Significado de "kıprama" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE KIPRAMA EM TURCO

kıprama

O QUE SIGNIFICA KIPRAMA EM TURCO

definição de kıprama no dicionário turco

Não se mova, não se mova.

kıprama Kıpırdama, kıpramak işi.

TRADUÇÃO DE KIPRAMA

Conheça a tradução de kıprama a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de kıprama a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «kıprama» em turco.

• Tradutor português - chinês: 别动
• Tradutor português - espanhol: actualización Kipra
• Tradutor português - inglês: kipra renovation
• Tradutor português - hindi: अभी भी पकड़
• Tradutor português - arabe: kipra تحديث
• Tradutor português - russo: провести еще
• Tradutor português - português: prender ainda
• Tradutor português - bengali: kipra খেলা
• Tradutor português - francês: Kipra rénovation
• Tradutor português - malaio: kipra Permainan
• Tradutor português - alemão: Kipra Erneuerungs
• Tradutor português - japonês: じっとしています
• Tradutor português - coreano: 아직 개최
• Tradutor português - javanês: kipra Game
• Tradutor português - vietnamita: giữ vẫn còn
• Tradutor português - tâmil: kipra விளையாட்டு
• Tradutor português - marata: kipra गेम
• turco: kıprama
• Tradutor português - italiano: tenere ancora
• Tradutor português - polonês: ruszaj
• Tradutor português - ucraniano: провести ще
• Tradutor português - romeno: țineți încă
• Tradutor português - grego: Kipra ενημέρωσης
• Tradutor português - africâner: kipra opknapping
• Tradutor português - sueco: hålla stilla
• Tradutor português - norueguês: holder fortsatt

9 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «KIPRAMA»

Descubra o uso de kıprama na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com kıprama e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Kaplumbağalar: roman - Sayfa 90

Az sonra öteki kaplumbağalar mezarlığa doğru açıldılar. Kır Abbas, su tuluğunun yanına koydu yaralı kaplumbağayı. Orada torunun beşiği vardı. Kaplumbağayı beşiğin altına sürdü: «Burdan heçbir yere kıprama!» dedi. «Ben sana bakayım!

Fakir Baykurt, 1967

Mesnevi:

Cinsiyet arkında başlar kıprama, Baş koyup diz üzre,fikr lâzımama. Sûfînin dizler ikendershânesi, Çözse müşkül ondaki sihrinsesi! İki Sihirbâzın Babalarının Mezârına Gitmesi Sonra, yardım bulma olmuş istenen, “Anne gel göster, babam ...

Ahmet Metin Şahin, 2014

Marziye: roman - Sayfa 217

Dur hele kıprama... Ne de toparlaksın ya... İlk peşin kordonunu kesmek gerek. Hele canımın ciğerine... Uzanıp dikiş sepetinden kara makası aldı. Yörük Eminesi kapıdan girerken Marziye'Gelin bebesini kundaklıyordu. Kireççi Veli kasabaya ...

Fatma İrfan Serhan, 1979

Hükümet meydanı - Sayfa 141

Murad'a fısıldadı: — Kıprama sen! Kıyı kıyı gitti. Murad peşrinden bakıyordu. Ortada karaltısı göründü, sonra fener söndü. Döndüğü sıra ensesinin terini sildi, sakalını kuruladı. — Gözcüleri olabilir, dedi, tehlikeli işti. Yarım saat.. Bir saat. Canlı bir ...

İlhan Tarus, 1962

Kozan'lı milli mücahit Halil Topaloğlu'nun hatıraları - Sayfa 27

Aynı anda şimşek gibi ileri fırlayan Gizzik Duran "Kıprama" dedi. Kafilenin başında bulunanın Ali Saip değil, Ermeni teğmeni Misak olduğunu öğrendi. Misak ve jandarmalar ellerini kaldırdılar. Siperde bekleyen Halil İbrahim, Yavuz Ali, Pağnıklı ...

Halil Topaloğlu, ‎Cezmi Yurtsever, ‎Metin Topaloğlu, 2002

Duru göl: Roman - Sayfa 100

Perdelerde bir kıprama olacak mı diye, uzun uzun baktı oraya. Hayır, birkaç dakika aydınlık kaldı baraka, sonra tekrar karanlığa gömüldü. Kuyu başındaki adamlar dağılıyorlardı şimdi.. Salt asansör kulübesin- deki iki kişi kaldı. Hâlâ gülüyorlardı ...

İlhan Tarus, 1961

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 61

... abrama sıçrama drama sinerama doğrama uğrama mahrama ırama yıldırama makrama şakrama fıkrama okrama çokrama panorama kıprama Kurama kavrama kıvrama boğasama yasama koçsama aşağısama aksama ıraksama duraksama ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Yabancilar: Roman - Sayfa 18

... saçlarını örüyordu: "Dur, kıprama.." dedi. Münevver: "Ne o len?" diye bağırdı. "N'apiyon çocuğa?" Hasan neşeyle kıkırdıyordu. "Len, elleme çocuğu, uyusun.. Uyandırıp da başıma 16 . YABANCILAR.

Kemal Bekir, 1958

Dost - Sayfa 147

Elindeki tahta kaşığı yere çaldığı gibi karşıma dikildi: — Kıprama beyim! Lillâh aşkına! Bir dakka. Suratı karmakarışık. Ben tuhafım. Durduracak oldum: — Hele bir iyi düşün Recep efendi, bir yanlışlık yapmayasın sonra... Dışarı fırlarken: — Ben ...

Vüsʼat O. Bener, 1977