KADAR SÖZCÜĞÜ MALEZYA DILI DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?
Malezya Dili sözlükte «kadar» sözcüğünün
özgün tanımını görmek için tıklayın.
Tanımın Türkçe diline
otomatik çevirisini görmek için tıklayın.
Malezya Dili sözlükte kadar sözcüğünün tanımı
Ben güç, yetenek, yetenek: o benim anlayışımı kullanmaya başlamıştır, yani mümkün olabilmek için hayatla yüzleşmektir; ala ~ güç veya yetenekle; yeteneğine göre ona bağış yapın; 2. Belirli bir birime taban olarak göre miktarın düzenlenmesi: hız saatte 100 km; yılda ~% 2 oranında büyüyen insan sayısı; ~ nüfusa göre belli bir süre doğumların doğuşu; 3. Ücretlendirilen ücretin miktarı veya miktarı: Gelir vergisi, kişinin gelirinin yüksek olması durumunda artar; hükümet ayrıca yabancı mevduat çekmek için% 6'lık banka kredisi faizini% 8'e yükseltti; faiz oranları bir kredi veya mevduata sabitlenir; ~ Bir döviz birimi ile başka bir döviz cinsinden döviz kuru; 4. Karşılaştırmalar, oranlar: Aynı kimyasal bileşik, aynı ağırlıkta birbiriyle çakışan aynı elementlerden oluşur; her iki oksit de eşit miktarda benzer elementler içerir; 5. Saf bir kısmı bulunan bir şey: ~ altın bu altın para birimi cinsinden 0.9; 6. fiyat, değer, rütbe, standart: hepsine kendi doğum tarihi ödüllendirildi; 7. az ya da çok, hakkında: sahip olduğumuz şeyleri de biliyoruz; borç için başvurun ~ elli riyali; 8. Ortalama uzunluğu hesaplayın: 9 ringgit fiyatla 3 çay yaprağı alırsam kati başına ~ 3 dolar alırım; 9. = yalnızca, sadece: Tun Ibrahim olmak, korkmak, ~ sarayı dolaşmak; 1. Uygun olanı uygun olanıyla hizalayın; 2. = Yalnızca uyanıyorsun, sadece: dolaşıp ~ uykudan vakit bekleyerek; Sadece ~ mocks; 3. uygun olduğunda: sunumu; Reyting olduğu gibi: Bu istek sadece ~; oranına veya oranına orantılı olarak oranına veya oranına orantılıdır: Çiğnenmiş bir şeyin uzaması içeriğine göre; ters oranına göre ters; ~ gerçek oranı tutmak; mülk sahibi tarafından yerel makama ödenecek vergi oranı; Orantılı oranlar orantılı, orantılı orantılı: Benzer şekilde herhangi bir yaş seviyesinde evrimleştiğinde, diğer kalıp hala kalır. oran II Jw; Dışarıda oynamayı derecelendirdi. oran III kutu; kendinden dokunmuş kumaşlar. sanki kabuk hastalığı. kadar I 1. daya, kemampuan, keupayaan: dia sudah mulai memakai fahamku, iaitu menghadapi hidup dgn ~ yg terdaya; ala ~ menurut daya atau kemampuan; menderma ~nyamenderma menurut kemampuannya; 2. perkiraan yg memberikan sesuatu kuantiti dlm hubungannya dgn sesuatu unit tertentu sbg asas: ~ kelajuannya ialah 100 km sejam; bilangan penduduk yg bertambah pd ~ 2% setahun; ~ kelahiran bilangan yg dilahirkan dlm jangka waktu tertentu berbanding dgn jumlah penduduk; 3. jumlah atau banyaknya bayaran yg dikenakan dsb: ~ cukai pendapatan makin meningkat apabila pendapatan seseorang itu makin tinggi; kerajaan juga menaikkan ~ faedah pinjaman bank drpd 6% kpd 8% utk menarik simpanan asing; ~ faedah kadar yg ditetapkan terhadap sesuatu pinjaman atau deposit; ~ pertukaran asing nilai pertukaran sesuatu mata wang dgn mata wang yg lain; 4. perbandingan, nisbah: sebatian kimia yg sama terdiri drpd unsur-unsur yg sama yg berpadu antara satu sama lain dlm ~ berat yg sama; kedua-dua oksida mengandungi unsur yg sama yg berpadu dlm ~ berat yg sama; 5. bahagian yg tulen yg terkandung dlm sesuatu: ~ emas dlm mata wang emas ini ialah 0. 9; 6. harga, nilai, pangkat, taraf: semuanya dianugerahi baginda persalinan masing-masing pd ~nya; 7. lebih kurang, kira-kira: tahu juga patik barang ~nya; memohonkan berhutang ~ lima puluh rial; 8. hitung panjang, rata-rata: jika saya membeli daun teh 3 kati dgn harga 9 ringgit, saya membeli dgn ~ 3 ringgit satu kati; 9. = sekadar cuma, hanya: akan Tun Ibrahim, hendak masuk takut, ~ berkeliling istana itu juga; sekadar 1. selaras dgn, secara, sepadan, sesuai dgn: ~ yg diperlukan; 2. = sekadarkan cuma, hanya: berjalan-jalanini pun ~ menanti waktu maghrib; hanya ~ berolok-olok belaka; 3. seperlunya: sajian ~nya; sekadar-kadaran seada-adanya, seadanya: permintaan ini hanya ~ sahaja; berkadar berimbang kadarnya atau nisbahnya, menurut kadarnya atau nisbahnya: darjah pemanjangan sesuatu benda kenyal adalah ~ dgn isi padunya; ~ songsang menurut kadar yg sebaliknya; ~ terus menurut kadar yg sebenarnya; kadaran cukai yg perlu dibayar oleh pemilik harta tanah kpd pihak berkuasa tempatan; perkadaran perihal berkadar, perimbangan mengikut kadar: jika ~ yg serupa dipindahkan pd setiap peringkat umur, pola yg lain masih tetap terhasil.
kadar II Jw; mengadar tidur di luar rumah. kadar III ark; kain ~ kain yg ditenun sendiri. kadas Jw penyakit kurap.
Malezya Dili sözlükte «kadar» sözcüğünün
özgün tanımını görmek için tıklayın.
Tanımın Türkçe diline
otomatik çevirisini görmek için tıklayın.
«KADAR» İLE İLİŞKİLİ MALEZYA DILI KİTAPLAR
kadar sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin.
kadar ile ilişkili kitaplar ve Malezya Dili edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.
1
A Good Comrade: Janos Kadar, Communism and Hungary
In this, the first biography in English since the collapse of the Soviet bloc, Roger Gough paints a vivid picture of Kadar's personality and career, while analyzing his significance for Hungary and his place in the history of European ...
2
Essays on Life Writing: From Genre to Critical Practice
Marlene Kadar has brought together an interdisciplinary and comparative collection of critical and theoretical essays by diverse Canadian scholars.
3
Politeness in Historical and Contemporary Chinese
Pan and Kadar's exciting research compares historical and contemporary Chinese (im)polite communication norms and maps the similarities and differences between them.
Yuling Pan, Daniel Z. Kadar, 2011
4
Tracing the Autobiographical - Halaman 223
MARLENE KADAR ' THE DEVOURING TRACES OF ROMA IN THE HOLOCAUST: NO TATTOO, STERILIZED BODY, GYPSY GIRL T his article addresses the Holocaust as it was/is for Gypsies/Roma I whose experience of the event is still ...
Marlene Kadar, Linda Warley, Jeanne Perreault, 2006
5
From Baghdad to Bedlam: An Immigrant's Tale
Kadar is hooked on broadcasts from his native war-torn Iraq, and desperate for news of his family.
Enslaved by their desires Kadar Soheil Amirmoez couldn't keep his eyes off the blond-haired beauty strolling through Istanbul's ancient marketplace.
7
Great Lakes Passenger Ship Disasters
From author Wayne Kadar, this book explores the tragic tales of ships designed to carry passengers, be it a ferry, a day or weekend excursion vessel or a ship with cabins for extended cruises.
8
Great Lakes Freighter, Tanker and Tugboat Disasters
Presents accounts of twenty-four shipwrecks and accidents that occured on the Great Lakes, from 1898 to 1990.
This is an introductory text for all students of business who need a thorough understanding of how the law affects commercial organizations.
Abby Kadar, Abdul Kadar, Ken Hoyle, 1996
10
Socialist Shakespeare Productions in Kadar-Regime ...
This study examines how productions of Shakespeare's plays subverted or strengthened the official government doctrines of late Socialist Hungary.
