Înțelesul "kahırlanmak" în dicționarul Turcă

PRONUNȚIA KAHIRLANMAK ÎN TURCĂ

kahırlanmak

CE ÎNSEAMNĂ KAHIRLANMAK ÎN TURCĂ?

Definiția kahırlanmak în dicționarul Turcă

Pentru a fi întristat Pentru mult și pentru a întrista, pentru a întrista.

kahırlanmak Çok ve için için üzülmek, kederlenmek.

TRADUCEREA KAHIRLANMAK

Găsește traducerea kahırlanmak în 25 de limbi cu traducătorul nostru multilingv înTurcă.

Traducerile kahırlanmak din Turcă în alte limbi prezentate în prezenta secțiune au fost obținute prin traducerea statistică automată; unde unitatea esențială a traducerii este cuvântul «kahırlanmak» în Turcă.

• Traducător din Turcă - Chineză: kahırlan到
• Traducător din Turcă - Spaniolă: kahırlan a
• Traducător din Turcă - Engleză: kahırlan to
• Traducător din Turcă - Hindi: करने के लिए kahırlan
• Traducător din Turcă - Arabă: kahırlan ل
• Traducător din Turcă - Rusă: kahırlan в
• Traducător din Turcă - Portugheză: kahırlan para
• Traducător din Turcă - Bengali: kahırlan করতে
• Traducător din Turcă - Franceză: kahırlan à
• Traducător din Turcă - Malaeză: untuk kahırlan
• Traducător din Turcă - Germană: kahırlan zu
• Traducător din Turcă - Japoneză: kahırlanへ
• Traducător din Turcă - Coreeană: 에 kahırlan
• Traducător din Turcă - Javaneză: kanggo kahırlan
• Traducător din Turcă - Vietnameză: kahırlan để
• Traducător din Turcă - Tamilă: kahırlan செய்ய
• Traducător din Turcă - Marathi: kahırlan करण्यासाठी
• Turcă: kahırlanmak
• Traducător din Turcă - Italiană: kahırlan a
• Traducător din Turcă - Poloneză: kahırlan do
• Traducător din Turcă - Ucraineană: kahırlan в
• Traducător din Turcă - Română: kahırlan la
• Traducător din Turcă - Greacă: kahırlan να
• Traducător din Turcă - Afrikaans: kahırlan om
• Traducător din Turcă - Suedeză: kahırlan till
• Traducător din Turcă - Norvegiană: kahırlan til

CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «KAHIRLANMAK»

Descoperă întrebuințarea kahırlanmak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu kahırlanmak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 566

Galip gelip batırma, mahıv ve helâk etme, mağlup ve tenkil etme. Pek ziyade keder etme, kederden müteessir olma . [Force; vioJeı.ce § Destrııc- tione § SouciŞ lnsupportable% Chagritı; affliction J Kahırlanma | (/. m.) Kahret- Kahırlanmak J mek ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

Acı çekmek, üzülmek. 3. Kahırlanmak, kederlenmek, çok üzülmek. odaköze düşmek: 1.Rahatı kaçmak, huzursuz olmak, telâş içerisinde yaşamak.2.Dört dönmek, koşuşturmak. oda oklamak: Yakmak, büyük birzarara uğratmak, sıkıntıya sokmak, ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Âdâb-ı Muâşeret:

Hastalığa kahırlanmak,feryat ve figan ederek ağlanıp sızlanmak hatta ölümü istemek iyi değildir. Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Kendisine isabet eden bir zarardan dolayı sizden biriniz ölümü istemesin.Eğer mutlaka istiyorsa şöyle desin: ...

Abdulkadir HALİT, 2014

Yalnız demokrat: Ferruh Bozbeyli kitabı

Oturmuş, kendi kendine kahırlanmış. "Yahu seninki de iş mi demiş. Ne işin var, ne mesleğin var, ne bir gelirin. Çoluk çocuk evde ekmek bekler. Senin elin boş. Ne olacak bu işin sonu" diye kahırlanmış. Almış bağlamasını kendisi için çalmış.

Ferruh Bozbeyli, 2009

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 482

Geherlenme is. Kahırlanmak fiili. Geherlenmek f. Hiddetlenmek, sinirden küplere binmek, hiddetten boğulur gibi olmak.//Çok üzülmek, kederlenmek, dolukmak, boğula boğula ağlamak. Geherli sıf. Asabi, sinirli, gazaplı, hiddetli. Gehet is. ar.

Seyfettin Altaylı, 1994

Belleten - 212-213. sayılar - Sayfa 545

... Kamara : Kamara Kaftancıya Kaftancı (Kumaş tüccarı) Kambur : Kambur Kahır Kahır Kamburest : Kambur Kahıren Kahırlı (Kahrı olan) Kamış : Kamış Kahırlıya Kahırlı Kamışit : kamış (Kamıştan imâl edilKahırya Se Kahırlanmak miş) Kaik Kayık ...

Türk Tarih Kurumu, 1991

Kabusname: Bu eseri Mercimek Ahmet onbreş̂inci yüzyılın ...

Başlangıcı olmıyan. Ezgi. — Ahenk, beste, şarkı, türkü, makam, nağme. Ezgi edinm k. — Elden bırakmamak, sürekli olarak üzerinde durmak, aklından çıkarmamak, dilinden düşürmemek. F. kahırlanmak. — öğünmek. Fâhir don. — Güzel elbise ...

ʻUnṣur al-Maʻālī Kaykāvūs ibn Iskandar ibn Qābūs, 1966

Bütün eserleri: Romanlar - 7. cilt - Sayfa 530

... olduğunu haber alınca bu haberlere sevinmek mi yoksa kahırlanmak mı lâzım geldiğini bilemeyerek hemen hanesine avdet eylemişti. Hala ile yiğen kucak kucağa sarıldılar. Osmanlı seyyahları dahi hala hanımı o kadar tazim ile selâmladılar ...

Ahmet Mithat, 2000

Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 137

kafadar kahırlanmak kakırca kalça kafadarlık kâhil kakırdak kalçete kafaiçi, -ni kâhin kakırdamak kalçm kafalı kâhinlik kakırtı kaldıraç kafasız kahir kakışmak kaldıran kafatası, -m Kahire kakıştırmak kaldırım Kafdağı, -nı kahkaha kakma kaldırım8ı ...

Türk Dil Kurumu, 1965

Bâtinîlerin ve Karmatîlerin içyüzü - Sayfa 24

Bunun sonuncuda iki devletin cebbarları tarafından zulüm ve haksızlıkla akıtılan kantarma ve yapılan işkencelere meraklanmak ve kahırlanmak sebebiyle ümmetin sinirlerinin gerilmesinden faydalanmak üzere hanedana biate dâvet dâva- ...

Muḥammad ibn Mâlik, 1948