Türkçe sözlükte "dışbeslenen" sözcüğünün anlamı

DIŞBESLENEN SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

dışbeslenen

DIŞBESLENEN SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Heterotrof

2. Saprofitik Formlar Bu canlılar hücre zarı dışına salgılayabildikleri sindirim enzimleriyle hücre dışında sindirim yaparlar. Daha sonra da bu enzimlerle parçalanan bileşikleri hücre zarlarıyla metabolizmalarına alırlar. Hücre dışında gerçekleşen bu tepkimeler, organik bileşikleri yeniden inorganik bileşiklere ayrıştırmaktadır. Saprofitler, ekosistemdeki madde çevrimi yönünden önemli bir işlev görürler. 3. Parazitik Formlar 2 çeşittir: a- Endoparazitler: Vücut içinde yaşarlar. Örn: Bağırsak solucanı b- Ektoparazitler: Vücut dışında yaşarlar. Örn: Bit, pire vs.

Türkçe sözlükte dışbeslenen sözcüğünün tanımı

dışbeslenen Besinini organik maddelerden sağlayan, heterotrof.

DIŞBESLENEN SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile dışbeslenen sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen dışbeslenen sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «dışbeslenen» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 外部进
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: dışbeslen la
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: dışbeslen the
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: बाहरी फ़ीड
• Türkçe - Arapça Çevirmen: dışbeslen لل
• Türkçe - Rusça Çevirmen: Внешний корма
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: alimentação externa
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: dışbeslen
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: dışbeslen la
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: dışbeslen yang
• Türkçe - Almanca Çevirmen: dışbeslen die
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 外部フィード
• Türkçe - Korece Çevirmen: 외부 공급
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: dışbeslen ing
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: thức ăn bên ngoài
• Türkçe - Tamil Çevirmen: dışbeslen
• Türkçe - Marathi Çevirmen: dışbeslen
• Türkçe: dışbeslenen
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: alimentazione esterna
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: RSS zewnętrzne
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: Зовнішній корму
• Türkçe - Romence Çevirmen: de alimentare externă
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: dışbeslen η
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: dışbeslen die
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: externmatning
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: ekstern innmating

«DIŞBESLENEN» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

dışbeslenen sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. dışbeslenen ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Türkçe sorunları kılavuzu - Sayfa 64

... dışalım dışarı, dışarısı (=dışarsı), dışarlık, dışarlıklı dışasalak <dışasalağa <dışasalağı <dışa- salaktan dışavurum, dışavurumculuk, dışbaşkala- şım, dışbeslenen, dışbeslenme, dışbükey, dışderi, dışevlilik, dışgöç dışık <dışığa <dışığı <dışıktan ...

Necmiye Alpay, 2000

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 312

dümen serdümen lümen sülümen tatlı sülümen ak sülümen tümen tümen tümen şovmen seymen nazmen gezmen dizmen meccanen vicdanen i lanen manen tanen seyyanen bedenen alenen beslenen özbeslenen dışbeslenen zihnen ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Anlamdan anlatıma Türkçemiz - Sayfa 176

Türkçede kullanılan önek değerli sözcüklerin başlıcaları şunlardır: alt- al t bölüm, altyapı, altyazı... as(t)- askat, asteğmen, astsubay... çok- çokeşli, çokuluslu... dış- dışbeslenen, dışbükey... eş- eşanlamlı, eşcinsel, eşgüdüm... İÇ- ıçgöç, içgüdü...

Muhittin Bilgin, 2002

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 496

Fr. □+ dışbeslenen. hevenk a. Far. bir ipe geçirilerek dizilmiş, bir çubuğa ya da birbirine bağlanmış yaş meyve ya da sebze bağı. heves a. Ar. 1 bir şeye karşı duyumsananfc- tek, eğilim, arzu. 2 gelip geçici istek. 0 hevesi Kursağında kalmak ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Türkçedeki yabancı sözcükler sözlüğü - Sayfa 157

Fr. yaşb. besinini organik maddelerden sağlayan. eş. dışbeslenen. heterotrofi a. Fr. yaşb. besinini organik maddelerden sağlama. eş. heyamola a. tt. eskiden gemicilerin yelkenleri hep birlikte açarken ya da hep birlikte kürek çekerken "haydı ...

Ali Püsküllüoğlu, 1997