KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «OĞUŞTURMAK»
Poznaj użycie słowa
oğuşturmak w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
oğuşturmak oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Ağıtlar: Folklor Derlemesi
Elini üfelemek, elini oğuşturmak. Seni öylesine üfelerim ki, kemiklerin kırılır. Ahmet pehlivan, Mehmet pehlivanı öyle bir üfeledi kiMehmet yerinden kalkamadı. Ağıttayarayı oğuşturmak oluyor. Yağlık Erkeklerin başlarınasardıkları kefiyegibiipekli ...
2
Fransizca-Türkçe deyimler sözlüğü: - Sayfa 294
Br. ni biraz oksamak, (mec.) Br.ni kaşağılamak. (Kb. Hlk.) Br. nin sntını okşamak, (mec.) Br.ni biraz okşamak, (nıec.) Bir kibrit çakmak. Çamaşır siftilemek. Gözlerini oğuşturmak. Memnuniyetten eilermi oğuşturmak. Br.ni hayâl kırıklığına uğratmak ...
3
Sendikacılar ve politika - Sayfa 118
EL OĞUŞTURMAK Bu tür haberler çıkınca sendikacıların bütün yakınları, milletvekili olmasında kişisel yarar umanlar, organlarda kendilerine yükselme yolu açılacağını sananlar milletvekili olmayı burİuva partileri içinden geçerek kafasına ...
4
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 882
442 1 ttrpef , ttrpes — , 446 27 oguşturmak oğuşturmak 448 6 Bk : Düzelt : Bk : uz -. 450 31 uz — . ttdür -, üdttr— , ndhur-, ödttr- , adhır—, ödttr — , edhir — . [Rad., adhır— . [Rad., 451 22 vermek. vermek. Bk: Skele — . 453 4 bulundan bulunan ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
5
Eski Türkçeden Eski Anadolu Türkçesine anlam değişmeleri - Sayfa 571
Ettirgen şekil uvat- ve türemiş isim ufak (uvak) da bu dönemde ortaya çıkmıştır (Clauson 1972: 4-5). Kaş. ufalamak KB ov-: oğuşturmak, ufalamak SN 1 . oğuşturmak 2. okşamak ŞKM ov-: ovmak, çekmek, burmak ovıl-: ovulmak, burnu sürtülmek ...
6
Islâm dı̂ni, itikat, ibâdet ve ahlâk - Sayfa 129
Abdest aldıktan sonra, evvelâ başına, sonra sağ, sonra sol omuzlarına üçer defa su döker ve vücûdunu yıkar. Suyu ilk döküşte elinin erebildiği yere kadar vücûdunu güzelce oğuşturur. Sonra her döktükçe yine oğuşturur. İğne uçu kadar kuru ...
7
Tramvay İstanbul'da - Sayfa 145
Hem gözünü oğuşturuyor, hem de etrafa şüphe ve tereddütle bakıyor: —Beşiktaş'a gideceğim. "Durak yeri" tıklım tıklım. Tam kelime ile anlatmak istersem, sinema kapılarının giriş ve çıkış zamanları gibi, mahşer gibi... Gibi... Gibi... ve gibi.
Bütündünya, Bosna'da cereyan eden iğrenç olaylar karşısında ellerini oğuşturmak yerine öfkeyle ayağa kalkmalı!'” Magdelana, mavi gözlerini bize çevirdi. “Buyurun, okuyun.” dedi. “Daha neyazacaksınız? Her şeysöyleniyor veyazılıyor;ama ...
9
Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi 1: - Sayfa 72
Meseladört mezhebin imamlarına göre ittifaklacaiz olacak birabdest evvela niyet edilerek, her azayı âyetteki tertipüzere yıkamak, yıkarken hafifçe oğuşturmak, bir uzuvdan ötekine geçerken fazla vakit kaybetmemek, yani azayı birbiri ...
10
Hasan Mellâh, yahut, Sır içinde esrar - Sayfa 320
O zamanlar ortalık karışık olmadığı için gecelik elbisesini de giydi, yatağına girdi. O yatağa girdiği zaman ayaklarını oğuşturmak âdettir. Ben de oturdum yorgan altından ayaklarını oğuşturmaya başladım. Beş on dakika sonra bana "Yatağa gel!
Ahmet Mithat, Ali Şükrü Çoruk, 2000
WIADOMOŚCI, KTÓRE ZAWIERAJĄ SŁOWO «OĞUŞTURMAK»
Sprawdź, o czym dyskutuje się w prasie krajowej i zagranicznej oraz jak jest stosowane słowo
oğuşturmak w wiadomościach.
Başağrısından kurtulmanın yolları
Kaşların altına, oğuşturmak hipofiz bezinizi uyararak ağrıkesici endorfinler salgılanıyor. Kırmızı pul biber de midenize değer değmez ağrıkesici endorfinleri ... «Memurlar, Cze 11»
