CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «ÇOKRAMA»
Descoperă întrebuințarea
çokrama în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
çokrama și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 810
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay. yuguş — bulaşma. III, 74-21 ; — dı III, 74-18 ; — ur III, 24-21 ; ynl = kaynak ; pınar ; su pınarı, kaynağı, gözü. Bk : yolak. Krş. : Rad., Koy., Kaç. ; Caf. — yul = çay, küçük nehir, dere. III, 4-20, 144-19 ; çokrama ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
2
Dede Korkut Oğuznameleri üzerine notlar - Sayfa 345
Ergin metinde çokrama- sından okumuş, dizininde ise çoğrama 'kaynama, fokurdama, fıkırdama' olarak vermiştir (Ergin II, 76). Gökyay da çokrama- sından okumuş, Söz Dizisine (s. 190) çokra- olarak almış, sözr lüklerde bulunmayan '(savaşta) ...
3
Türkçede ses yansımalı kelimeler: inceleme, sözlük - Sayfa 414
4. çokra- Sicaktan kaynamak. [Beyni çokradugi ( ^jjia. ) vakt. TUH LE A XV 376] TS çokrama ytil Fiskiran kaynak, suyu çok bol olan kaynak. [Çokrama ( L»_>ia. )yul III 4] Kas çokra;mak Kaynaçmak. fîçtibâk (Ar. Jli. .»I ) lldizlar çokra$up ( ^j-ijia. ) ...
4
Bugünkü dille Dede Korkut masalları - Sayfa 6
Çevken. — Ucu eğri değnek. Çılbır. — Yular zinciri. Çokrama. — Kaynarken ses çıkarma fokurdama. Çönge. — Gözünün feri sönmüş, bulanık gören. De. — Haydi. Demir don. — Zırhlı elbise. Dermen. — Okun ucundaki demir. Dilbent. — Elçi.
5
Türk kültür tarihine giriş: Türklerde yemek kültürü - Sayfa xv
HAŞLAMA VE HAMLAM ALI ETLER : (-Haşlama, kaşlama, kaynatma, çokratma, çokrama, emrülme, yahni, yaknı, börtme, böğürtme, aşkarlama): (S. 341). -• 13. İŞKEMBE VE İŞKEMBE ÇORBASI : (-Yörgemeç, karın, çöz, avluk, gözlüce, ...
6
Turcology in Turkey: selected papers - Sayfa 35
(DLT ıv: 157 çokraş- 'çoğalmak ve dalgalanmak', çokrat- 'kaynatmak', çokrama yul 'suyu çok olan, fıskıran kaynak, fıskırma'.) [EDPT 410, EDPT 154] 152. comce DS m: 1284 comce (1) '1. kepçe, büyuk Derleme Sözlügü'nde geçen en eski ...
László Károly, Nurettin Demir, Emine Yılmaz, 2007
7
Ömer Asım Aksoy armağanı - Sayfa 251
... 341); çiş İçiş çiş [ ^j>- ,J^->-l ,A->-] Kadın çocuğu işetmek istediği zaman böyle söyler; binici de yürüttükten sonra atı işetmek isterse böyle der (I, 331) [çişemek (III, 267), çişetmek (II, 307)]; çokramak [ ^U JL»-] çokrama vul 'Fışkıran kaynak' (III, ...
Ömer Asım Aksoy, Mustafa Canpolat, Semih Tezcan, 1978
8
Temizlik kitabı - Sayfa 416
304) Yul .kelimesi 'kaynak, çay pınarı, su pınarı, kaynağı, gözü' anlamıyla Divânu Lugati't-Türk'te de vardır. (11l. 4) Yul yulak şeklinde ikilemeli kullanılışı ise 'küçük küçük birçok su pınarları' (11l. 17) anlamındadır. Yine aynı eserde çokrama yul ...
Emine Gürsoy-Naskali, Salih Mehmet Arçın, 2009
9
XIII. asırdan günümüze kadar kitaplardan toplanmış ... - Sayfa 165
s g Amma ey Hafiz sen geday-i gû§e-ni§insin çokrama, yani memleket için bihuzur olup söz sav eyleme. (Ha. §. XVI.) Çoktanki : Eslkiden kaírru?, çoktan beri bulunan. § El-mütelled [Ar.] : Eskiden kalmi§ nesneye ítlak olunur ki çoktanki tâbi'r ...
10
Eski Türkçenin söz varlığının düz ve ters dizimi - Sayfa 168
... çobun çoçi Çoçi Böri Sañun çoçuk Çoçuk Böri Sañun çod.in. ç°ê. çog çog yalin çog yalinlig çogan çogi çoglug çoglug yalinlig çogsiramaksiz çogsuz çogsuz yalinsiz çok çok çok Çok Atkir çoki Çoki çoklug çokrama yul çoksuz çokur çolak 168.
Cengiz Alyılmaz, V. M. Nadeli͡aev, 2004
