları, her ne kadar bazıları normalden daha katlanılmaz olsa da ağız şaplatmak, tükenmez kalemin tepesine ... «Mens' Health, Ogo 15»
