KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «EYERLEMEK»
Poznaj użycie słowa
eyerlemek w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
eyerlemek oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 467
337), Karay, üylen- "(K.) jenit'sa" (KarayRPSl. 589), üvlen- "(T.) jenit'sa" (KarayRPSl. 588). 207. Kİ eyerle- "eyerlemek" (Ar. esrece) eyerledi V8b7 (^ı) 'aYaR-LaDyY, Dİ lblO IjJJS) (ayr. bkz. CAFEROĞLU, 13). < ederle- (< *eder+le- "eyerlemek"), ...
2
Kırgız sözlüğü: sözlük 25000 sözü içine almaktadır - Sayfa 744
Toku-, 1. dokumak; 2. eyerlemek; at toku-: ati egerlemek; conungga ta§ tokurmun! canina okurum! Tokul-, pas. toku-'dan; kar§i aldimda sar ala turgan eken tokuilup folk.: önümde sri-Jbenekli (at) eyerlen- mi§ halde duruyordu. Tokulda-, boguk ...
Konstantin Kuzʹmich I︠U︡dakhin,
1945
3
Başlıca dilbilim terimleri - Sayfa 60
renin içerilen, bütünün bölüm, genelin özel, somut adın soyut kavram yerine kullanılması: Bir kadeh içmek (bir kadeh dolusu), bütün kent (bütün kentte oturanlar), hayvanı eyerlemek (atı eyer. lemek) düzdeğişmece örnekleridir. Karşıtanl.
4
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
saddle /'saedl/ (also saddle up) verb [I, Tl to put a saddle on a horse eyerlemek; semerlemek saddle sb with sth phrasal verb to give someone a job or problem which will cause them a lot of work or diffi- culty yüklemek, yük yüklemek, ...
Cambridge University Press,
2009
5
XIII, [i.e. On üçüncü] asirdan günümüze kadar kitaplardan ...
Eyer çalmak : Eyer vurmak, eyerlemek, eyer kapamak. Eyer çalmasa ata pehlevanlar Kazanmazdı gey adı nevcivanlar (Hikmet. AT. .ımty Eyerine tolu turmak: Cüsseli olmak. § Fülân pehlevan eyerine tolu turuptur diller. (Fütuh. XIV. sn Eyer ...
6
Hakas destanı: Altın Çüs : (giriş-metin-aktarma-dizin) - Sayfa 186
ïp (izerlzïp) 2647 izerie- eyerlemek, eyer koymak i.-p 1945 izïr- sarhoç olmak, esrimek i.-ïp 1498 izïrgestïg bas döndürücü, sarhos edici 964, 3207 izïrlk sarho§; sarho§luk 1205, 1391, 1475, 2584, 3294 i.+ï (izïrïgï) 849, 857, 1214, 1550, 1580, ...
7
GAGAUZ Türkçesinin sözlüǧü - Sayfa 91
eritmek: Eritme. erkek: Erkek. erken: Erken. erkenki: Erken olan. erlepiee: Eyerlemek. erle$mee: Yerle§mek. erle§tirilmee: Yerle§tirilmek. erle§tirmee: 1) Yerle§tirmek. 2) Ter- tiplemek, nizama koymak. erli: Eyerli. erli: Yerli, bir memleketin en ...
8
Emsile-i türkiye - Sayfa 106
K 1 10] Eyerlemek e. -ğıl 38b/4 [H 88, K 1 10] İyi e. 0 26b/ 12 [H 88, K 110] Yanık kırmızı e. 0 l4a/8 [H ?, Keykir 110, C 13] Sırt, arka e. 0 2la/13 eyle- Yapmak, etmek (yardımcı fiil) e. -gil 35b/2, 40b/9, 43b/9 [H 44, K 114] [H 59, K 110] 106 Kitâb-ı ...
Recep Toparlı, M. Sadi Çögenli, Nevzat H. Yanık,
2000
9
Malatya, 1830-1919: Adıyaman (Hısn-ı Mansur), Akçadağ, ... - Sayfa 57
Ben henüz her iki atımı eyerlemek ve gemlemekle meşgulken bizzat paşa bizi ziyarete geldi. Seyahat yolumuzu gösteren bir yol krokisiyle çok ilgilendi. Bütün haritalarını getirtti ve krokinin bunlar üzerine işaret edilmesini emretti. Bundan sonra ...
10
Cahit Külebi'ye saygı - Sayfa 44
Ama şiir atının usta bir binicisi olduğu kesinlik kazanmıştır. Şiir atına bakmak, beslemek, tımar etmek, eyerlemek ve usta bir binici olarak da zamanın sert rüzgârlarına karşı yarış kazanmak gibi emek, birikim, deney isteyen evrelerden geçmiş ve ...
Abdülkadir Budak, Ali Cengizkan,
1998