Înțelesul "dallanıp budaklanmak veya" în dicționarul Turcă

PRONUNȚIA DALLANIP BUDAKLANMAK VEYA ÎN TURCĂ

dallanıp budaklanmak veya

CE ÎNSEAMNĂ DALLANIP BUDAKLANMAK VEYA ÎN TURCĂ?

Definiția dallanıp budaklanmak veya în dicționarul Turcă

sau un loc de muncă, o problemă de a deveni o situație mixtă (care va fi adusă).

dallanıp budaklanmak veya Bir iş, bir sorun büyüyerek karışık duruma gelmek (getirilmek).

TRADUCEREA DALLANIP BUDAKLANMAK VEYA

Găsește traducerea dallanıp budaklanmak veya în 25 de limbi cu traducătorul nostru multilingv înTurcă.

Traducerile dallanıp budaklanmak veya din Turcă în alte limbi prezentate în prezenta secțiune au fost obținute prin traducerea statistică automată; unde unitatea esențială a traducerii este cuvântul «dallanıp budaklanmak veya» în Turcă.

• Traducător din Turcă - Chineză: 衍生物或
• Traducător din Turcă - Spaniolă: ramificación o
• Traducător din Turcă - Engleză: ramification or
• Traducător din Turcă - Hindi: उपशाखा या
• Traducător din Turcă - Arabă: تشعب أو
• Traducător din Turcă - Rusă: ветвления или
• Traducător din Turcă - Portugheză: ou ramificação
• Traducător din Turcă - Bengali: গার্গল বা
• Traducător din Turcă - Franceză: ramification ou
• Traducător din Turcă - Malaeză: kesan atau
• Traducător din Turcă - Germană: Verzweigung oder
• Traducător din Turcă - Japoneză: 分岐または
• Traducător din Turcă - Coreeană: 분파 또는
• Traducător din Turcă - Javaneză: ramifications utawa
• Traducător din Turcă - Vietnameză: phân luồng hay
• Traducător din Turcă - Tamilă: கிளைகளை அல்லது
• Traducător din Turcă - Marathi: प्रश्न किंवा
• Turcă: dallanıp budaklanmak veya
• Traducător din Turcă - Italiană: ramification o
• Traducător din Turcă - Poloneză: rozgałęzienie lub
• Traducător din Turcă - Ucraineană: розгалуження або
• Traducător din Turcă - Română: ramificare sau
• Traducător din Turcă - Greacă: διακλάδωση ή
• Traducător din Turcă - Afrikaans: vertakking of
• Traducător din Turcă - Suedeză: förgrening eller
• Traducător din Turcă - Norvegiană: forgrening eller

CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «DALLANIP BUDAKLANMAK VEYA»

Descoperă întrebuințarea dallanıp budaklanmak veya în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu dallanıp budaklanmak veya și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.

Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 195

(Kemal Tahir, Yorgun Savaşçı, s. 143) dallanıp budaklanmak Karmaşıklaşıp yayılmak; herkesin öğrenmesi. Şaka bir yana, bir saat önce burada, yüksek rütbeli bir sivil polis vardı. Bizim hatırımızı saydığından; iş dallanıp budaklanmasın diye, ...

Necmi Akyalçın, 2007

Bıçak Yarası: - Sayfa 208

Oysa hayata yeniden başlamak vardı. Tıpkı annesinden körpecik doğmuş bir bebek gibi tertemiz ve cennet kokulu! Filizlenip büyümek, büyüdükçe dallanıp budaklanmak istedim. Söküp aldılar kalbimi zalim bir hançerin kana susayan öfkesiyle.

Tezcan Çetin, 2013

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 110

Dallanıp budaklanmak, Dal budak salmak. Dallanıp budaklanmak: Genişleyip büyüyerek, yayılarak karmaşık bir durum almak. Bak. Dal kol salmak. Dalb budaklı: Ayrıntısı çok, çapraşık, karmaşık. Dalyan gibi: Boylu boslu. Uzun boylu.

Asım Bezirci, 1990

Tirebolu çocukluk hatıraları - Sayfa 126

Dallanıp budaklanmak: Ağızdan ağza yayılmak. "Lâfı gizli tutmak istemişler, ama kısa sürede dallanıp budaklanmış" Dereyi gözünden bağlamak: En önemli kişiyle irtibat kurup, işi sağlama almak. Dertli derdine ağlar, değirmenci suyunu ...

Reyhan Vural, 2010

Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 542

dallanıp budaklanmak, (bir iş, bir mesele) güç bir duruma girmek. (Türkçe'nin önündeki zorluklar dallanıp budaklandı, içinden çıkılamayacak hâle feldi.) (Meseleyi bu kadar dallandırıp udaklandırmaya ne gerek var?) dallı budaklı, karışık bir ...

Nejat Muallimoğlu, 1999

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 274

0 dallanıp budaklanmak (bir ış, konu, sorun) büyüyüp karışık bir durum almak, yayılıp genişlemek dalma a. 1 dalmak eylemi. 2 sp. güreşte, güreşçinin, ayaktayken birden eğilerek, rakibinin belden aşağı herhangi bir yerini kapması. dalmak, ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 564

YAYILMAK dallanmak ("Bu meseleyi bu kadar dallandırmaya gerek yok"), dal budak salmak (dallanıp budaklanmak ) ı "Şurada konuşulanları kimsenin duymayacağını sandık, ama bir de baktık ki her tarafta dal budak salmış"), filizlen mek ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Abay yolu - 1. cilt - Sayfa 126

Seninle âlâkalı sözlerin dallanıp budaklanması artık burada bitsin... deyip olanları yumuşak bir ifadeyle yorumladı. Kunanbay şimdi anlamaya başladı. Mayır da, hatta Alşınbay da; Kunanbay, Böcey çekişmesinin sonucunu birbirlerine karşı ...

Mukhtar Omarkhanovich Auėzov, ‎Zeyneş İsmail, ‎Ahmet Güngör, 1997

Karanlıkta mum ışığı - Sayfa 216

Eğer Belediye Reisi, bugüne kadar gelen tutumunu değiştirmediyse, Hacı Arif Beyin bu bir tek cümlesi meselenin dallanıp budaklanmış da olsa yine kapanmasına yetecekti. Pek sanmıyordu dallanıp budaklandığını ama kaymakamın davranış ...

Mustafa Necati Sepetçioğlu, 1980

Ansiklopedik tarih taraması - 2. cilt - Sayfa 510

«Sayısız Vakum lambaları arasında inceden daha inceye dallanıp yayılan kılcal çelik tellerden örülmüş bir ağın kontrol ... Nevronlar pek ince ve binlerce defa dallanıp budaklanmış sinir tellerinin karmaşık ağıyle bağlaşık olup tüm beyin, ...

Emin Türk Eliçin