Înțelesul "lâf oturtmak" în dicționarul Turcă

PRONUNȚIA LÂF OTURTMAK ÎN TURCĂ

lâf oturtmak

CE ÎNSEAMNĂ LÂF OTURTMAK ÎN TURCĂ?

Definiția lâf oturtmak în dicționarul Turcă

să spună un cuvânt în locul în care este necesar, într-o situație neașteptată, bazată pe partea opusă.

lâf oturtmak Gerektiği yerde, beklenilmeyen bir durumda, karşı tarafa esaslı ve gereken bir lâf söylemek.

TRADUCEREA LÂF OTURTMAK

Găsește traducerea lâf oturtmak în 25 de limbi cu traducătorul nostru multilingv înTurcă.

Traducerile lâf oturtmak din Turcă în alte limbi prezentate în prezenta secțiune au fost obținute prin traducerea statistică automată; unde unitatea esențială a traducerii este cuvântul «lâf oturtmak» în Turcă.

• Traducător din Turcă - Chineză: 适合小谈
• Traducător din Turcă - Spaniolă: para adaptarse a la charla
• Traducător din Turcă - Engleză: to fit small talk
• Traducător din Turcă - Hindi: छोटी सी बात को फिट करने के लिए
• Traducător din Turcă - Arabă: لتتناسب مع الحديث الصغيرة
• Traducător din Turcă - Rusă: чтобы соответствовать небольшой разговор
• Traducător din Turcă - Portugheză: para caber conversa fiada
• Traducător din Turcă - Bengali: বসে গল্প সংক্ষিপ্ত করার জন্য
• Traducător din Turcă - Franceză: pour adapter le petit entretien
• Traducător din Turcă - Malaeză: Cerita duduk pendek
• Traducător din Turcă - Germană: Smalltalk passen
• Traducător din Turcă - Japoneză: 世間話を合わせて
• Traducător din Turcă - Coreeană: 작은 이야기 에 맞게
• Traducător din Turcă - Javaneză: Kanggo crita lungguh singkat
• Traducător din Turcă - Vietnameză: để phù hợp với cuộc nói chuyện nhỏ
• Traducător din Turcă - Tamilă: அமர்ந்து கதை குறுகிய செய்ய
• Traducător din Turcă - Marathi: बसला कथा लहान करण्यासाठी
• Turcă: lâf oturtmak
• Traducător din Turcă - Italiană: per adattarsi chiacchiere
• Traducător din Turcă - Poloneză: aby dopasować rozmowa
• Traducător din Turcă - Ucraineană: щоб відповідати невелика розмова
• Traducător din Turcă - Română: pentru a se potrivi vorbi mici
• Traducător din Turcă - Greacă: για να χωρέσει ψιλοκουβέντα
• Traducător din Turcă - Afrikaans: om ´n klein praat pas
• Traducător din Turcă - Suedeză: att passa småprat
• Traducător din Turcă - Norvegiană: å passe small talk

CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «LÂF OTURTMAK»

Descoperă întrebuințarea lâf oturtmak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu lâf oturtmak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.

Kıbrıs Türk atasözleri ve deyimleri sözlüğü - Sayfa 162

Lafı bilezik gibi oturtmak, (d) : Tam zamanında en uygun yanıtı vermek. Laf çevirmek, (d): Söylenenlere saygı kurallarına aldırış etmeden yanıt vermek. Lakdakı lakdak gelmek, (d) : İvedi işe oyalanarak ve çalımla gitmek. Lastik potinleri geymek ...

Mustafa Gökçeoğlu, ‎Harid Fedai, 1988

Türk folklor araştırmaları - 13. cilt - Sayfa 5820

Ortaya attığımız atasözü, konuşulan ya da tartışılan konuyu tam manasıyla özetliyorsa biz buna "Taşı gediğine oturtmak" deriz. Bazan saatlerce lâf ebeliği yaparız da, iki üç kelimelik bir atasözü ile ifade edilecek bir sonuca varamayız. Bir sürü ...

İhsan Hinçer, 1970

Devlet ve Devrim

Gerçi parlamentarizmden kurtulma yolu, temsili örgenlikleri ve seçim ilkesini yıkmaya değil, laf değirmenleri olan bu ... yani kazançlı ve saygın arpalıkların çevresine, sırayla, olabildiğince çok DevrimciSosyalist ve Menşevikleri oturtmak, öte ...

Vladimir İlyiç Lenin, 2015

Dutlar Yetişmedi: Bütün öyküler 1 - Sayfa 153

Hakikatte ben oturtmuş değilim haa... Laf gelişi yavrum! Onları oraya ekmek parası oturtmuş. Arkadaşlarını gammazlamaya nihayet karar verenler, sabahleyin pek erken gelir... Bu karan ne kadar zor yahut ne kadar kolay verdiklerini ben bilirim ...

Kemal Tahir, 2005

GAGAUZ Türkçesinin sözlüǧü - Sayfa 164

Dizçe koymaa: Diz üstüne oturtmak. Nota koymaa: Not vermek. Köstek koymaa: Kös- tek vurmak, engel olmak. Imee koymaa: Yemege ahkoymak. Sofraya koymaa:Sofraya oturtmak. ... 2) Rüzgâr siperligi. kök: 1) Kök. Laf kökü: Kelime kökü.

G. A. Gaydarci, 1991

Çerçeve 6 - Sayfa 69

Washington'da ambargoyu kaldırtmak, Şemdinli'de de, o unutulmuşlar dünyâsına yolu ve okulu oturtmak sevdâsında... Gören de güllük, baharlık bir zemin üzerinde ... Demeye kadar gidebilir lâf... Manzara, soğuktan donmak üzere bir adama ...

Necip Fazıl Kısakürek, 2014

Jane Eyre

Kısacası, yanılmıyorsam benim ağzımdan laf almaya çalışıyordunuz, efendim. Saçma sapan şeyler söylüyordunuz ki benileri geri konuşayım ... Beni bir sandalyeye oturtmak isteyerek elimi tutmuştu.Ben gelen yabancının adını söyler söylemez ...

Charlotte Brontë, 2014

Felç: - Sayfa 126

Yok dinmiş, Atatürk'müş hepsi bahane. Bunların derdi kıçlarını en yüksek koltuğa oturtmak. ... Fiyakalı laf. Ama devlet var oldukça siyaset olacaktır. Devlet de hep var olmak zorunda olduğuna göre, siyaset hep var olacak.Birileri bazı hesaplarla ...

Yunus Emre Kavak, 2011

Işığın Göründüğü Ufuk - (Çağ ve Nesil 7):

... nesıhhatlidimağlar kategorisinde mütalâa etmek nedehasta ruhlar albümünde birçerçeveye oturtmak mümkündür. ... ve başkalarına boşverirler.. kendilerinden iş vehizmet beklendiği her zeminde hizmetten daha çok laf üretirler.. emniyet ve.

M. Fethullah GÜLEN, 2014

Özal'a laf söyletmen arkadaş - Sayfa 161

O da daha sonra, önceden birlikte çalıştığı birini Rahmi Turan'ın yerine oturtacak. Bunların olabilirliği fazlaydı. Bu yüzden de inandırıcı oluyordu. Yine de Asil Nadir'in ağzından kesin açıklama duyulmadan bu yorumların bitmeyeceği belliydi.

Ender Arol, 1989