KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «SEYREKÇE»
Poznaj użycie słowa
seyrekçe w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
seyrekçe oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 246
VI, 295-8; — ka III, 309-11; kadıl — = seyrekçe dikilmek. Bk: kadhu — = seyrek dikmek, kadhığ — ikileme çifte dikiş. D, 134-11; — dı D, 134-9; — ur II, 134-10; kadır = güç, sarp; zor. /Rad., Uyg.; Caf., T. T., An. tnd., U.; Yaz.]. I, 364-11, 364-12; II, ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
2
Yayinlari - 39-43. sayılar - Sayfa 226
Meyva eti: Kabuk renginden biraz daha koyuca kırmızı renkte, ilk kesildiği zaman görünüşü sulu, çok dolgun, orta derecede mayhoş, yemesi çok hoş, ağızda kolayca erimekte, damarlar orta kahn ve seyrekçe, kabuk altı etli kısmı kalınca, ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1953
3
Ziraat Fakültesi yayinlari - 19-22. sayılar - Sayfa 166
İlk turfanda yemeklik çeşitlerinden olan Horoz yüreği, orta büyüklükte, seyrekçe eşit taneli salkımlı, morumtırak koyu kırmızı renkli, çok büyük ve uzun yumurta şeklinde taneli, orta kalınlıkta kabuklu, dolgun etli, 2 — 3 büyükçe çekirdekli, gevrek ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1950
4
Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 257
(insan ya da hayvan) epelek sepelek Aralıklı aralıklı, sepeleyerek, seyrekçe. Bugün öyle epelek sepelek aralıklı aralıklı bir yağmur yağdı, günün nasıl geçtiğini anlayamadık. G.K.D. Balıkesir. epi topu Aşağı yukarı, hemen hemen, tamamı.
5
Amerikan Sapığı - Sayfa 194
Teni beyaz, tere bulanmış, yeterince vücut çalışmamış, kasları belli olmuyor, varsa da seyrekçe göğüs kılları tarafından örtülmüş. Başında şapka var, saçını geriye çekip atkuyruğu yapmış, inleyerek bir ağıt söylemekte -"Kahraman bir böcektir ...
6
T.K.N Türk Keskin Nişancısı: - Sayfa 82
Zaten Rusya karla özdeşleşmiş bir şehirdi aslında. Ne yazı, ne de baharı belli bir diyardı. Tuğra seyrekçe atıştıran kar tanelerinin pamuksu görüntülerine baktı bir süre. Işıl ışıl sokak lambaları altında ne de güzel parlamaktaydılar. Süzülüyorlar ...
Ticarî ve diğer muamelâtla Arapça olmayan terimler seyrekçe bulunuyorsa da tahmin edilebilir ki, İslamiyetten çok evvel Arapçaya girmişlerdi. İslam hukuku, Roma hukukunun bin yıllık gelişme sonucu ulaştığı olgunluğa yüz yılda erişmiş, değil ...
8
Ölümsüz Oyun 1- Beyaz Yemin: - Sayfa 282
Muhtemelen tuhafbir göz yanılsamasından ya da bulundukları ortamda seyrekçe konumlandırılmış olan aydınlatmaların ettiği bir oyundan ötürü, Boris'in köpek dişleri sanki törpülenmiş de biraz sivrilmiş gibi duruyorlardı. Şevk dolu bir edayla, ...
Burak Önlem, Zeynep Aytekin, 2015
9
Rahmet Peygamberi Hazreti Muhammed (s.a.s):
Kaşları uzunve kavisli idi. Kaşlarınınucu ince, araları çokyakındı;fakat çatıkdeğildi.İki kaşının arasındabirdamar vardıki,gazaplı hâlinde kabarır ve görünürdü. Yanakları düzdü. Ağzı normal büyüklükte idi. Dişleri seyrekçe idi veinci tâneleri gibi ...
10
İslâm İlmihâli: Mustafa Asım Köksal
Peygamberimiz'in Şemâili ve Ahlâkı Peygamberimiz orta boylu, güzel endamlı idi. Alnı açık, omuzları ve göğsü genişti. Dişleri seyrekçe, saçları ne dümdüz ne de kıvırcık, sakalı sıktı. Gözlerinin siyahı pek siyah, akı da pek aktı. Kirpikleri siyah.
Mustafa Asım Köksal, 2010
WIADOMOŚCI, KTÓRE ZAWIERAJĄ SŁOWO «SEYREKÇE»
Sprawdź, o czym dyskutuje się w prasie krajowej i zagranicznej oraz jak jest stosowane słowo
seyrekçe w wiadomościach.
Siyâset üzerine bir yazı denemesi
O bakımdan seyrekçe yazdığım siyâset yazılarından birini daha yazma ihtiyacı duyuyorum ve onun için oturdum bilgisayarımın başına bu defa. «Radikal, Wrz 15»
Kuran Okuyan Bir Bayan Nasıl Giyinmeli?
... Kur'an-ı Kerim'in yapraklarını yüksekçe tutup ince olmayan bir kalemle ve temiz bir mürekkeble beyaz kağıt üzerine yazmalı, satırlarını seyrekçe bırakmalıdır. «Risale Ajans, Lut 13»
