ЧТО ОЗНАЧАЕТ СЛОВО KENDI AĞZIYLA TUTULMAK
Нажмите, чтобы посмотреть
исходное определение слова «kendi ağzıyla tutulmak» в словаре турецкий языка.
Нажмите, чтобы
посмотреть автоматический перевод определения на русский языке.
Значение слова kendi ağzıyla tutulmak в словаре турецкий языка
быть в их устах. Преступники, ложные или ложные требования возникают со своими собственными словами. kendi ağzıyla tutulmak Suçu, yalanı veya iddiasının yanlışlığı kendi sözüyle ortaya çıkmak.
Нажмите, чтобы посмотреть
исходное определение слова «kendi ağzıyla tutulmak» в словаре турецкий языка.
Нажмите, чтобы
посмотреть автоматический перевод определения на русский языке.
КНИГИ НА ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫКЕ, ИМЕЮЩЕЕ ОТНОШЕНИЕ К СЛОВУ «KENDI AĞZIYLA TUTULMAK»
Поиск случаев использования слова
kendi ağzıyla tutulmak в следующих библиографических источниках. Книги, относящиеся к слову
kendi ağzıyla tutulmak, и краткие выдержки из этих книг для получения представления о контексте использования этого слова в литературе на турецкий языке.
1
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 236
Kenarın dilberi: Kibarlığa özenen görgüsü az, kenar mahalle güzeli kadın/kız. Kendi ağzıyla tutulmak: Bak. Diliyle tutulmak/yakalanmak. 236 Kendi âleminde olmak/yaşamak: Köşesine çekilerek başkalarıyla ilgilenmeyip kendi dünyasında ...
2
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 611
Biz kendi yolumuzda gideriz. 0 kendi ağzıyla tutulmak suçu, yalanı ya da savının yanlışlığı kendi sözüyle ortaya çıkmak, kendi sözü söz konusu durumu kanıtlamış olmak, kendi ayağıyla gelmek 1) kendiliğinden gelmek. 2) hiç emek çekilmeden ...
3
Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 180
... YAZMAK. tanmmak -anlasilmak -belli etmek -desif re olmak -teshis edilmek -tutulmak -yakafanmak. d : jaçik vermek -ele geçmek -foyasi meydana ç*mok -ipligi pozara çikmok (birtnin) -keli görünmek -kendi agziyla tutulmak -kendim 180.
Ülkü Yalım, Özcan Yalım, 1983
4
Türkçede organ isimleriyle kurulmuş deyimler - Sayfa 126
(L.O.) Eski ağza yeni taam: Yaşlı bir kimseye eski bir topluluğa uygulanan bir yenilik (A.D.S.) Halk ağzı: Tevâtür, güft ü gü, efvâh-ı nâs (L.O.) İlk ağızda: İlk iş olarak, ilkin, en önce (A.D.S.) Keçi ağızlı: Pis boğazlı (L.O.) Kendi ağzıyla tutul-: Diliyle ...
5
Lozan Barış Konferansı: Takım, cilt 1, kitap 1-2. Genel ... - Sayfa 89
Bu düşünceler göz önünde tutulduğu zaman, İSMET PAŞA'nın, Müttefiklerin elinde bulunan Trakya'daki nüfusdan söz ederken, ... Yunan ordusu çekilirken, yalnız çekilme çizgisi üzerinde bulunan köyleri yakıp yıktığını kendi ağzıyla söylemiştir.
6
Atatürk'ün Cumhuriyet'in İlânından Sonraki Hedefleri - Sayfa 129
Abdülhamid döneminde sistem zayıflamış ve padişah kendi ağzıyla bunu şöyle ifade etmiştir: "Adam yetiştirmek kolay değil". ... Bilhassa kendi memleketlerinden istidatlı, elinden tutulmaya değer gençleri getirirler, onlara manevi pederlik ...
Atatürk Araştırma Merkezi, 1999
7
Türk romanında destan etkisi - Sayfa 127
... bu romanı Romalı elçi Priskus'un tarihine bağlı kalarak yazmasına rağmen, eseri maceranın ön planda tutulduğu bir tarihî ... maceraya atılan bu kahramanın aşkları da okunacaktır"158 diyerek eserin mahiyetini kendi ağzıyla belirlemiş olur.
8
Seyahatname-i Londra: Tanzimat bürokratının modern sanayi ...
Neyse uzatmayalım adamı istediği şekle sokarak en nihayet kendi ağzıyla belinden yukarısını bile öptürdü ki hiç bundan ... Cambazlar bunlara aslan nasıl tutulur diye sorarken adeta maymun oynatır gibi işaretlerle bir şeyler söylerler, o siyahi ...
9
Geçmişten geleceğe Samsun - 1. cilt - Sayfa 372
"Ay tutulduğu gecenin gündüzünde birdenbire doğan "Hilâl " daha ikinci haftasında hakikât güneşi ile mücadele ve ... sütûlarını her zaman efkâr-ı umûmiye açmış ve çirkin, şahsî hareketlere hiçbir zaman -kendi ağzıyla- yanaşmamıştır.
Cevdet Yılmaz, Samsun Büyükşehir Belediyesi. Kültür ve Eğitim Hizmetleri Daire Başkanlığı, 2006
10
Türk Edebiyatı - 367-371. sayılar - Sayfa 21
Eğer Türk romanı Ba- tınınki gibi kendi temelleri üzerine kurulsaydı, çağdaş romanı, dünya bizden öğrenecekti ve roman da bugün bulunduğu noktanın çok ilerisinde olacaktı. Daha da ... Yine onun ifadesiyle; tıpkı Mesnevî'den ve benzer dinî kitaplardan fal tutar gibi, bundan da fal tutulmaya başlandı. ... Meselâ Karaman yöresinde oturan ve Türkçeyi Kayseri ve Nevşehir ağzıyla yazan bir topluluk vardı.