CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «NATIKALI»
Descoperă întrebuințarea
natıkalı în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
natıkalı și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarihi - Sayfa 165
Tam şimdi Sri Lanka'nın temsilcisi çok natıkalı terimler kullanarak konuştu ve Yugoslavya'nın temsilcisi de bu sabah ayni derecede natıkalı terimler kullanarak konuştu. Bu hususta sadece söylemek istediğim şudur. Bu iki ülke temas grubunun ...
Halil Fikret Alasya, 1987
2
Menâkıb-nâme-i Hasan Ünsî - Sayfa 168
898 kelâma kadir: natıkalı MÜ. 899 yegâne olmağın dervîşân içinde memdûhü'l-hisâl kelâma kadir: mevsûf dervîşân içinde memdûhü'l-hisâl natıkalı MÜ. 900 nice: kaç MÜ. 901 hayran olup feyz-yâb olurduk: hayran idik HM. 902 Cümlemiz ...
Hasan Ünsî, İbrahim Hâs, Mustafa Tatçı, 2002
3
Ahmet Muhtar Büyükçınar:
... okutmuş olacağız. Hem de ileride bunlardan öğretim üyesi olanlar, diğerlerinden dahabaşarılı olarak yüzlerce, binlerce talebe okutacaklar. Talebelerimden kültürlü, natıkalı vaizler ve hatipler yetişecek; camilerde, toplantılarda, salonlarda,
Hepimiz şaştık, hattâ lâtife kıyas edenler oldu; fakat Hafızefendi hem natıkalı, hem zekîdir, anlattı: Biraz evvel Beyazıt meydanından geçmiş, Sahaflarçarşısı'na sapmış, Çarşıkapı'ya yaklaşırken, bakmış, bir dükkânın önünde elli, altmış kişi ...
5
Kenan Rifai ve yirminci Asrin iṣiǧinda Müslümanlik - Sayfa 147
Bu, iki avukatın aynı davayı karşıkarşıya çekiştirmesi gibi değildir ki, herhangi birinin kuvvetli ve natıkalı olması ile, o dava bir taraf için kaybedilmiş veya kazanılmış olsun. , Kenan Rifaî Tanrının varlığı ve mahiyeti hususunda hiç kimsenin ilmî ...
6
Yeni Türk lûgati - Sayfa 129
Cerbezeli I s | Becerikli, natıkalı. Cereme, ime [i] Suç, kabahat, günah. Cezayı ıraktı, tazmin. Cerep [ i ] " l "yuz illeti. Ceres [ i ] Hayvanın boynuna asılan çıngırak. Cereyan [ i ] Akma, akıntı. Gezme, mürur. Vuku, vaki olma. Geril [ i ] Yaralanma.
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
7
Roman ve hikâyeleriyle Mehmet Rauf - Sayfa 556
Bu yaşlı kadınların bir vasfı dul oluşlarıdır. Şahende Hanım, törelere bağlı, alçak gönüllüdür. Macit'in teyzesi "natıkalı, ciddî fikirli bir kadındır" Ayrıca, "kibar aileler arasında fevkalâde bir hürmete ve riayete mazhardır" (Bir Hikâye-i Hüsran, ÜH, s.
8
Düs tabirnamesi - Sayfa 207
Para kesici görmek sözü ile iftihar eden natıkalı kimseye veya iki yüzlü gıybetçi kimseye veya emniyetli ve namazcı kimseye işa rettir. Gümrükcü görmek halka merhameti olmayan ve mazarratı çok olan kimseye işarettir. Yağhaneci görmek ...
9
Ressamlarimiz - Sayfa 37
Ben Tevfik Paşayı muktedir bir desinatör olarak tanıdım. ve bu Desen bana vakur, natıkalı bir san'atkârın edebi hitabesi karşısında bulunduğum hissini vermiştir. Onun kolorist, kompozitör bir ressam olduğunu yakın bir istikbal tanıtacaktır ...
10
Kadınlar tekkesi; roman - Sayfa 40
Gözleri kah hüzün, kâh neşe ile bir sisleniyor, bir ışıklanıyor,.. döktüğü dillere uygun renkler ve manalaı- alıyordu. Melál bu derece natıkalı, belâgatli, ayni zamanda daima güzelliğini muhafaza eden gözlere hiç kimsede, hiç bir yerde, hattâ bu ...
