Significado de "alâminüt" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE ALÂMINÜT EM TURCO

alâminüt

O QUE SIGNIFICA ALÂMINÜT EM TURCO

definição de alâminüt no dicionário turco

Imediato, rápido, rápido, rápido.

alâminüt Çarçabuk, anında, hemen, şipşak.

TRADUÇÃO DE ALÂMINÜT

Conheça a tradução de alâminüt a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de alâminüt a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «alâminüt» em turco.

• Tradutor português - chinês: 小吃
• Tradutor português - espanhol: bocadillo
• Tradutor português - inglês: snack
• Tradutor português - hindi: नाश्ता
• Tradutor português - arabe: وجبة خفيفة
• Tradutor português - russo: закуска
• Tradutor português - português: lanche
• Tradutor português - bengali: জলখাবার
• Tradutor português - francês: casse-croûte
• Tradutor português - malaio: snek
• Tradutor português - alemão: Snack
• Tradutor português - japonês: スナック
• Tradutor português - coreano: 간식
• Tradutor português - javanês: cemilan
• Tradutor português - vietnamita: snack
• Tradutor português - tâmil: சிற்றுண்டி
• Tradutor português - marata: नाश्ता
• turco: alâminüt
• Tradutor português - italiano: spuntino
• Tradutor português - polonês: przekąska
• Tradutor português - ucraniano: закуска
• Tradutor português - romeno: gustare
• Tradutor português - grego: πρόχειρο φαγητό
• Tradutor português - africâner: snack
• Tradutor português - sueco: mellanmål
• Tradutor português - norueguês: matbit

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «ALÂMINÜT»

Descubra o uso de alâminüt na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com alâminüt e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Bir zamanlar Antalya: tarih, gözlem ve anılar : yakın ... - 2. cilt - Sayfa 333

Sokak (alaminüt) Fotoğrafçıları: Şipşakçılar Halk arasında yaygın adıyla 'Şipşakçı' veya 'alaminütçü' olarak adlandırılan seyyar fotoğrafçılar artık Antalya'da da tarihe karıştılar. Alaminüt fotoğrafçısının stüdyosu, karanlık odası üç ayak üzerine ...

Hüseyin Çimrin, 2007

Türkiye Türkçesinde niteleme sıfatları: örnekli niteleme ... - Sayfa 146

... Karay a la minüt Alaminüt fotoğraf; Alaminüt yemek alaturka Alaturka müzik; Alaturka saat; Alaturka tuvalet; Alaturka yemek; Darülelhan muallimlerinden birinin resmi, alaturka, alafranga musiki münakaşası hakkında sözler (SAFA, FH, s.

Engin Yılmaz, 2004

Hüseyinzâde Ali Bey - Sayfa 353

Efendiler Avrupa seyâhatinden bir frengi kapıp gelen bir genç bilirim ki halazâdesine beni öpme, hastayım diye haykırdığı halde halazadesi dinledikten sonra dudağından mükemmel bir şanefere kapmıştı... Bazı alaminüt şikayetler de vardır: ...

Hüseyinzâde Ali Turan, ‎Ali Haydar Bayat, 1998

Toprak Kokusu

İkisinde de aynı fotoğraf vardı: Bu, etrafı sararmış, soluk ve donuk alâminüt bir resimdi. Boyalısakal'la Gezikduran, tahta bir kapının önünde durmuşlardı. Elele vermişlerdi. Kabalaklarını yana eğmişler, kaşıklarını dolaklarının arasına ...

Reşat Enis, 2015

Tanrı Kulundan Dinlediklerim

Bu ifade, (alâminüt) vesika fotoğrafı seviyesindedir. Bir âbidede, taşa, her şeyden evvel fikir kazıyabilmek lâzım... Yabancı san'atkâr, taşa fikir kazımayı bilse de, ruhunu tanımadığı hâdiseyi heykelleştirirken, onu fikirsiz bırakmış, inkılâp ...

Necip Fazıl Kısakürek, 2014

Kara toprak [Roman] Birinci baski - Sayfa 66

Bu, sararmış, soluk ve donuk alâminüt bir resimdi. Boyalısakal'la Gezikduran, tahta bir kapının önünde durmuşlardı. Elele vermişlerdi. Kabalaklarını yana eğmişler, kaşıklarını dolaklarının arasına sokmuşlardı. Gülümsüyorlar- dı galiba.

Reşat Enis, 1969

Bütün eserleri - 1. cilt - Sayfa 65

Bu hissi uzun müddet, alâminüt fotoğrafçıların çıkarttığı kartlar gibi muhafaza ettim. Sonra sarardılar, belirsizleştiler. İpeklİ mendİl İpek fabrikasının geniş cephesi, ay'la ışıldadı. Kapının önünden F: 5 KUMPANYA 65 in yüzünde ocakta kor olmuş ...

Sait Faik, 1965

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 233

... evlek divlek leylek karaleylek izlek güzlek emek artık emek temek yemek seçmeli yemek hazır yemek alâminüt yemek seçmesiz yemek başyemek mercimek sarımercimek çimek ekmek vişneli ekmek tahinli ekmek etli ekmek taş ekmek 233.

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

İmlâ kılavuzu - Sayfa 51

akseauar-alcalüci SI актегааг aktuel alâminüt aksetme akustik,-gi alan aksetmek akü alan talan aksettirmek akümülâtör Alanya aksink.-gi aküpunktür Alapli aknrma akvam alarga aksirmak akvarel alârm akri akvaiyum Alaçahir aksilesmek ...

Atatürk Kültür, Dil, ve Tarih Yüksek Kurumu (Turkey), 1988

Karşi pencere: hikâyeler - Sayfa 148

Alâminüt fotoğraflar küçük küvetin içinden çıkarıldı, kurumadan kasketin içine yerleştirildi. Dükkândan çıktılar ama, akılları geride, orada kaldı. Edincik'e döner dönmez, önce biri, annesi ile halasını gönderdi, Gönen kasabasına. Tarif üzerine ...

Ömer Faruk Toprak, 1975