Significado de "pırtlak" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE PIRTLAK EM TURCO

pırtlak

O QUE SIGNIFICA PIRTLAK EM TURCO

definição de pırtlak no dicionário turco

Spike Flew, surgiu, apareceu. Fácil de sair da concha.

pırtlak Pırtlamış, dışarı fırlamış, patlak. / Kolayca kabuğundan dışarı çıkabilen.

TRADUÇÃO DE PIRTLAK

Conheça a tradução de pırtlak a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de pırtlak a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «pırtlak» em turco.

• Tradutor português - chinês: 滑出
• Tradutor português - espanhol: escurrirse
• Tradutor português - inglês: slip out
• Tradutor português - hindi: बाहर निकलना
• Tradutor português - arabe: خرج خلسة
• Tradutor português - russo: выскользнуть
• Tradutor português - português: escorregar para fora
• Tradutor português - bengali: স্ফীতি
• Tradutor português - francês: glisser
• Tradutor português - malaio: bonjol
• Tradutor português - alemão: herausrutschen
• Tradutor português - japonês: 抜け出します
• Tradutor português - coreano: 밖으로 미끄러
• Tradutor português - javanês: bulge
• Tradutor português - vietnamita: trốn khỏi
• Tradutor português - tâmil: உலகப்புகழ் பெற்ற
• Tradutor português - marata: फुगवटा
• turco: pırtlak
• Tradutor português - italiano: sfuggire
• Tradutor português - polonês: wymknąć się
• Tradutor português - ucraniano: вислизнути
• Tradutor português - romeno: transpira
• Tradutor português - grego: γλιστρήσει έξω
• Tradutor português - africâner: uitglip
• Tradutor português - sueco: glida ut
• Tradutor português - norueguês: skli ut

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «PIRTLAK»

Descubra o uso de pırtlak na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com pırtlak e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 850

Pırtlak mı mula kolay yenir. pırtlamak (nsz) bulunduğu yerden dışa doğru fırlamak. pısırık s. girişken olmayan, çekingen, tuh utangaç, beceriksiz (kimse). pısırıklaşmak (nsz) girişkenliğini yit mek, pısırık bir duruma gelmek. pısmak (nsz) ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

İkinci Hayat: - Sayfa 220

Oradaki pırtlak gözlerin açıklaması buydu işte. Güneşiyle, kumuyla o güzelim sahil kenarlarını, gecelerini, yeni umutlarla yaza güvelenen, balkonlardan sarkıttığınız iplerle uzandığınız seyyar fıstık satıcısına bırakmıştım. Bir mahalleden ötekine ...

Sedat Kaygalak, 2013

Türk yazınından seçilmiş doğa şiirleri - Sayfa 56

SUDAN ÇIKTIM İri sinagritlerin izinde yüzdüm kaya diplerinde pırtlak gözlü balıklar vurdum çoğu dişlek bir çengelin ucunda can verdiler şimdi burda biraz turşu ve lakerda rakı içiyorum deniz rengi bir kürenin altında, gözlerim yosun kollarım ...

Nazar Büyüm, ‎Turgay Fişekçi, 1993

Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 41

Pırtlak // qui se decortique facilemeut. bışdın/bıştın is. 1. Buzağı// veau; 2. çocuğu severken kullanılan hitap// adresse euvers l'enfant aime. bışdınım // mon petit enfant cheri! SDD biştek yaşına girmemiş köpek yavrusu. bıydar is. Buğday // ble ...

Mefküre Riza Mollova, 2003

Batı grubu Türk yazı dillerinde isim - Sayfa 123

Himmet Biray. iki yazı dilinde de kullanılan örnekler: adak (TT), adag (TmT) alçak (TT, TmT) arık (TT), arrık (TmT) avlak (TT), avlag (TmT) batık (TT), batıq (AT) bunak (TT, GT) buruşuk (TT), bürüşük (AT) büyük (TT), böyük (AT) çarpık (TT, GT) ...

Himmet Biray, 1999

Bütün yönleriyle Bektâşîlik ve Alevîlik: Bektaşilik ve ... - Sayfa 120

İslâmın altı büyük hadisçisi tarafından doğrulanmıştır. Bu hadisin anlamı için bakınız: İbn Arabi, Fütûhat-ı Mekkiye, Litera Yayıncılık. İstanbul 2006, c. 2, s. 1 1 1 vd. (Ş. Keçeli) Eşten Pırtlak gözlü (Exophthalmia) anlamına gelen Arapça sözcüktür.

Bedri Noyan, 1998

Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 419

... yığdın. yumurta biçiminde : söbü. yumurtalık : doğurşak. yumurtlamak : gımlamak, kozlamak, kunnamak. yumurtbyan (çok - kümes hayvanı) : kunnaç. yumuşacık : yuluk. yumuşak : bıcıl, bılkak (çok -), fulik, ışmak, nıılık, pırtlak [bk. bılkak], sekil, ...

Türk Dil Kurumu, 1957

Darbeler ve Türk basını - 2. cilt - Sayfa 377

'Silahsız kuvvetler' ile kast edilen, bir bölümü 28 Şubat döneminde yerden pırtlak gibi bitivermiş, ya da 28 Şubat'ı karşılamak üzere kurulup yakın dönemde yurt içi ve dışında örgütlendirilmiş sözüm ona derneklerdi. Çevik Bir, geçmişte 28 ...

Hayati Tek, 2003

Alacakaranlık: öykü - Sayfa 41

Sonra yorgun pırtlak gözleri yuvasında dönüyor, ucunda iki düğüm bulunan ve eşeklere vurduğu siyah deri kırbacı eline dolayıp Zerrinkülah'ın kollarına, bacaklarına, beline indiriyordu. Zerrinkülah da başörtüsüne sarınarak, âh edip in- ...

Ṣādiq Hidāyat, ‎Mehmet Kanar, 2001

Türk yazınından seçilmiş kısa öyküler - Sayfa 141

Yeşilken yolunmazsa üst dallarda kalanlar, güneşi görünce sararır, tatlılaşırdı. Annem de onları toplar hoşaf yapardı. Bahçeden elde edebildiğimiz tek gelir o pırtlak eriklerdi. Yoksa bahçenin toprağı hep nemli olduğundan solucanla doluydu.

Semih Gümüş, 1992

4 NOTÍCIAS NAS QUAIS SE INCLUI O TERMO «PIRTLAK»

Conheça de que se fala nos meios de comunicação nacionais e internacionais e como se utiliza o termo pırtlak no contexto das seguintes notícias.

O çelmeyi belki affedebilirim

Babam da orada hocalık yaptı. Federasyon Beden Eğitimi Direktörlüğü'ne getirilmiş olduğu sıralarda hadisat pırtlak verdi ve insanoğlu martir düşmeye başladı. «Haber8, set 15»

Patlak botla ölüme gönderdiler

Kaçaklar, yaşadıklarının şokunu ince müddet üzerlerinden atamazken pırtlak sâdır botlara ve aksaklık eden motorlarına ayaklanma etti. SAHİL GÜVENLİK ... «Haber8, set 15»

Tunceli'de 'Cemaatçi BİM ve Kadın Garson İstemiyoruz' Eylemi

Bu pırtlak gözlü, geçmişte her gün Murat 124'le Sanko'nun yolunu arşınlayan hatun kişinin ve sülalesinin yeti yetme mal varlığı dökümlerini yayınlayacağız. «Gaziantephaberler.com, out 13»

Deniz Baykal ve Ergenekon

Pırtlak gibi yerden biten cephane tarlaları CHP genel merkez binasından da görünüyor olmalı. İster bir defalık ve günümüze ait bir örgüt olsun ister süreklilik ... «Haber 10, set 12»